Enver Seyhan
Taşova köylerinin tarihini ve mazisini bu derece önemseyeceğimi hiç aklımdan geçirmemiştim. Yazıyordum ama orada bırakıyordum. Fakat, okuyucular, her gün en az bir iki kişi olmak üzere beni yönlendiriyorlar. Doğdukları büyüdükleri köyün tarihi konusunda bilgi istiyorlar. Taşova Gazetesi bu görevi vaktiyle yapmıştı. Bazı kişilere bunu da söylüyorum. İkna olmuyorlar. İlle de daha fazlasını talep ediyorlar.
Hal böyle olunca geriye dönüyorum, eskiden kaleme aldığım yazıları buluyorum, gözden geçiriyorum, yeniden düzenliyorum. Eksiğini gediğini tamamlıyorum. İlgisiz olduğuna inandığım cümleleri siliyorum. Alakasız paragrafları çıkarıyorum. Bazan da fikir ve görüş belirtiyorum.
Bu cümleden olarak 2020 yılında kaleme aldığım yerel tarihe ilişkin bir yazının “notlar” bölümünde yer alan bazı köylere dair bilgileri 1847 yılı Cizye Defteri bilgileri tahtında yeniden gözden geçirdim.
(1847 yılı Cizye Defteri: Selçuk Üni. Prof. Dr. D.Yörük ve Prof. Dr. A. Aköz. Ekim 2023)
ILICA:
1926h- Ilıca
20. asrın başında Rum Ortadoks yerleşimi olan Ilıca köyü metruk durumda iken doğudan gelenler ve göçmenlerin yerleşmesiyle 1952 yılında yeniden iskan edildi.
Yerleşimin başlamasıyla birlikte Oba köyü nüfusuna kayıtlıyken Ilıca köyüne yerleşenler oldu.
Oba köyünden göç ederek Ilıca köyüne yerleşen aileler:
Fırat Mehmet.
Fırat Şaban.
Demir Osman.
Demir Abdullah.
Kahraman Bekir.
Çakıroğlu Şevket.
İskandan önce “Ilıca mezra’ası” başlı başına bir hikayedir. İnsanlar yerleşmek, ikamet etmek, yatırım yapmak istediler. Ilıca köyünden meyvecilik yapmak amacıyla tarla satın alanlar da oldu. Bugün çocuklarına kaldı veya kalmadı.
Derler ki “zaman ilaçtır!”
Oysa zaman her derde ilaç değildir; yara da açar gün gelir!..
1530 yılı tahrir defterinde adı geçen “Ilıca mezra’ası” tahminen bugünkü Ilıca köyü ve çevresidir. O devirde yerleşim yeri olsaydı eğer mezra kaydı düşülmezdi. Mezra zaten “sürülen ve ekilen yer” anlamında kullanılıyor. Tarla denilse yeridir. Mufassal defterde 536’ncı sayfada adı geçen köylerin arazisi olduğunu sanıyorum. Mesela şu anda mevcut olmayan Nureddinlü köyü gibi.
Ilıca, kayıtlarda 1944 yılında Taşova’nın ilçe yapıldığı tarihte, Kırkharman köyünün mahallesi olarak cetvelde yer alıyor.
KORUBAŞI:
1926h- Serniç (Sarnıç)
20. yüzyıl başında Rum yerleşimi.
Metruk durumda iken Ahıska Türkü yerleşimi.
1934 yılında Posof muhacirlerinin kurduğu rivayet edilir.
Hane: 23
Nefer: 103
1847 yılı Cizye Defteri’nde Serince köyü ve Katıralanı köyü ve Taştekne köyü adları geçiyor. Serince adının Serniç olabileceğini tahmin ediyorum. Yakınında Katıralanı yerleşim yerinin bulunmasından dolayı böyle düşünüyorum. Sordum soruşturdum; Katıralanı adıyla bir yerleşim yerinden bahsettiler. Umudum odur ki köyde ve mahallinde yaşayan insanlar rivayet temelinde olsun, az çok bu konulara eğilmiş olsunlar.
KIRKHARMAN:
1847 – Kırkharman
1926 – Kırkharman
20. yüzyıl başında Rum yerleşimi.
Sonra kısmen Rumeli yerleşimi. Razgrad’ın Kalovo köylüleri 1936 yılında iskan edildi. Peşinden Romanya göçmenleri geldi.
Son 50 sene içinde şehirlere taşınan halk arazilerini Reşadiye muhacirlerine ve civar köylerden iskan olanlara sattı.
Oba köyünden de hatırı sayılır hane yer satın alarak yerleşti. Ilıca köyünde olduğu gibi Kırkharman köyü de bazı hikayeleri bağrında taşır. Bazı insanlar bir zamanlar köyün emlâki ve iskanıyla ilgilenmişler fakat orada bırakmışlar.
Oba köyünden yerleşim sağlayanlar aileler:
Doğan Mehmet.
Dikmen Mehmet.
Fırat İsmail.
Ergün Mustafa.
1847 yılı Cizye Defteri kayıtları:
Hane sayısı: 11
Nefer sayısı: 25
Bilim insanlarına göre; Nefer tahriri hane tahririnden farklıdır. Hanede tek kişi deftere yazılırken nefer kaydında evdeki birkaç kişinin tahrire girdiği görülür. Şu halde denilebilir ki köyün nüfusu 1847 yılında, 80 – 100 kişi civarındadır.
