Tarihimizin şeref levhalarıyla hep övünürüz, buna hakkımız elbette vardır. Bu övgüyü doyasıya yaşamak hakkımız da vardır. Hele tarihimizde kimi olaylar vardır ki, millet ve devlet oluşumuzda hayati önem arz etmektedir. Örneğin; ecdadımıza Anadolu kapısının açılmasını sağlayan Malazgirt Zaferi, Anadolu’da kalışımızın sağlandığı Sakarya-Dumlupınar zaferleri, bir çağın değişmesini sağlayan İstanbul fethi. Bunların hepsi övünç kaynaklarımızdır. İstanbul’un fethinde uygulanan Fatih Sultan Mehmet Han’ın dehasının zuhuru olan “GEMİLERİN KARADAN DENİZE” indirilmesi olayı, görmeyenler için inanılacak şeyler değildir. Gerçek şu ki; tarih böyle bir olayı yaşamıştır.
29 Ekim 2013 yılı kutlanan Cumhuriyet Bayramı etkinlikleriyle birlikte sanırız, adına “MARMARAY” denilen ve denizden tren yürütülen bir projenin gerçekleştirilmiş olması da bir tarihi olaydır ve en azından Fatih Sultan Mehmet Han’ın “karada gemi yürütmesi” kadar tarihidir, övünç vesilesidir.
Bu proje, bu gün belki de birileri için bir anlam ifade etmiyor olabilir. Yaklaşan mahalli seçimler için siyasi iktidarın bir “şov”u olarak da algılanabilir. Ya da hep yaptığımız gibi, siyasi iktidarın, yandaşlarına bir takım rant dağıtma gayreti olarak da algılanabilir. Daha neler, neler…
Bilinmelidir ki; bu yıl kutlanan Cumhuriyet bayramında bir tarih yazılmıştır. Bu günkü bazı kafalar bunu anlamasa veya anlamak istemeseler dahi inanıyoruz ki bizden sonraki nesil, bu olayı “ecdadımızın bir nesli karada gemi, diğer bir nesli de denizde tren yürüttü” diye gurur duyacaklar, övüneceklerdir.
Akl ı selim olanlar! Sağduyu sahipleri!
Bilinmelidir ki; “marifet iltifata tabidir”. Hadi şimdi alkışlamasanız dahi hiç değilse bir cümlelik “teşekkür” gönderin. Hadi şimdi yazılan bu tarihte, yerinizi alın. Lütfedin, yiğidi öldürseniz de bari hakkını verin.
Hayata geçirilen bu projenin sahibine, uygulayanına, müteahhidine, mühendisine, işçisine, uzaktan ve yakından her ne şekilde olursa olsun emeği geçen herkese, her kesime ve her şart altında alın teri incileştirenlere, maddi ve manevi mimarlarına, en kalbi şükran minnet ve dualarımızı gönderiyoruz.
Aslında bu haftaki yazı konumuzu, Atatürk Ortaokulunun mehter takımına ayırmıştık. Ancak bir tarihin yazıldığı bu gün bu seçkin okulumuzun, SEÇKİN (Abdullah) müdürü tarafından oluşturulan mehter takımı için ayrıca ve özellikle teşekkürlerimizi göndermemizin de önemli olduğunu düşünmekteyiz. Taşova’mız da birçoklarının düşünüp de hayata geçiremediği mehter takımını Atatürk Ortaokulumuz ve onun çok değerli müdürü sevgili kardeşim Abdullah Seçkin’in kurmuş olması bizim için ayrı ve özel bir olaydır.
Okul müdürünün şahsında uzaktan ve yakından emeği geçen herkesi kutluyor ve tümüne selam ve kalbi muhabbet gönderiyoruz.