Ahmet Şimşek
Taşova Lisesinde köyden gelen öğrencilerin babalarının çoğu evlatlarını okutabilmek için bir ev kiralamak zorundaydı. Bu evler ya barakadır, ya da kimsenin beğenmediği mahzen veya zemin katlar olurdu. Bu gibi evleri kiralayarak mesken edinen talebeler, ortaokulu, liseyi, İmam-hatip lisesini okumaya çalışıp geleceğini kurmaya çalışan, ülkesine hizmet etmek isteyen fakir ve garip öğrencilerin kaderi zoru başarmaktan geçiyordu. Bizim gibi Taşova’da köyden gelen bir çok öğrenci bulunuyordu ve hepsinin de ayrı ayrı hikayeleri vardı.
Bizlerde Taşova’da kerpiç evlerde kendi yemeğini yapan, kendi çorabını yıkayan, kısıtlı imkanlarla okumaya çalışan, kerpiç binalarda ikamet edip Taşova Lisesinde ortaokulu okumaya çalışıyorduk. Paramız olmadığı için ekmeğimizi köyden getiriyorduk. Güç koşullar altında okumak zordu. Tepe’nin hemen altında Sel deresine yakın, Güdek Memet dayının komşusu Arif dayının evinin bir odasında ben bir odasında kendisi eşiyle kalırdı. Eve üç beş basamaklı tahta merdiveninden çıkılırdı. Evin ana giriş kapısı tahtadan, karşı ağaç direğe telle bağlıydı. Gece sinemaya kaçardık, gelince evin giriş kapısını hırsız gibi gırç gırç ses etmesin diye yavaş yavaş açardık. Odanın kapısı gıcırdamıyordu. Odanın kapısını gündüzden yağ sürüyorduk. Kolayca içeri girer ertesi gün bizi korumaya çalışan yaşlı karı kocaya erkenden uyudum derdim. Bir sene sonra Yemişen mahallesindeki Eğitmenin Memet (Mehmet Alpat) dayımgilin evinin altındaki mahzene benzeyen yarısı toprağa gömülü 2 odadan birinde kaldım.
Samsun caddesinin şimdiki BİM’in eski imam-hatip tarafındaki sağ köşede bahçe içinde bir evdi. Yaşlı bir amca vardı. Bir de torunu vardı. Evin dört odasında, dört odada dört ikamet edenler vardı. Kuzey bölümünde odanın birinde yaşlı ebesiyle beraber Karlık Köyünden Bekir ve kardeşi ile birlikte kalıyordu. Hemen karşısında Karlık köyünden Menderes Maden kalıyordu. Onlar İmam-hatip okuluna gidiyorlardı. Kerpiç evin Güneyinde Bir odasında güney batı tarafında ben Ahmet Şimşek ve karşımdaki odada Ahmet Dikmen, Niyazi Dikmen, Salim diye bir okul arkadaşım kalıyordu. Salim ile ben Taşova Lisesine gidiyorduk. Tabi okulumuzdaki boykotlardan fırsat bulabilirsek derslerimize devam ediyorduk.
Her sene farklı evlerde kalarak okumaya çalışan biz köyden gelen öğrenciler maddi yoksulluk içerisinde inatla okumaya gayret gösteriyorduk. Abdullah Kadimtaş amcanın ve Hanife yengenin (nur gölünce yatsınlar) evinin altındaki iki odalı evin bir odasında ben, diğer odasında ise Celal Avcı ve Durmuş ……. kalıyorlardı. Bir sene gibi bir süre orada kaldık. Yıl 1978-1979 öğretim yılı bizler için çok önemliydi. Siyasi karmaşalar ve kavgalara maruz kaldık. Çoğumuz çevre ilçelere çoğumuzda kendi ilçemizdeki okulda okumaya çalıştık. Sonunda yine de okuduk, okulu bitirdik. Çoğumuz işe girse de, çoğumuz rızkı başka yerlerde aradı. Çünkü o devirde okumakta zordu, okuyup bir yerlere gelebilmekte zordu.
(DEVAM EDECEK)