Vaziyet gösteriyor ki:
Hane sayısı üzerinden tahmin yürütülecek olsa Kırkharman köyü 1750 yılından sonraki bir tarihte kurulmuş olabilir.
ARPADERESİ:
1926- Arpaderesi
18.asrın sonlarında kurulduğu hatta Tekelüze’den ayrıldığı rivayet edilir. Evvelki adının Balaklu olduğu yönünde rivayetler var.
Balaklu köyünün 20 hanesiyle 1840 yılı kayıtlarında, Sonusa kazasına bağlı bir köy olduğu görülmektedir.
Anadolu’da son iki yüz senede gerçekleşen göçlerle birlikte köyün hane sayısında ve nüfusunda artış olduğu görülmektedir.
Anadolu’da son iki yüz senede gerçekleşen göçlerle birlikte köyün hane sayısında ve nüfusunda artış olduğunu belirtmek yerinde olur.
Başka birkaç yazıda Arpaderesi köyü hakkında fikrimi belirttiğim için bu kadarla yetinmek istiyorum.
ÇAKIRSU:
1928- Yornus
20.yy başında Rum Ortadoks yerleşimi.
Eski kaynaklarda Yornus geçse de halk arasında Yonnus deniliyor. Son dönemde yazar Vedat Söyleyici tarafından Yornus köyünü tanıtan bir kitap çıkarıldı.
Yine Şeyh Nureddin Alpaslan Vakfiyesi’nde Yornus köyü kaydı bulunuyor. (M. 1257)
GÜVENDİK:
1847 -Herisiz
1928 -Herizdağı
20. asrın başında Rum Ortadoks yerleşimi.
1924 yılındaki mübadele ile birlikte Selanik muhacirleri yerleşimi.
Köyün çok eski adının Ferizdağ olduğu yönünde rivayetlere yer veriliyor.
1257 yılında Şeyh Nureddin Alpaslan Vakfiyesi’nde Maarız Dağı adıyla anılıyor. Fakat yerleşme olup olmadığı hususunda bir şey söylenemez.
Mübadele öncesinde yerleşim:
Bugün Yunanistan’da İlin adı Kozanlı olup ilçenin adı Ptolemeida (Kayalar) ve köyün adı (Kozluköy) Karyochori’dir.
1847 yılı Cizye Defteri:
Kayıtta Herisiz, Hacıbeğ ve Kaynaröldüren köy isimleri yer alıyor.
Herisiz: Herizdağ
Hacıbeğ: Hacıbey
Kaynaröldüren: Kızöldüren
(31.12.1955 tarihinden sonra Kızgüldüren)
Toplam hane sayısı: 10
Toplam nefer sayısı: 29
Sayımların amacı vergi mükellefi sayısını belirleme gibi herhangi bir nedene bağlı olduğu için kadınlar ve çok yaşlılar sayımlarda kaydedilmez.
Köylerde nefer sayısının en az üç katı insan yaşadığına hükmedilirse eğer, isabet kaydedilmiş olur.
ARDIÇÖNÜ
1926h-Fadara
1928- Fatra
20. asrın başında Rum Ortadoks yerleşimi.
Günümüzde Karadeniz göçmeni yerleşimidir.
KELEMİÇ:
1847 yılı Cizye Defteri:
-Kelemiç
-Dazlı
-Örgür
-Selamoğlu Çiftliği
(Selimoğlu – Hüsnüoğlu)
Hane : 6
Nefer: 13
ALAN:
(Büyük Alan)
Alan köyü coğrafi şartlar göz önüne alınarak 1990 yılında Ladik kazasına bağlandı.
1847 yılı Cizye Defteri’ne göre dört yerleşim yeri Alan köyüne tabidir.
Gayrimüslim köyler ve insanlar Cizye Defteri’ne yazılıyordu. Bağlı köyler de gayrimüslim köyler olduğu için Alan köyüne tabi köyler sınıfına alınmışlar.
Alan köyü:
Hane sayısı: 11
Nefer sayısı: 25
Bağlı köyler:
Karamuk köyü tabi-i Alan:
(Rum dilinde olmalıdır ki “Karamuçe” adına rastlamıştım mecrada “Gavur Azması” olaylarını incelediğim ve araştırdığım evvelki bir zamanda.)
Hane: 7
Nefer: 19
Bugün Karamuk köyü iki mehleden meydana gelmektedir. Doğu taraftaki mahallenin Destek kasabasıyla bağlantılı olduğu söylenir.
Batı taraftaki mahalle ise Erbaa kazasına bağlı “Ustamehmet” köyünden göç etmiş ve iskan olmuştur. Diğer yerlerden de yerleşmeler vardır.
Yerleşmeler son yüz yıl, son seksen yıl içinde gerçekleşmiştir.
Kozluca Alanı tabi-i Alan:
Hane : 3
Nefer: 8
Bugün burada yaşayan aileler Kozluca köyüne bağlıdır.
Kireçlik:
Mihmarözü:
Enver Seyhan
2020
Düzenleme: 2024
—
Sonusa Taşabad ve Erek köylerinin geçmişine dönük çalışmalarda maddi kaygıdan beri şekilde yararlanmama imkan veren Nişanyan Sözlüğü’ne ve diğer emek sahiplerine teşekkür ederim.