Ömer CELEP
9 Aralık 2010
Bildiğimiz gibi her siyasi partinin hedefi iktidar olmaktır. Bu, olması gereken en doğal en gerekli bir hedeftir. Eğer siyasi irade meşru yoldan iktidar olursa buna herkes saygı gösterecektir ve göstermelidir. Ama iktidar olabilmek için siyası kurumlar meşru yolları değil de gayri meşru yolları denerlerse, eğer bunlar demokrasi dışı bir takım unsurlardan medet umarlarsa; bilinmelidir ki bu tür iktidarlardan kazançlı çıkanlar sadece ikbal peşinde koşan cingözlerdir.
İktidar olabilmek için, kendilerini millete kabul ettirmekten korkanlar, hep millet iradesi dışındaki kurumlardan kuruluşlardan medet ummuşlar, iktidar için onları kullanmışlardır.
Tarihteki en yakın örnekleri bütün sıcaklığı ile önümüzdedir. 1946 yılında oluşan Adnan Menderes’in Demokrat Partisi rüzgarına dayanamayan ve kendini halka anlatmaktan korkan ya da, kendi saplantılarını millete dayatan CHP, demokratik yollardan iktidar olamayacağını görünce hemen ordunun arkasına sığınmış; “Cumhuriyet elden gidiyor, laiklik elden gidiyor, Cumhuriyet gidecek Şeriat gelecek” teraneleriyle yaygara yapmaya başlamış, bu arada; vicdanını ikbaline kiralayan, hatta vicdanını ve aklı selimini; hırsına, şöhret düşkünlüğüne peşkeş çeken kadrolarının işgaline uğramıştır. Bu haksız işgal CHP yi işte; o yıllardan beri iktidar yapmamıştır. O eski kafayı değiştiremediği sürece de, lideri kim olursa olsun, arkasına milletten başka kimi alırsa alsın iktidar olamayacağı güneş ışığı kadar meydandadır. Hem de CHP, tarihinin, en birikimsiz, en bilgisiz, en çapsız, en vizyonsuz bir genel başkanıyla iktidar hülyasında… Vayyyyyyyy…..
Bu cümleden olarak; CHP’nin milletin en dinamik ve en enerjik potansiyelini barındığı üniversiteleri de yanına alarak 1960 ihtilaliyle iktidar olduğunu çok net biliyoruz.
2002 yılından beri demokratik yollarla iktidar olan AKPARTİ den iktidarı devralamayacağını gören CHP Maalesef eskiden olduğu gibi bu gün de anti demokratik yolla iktidar olabileceği zehabına kapılmış gözükmekte.
Son günlerde artan üniversite olayları üzülerek belirtmeliyiz ki, bu fikri doğrular niteliktedir.
Üzerlerine düşen-düşmeyen bir takım problemleri bahane ederek öğrencilerin olay çıkarması, izinsiz gösteri yapması, polisin bunları göz altına alması, CHP Milletvekili Gündüz Sevigen’in gözaltına alınan öğrencileri “pohpohlayarak” TBMM ine sokması bu düşünceleri doğrular niteliktedir.
Hele hele; CHP Genel Başkanının; bu öğrencilerle polis arasındaki tatsız diyalogun “şık olmadı” göstermelik kınamasıyla eylemlerine göz kırpması çok düşündürücüdür.
Kökü dışta ideolojilerin esiri kadrolu eylemci öğrenciler keşke kafalarını bilime yorsalar. Her yerde her beldede meydana gelen olaylarda aynı simaların göze çarpması da düşünülmesi gereken ayrı bir konudur.
Bu aciz kafalar, iktidar olabilmek için Üniversite öğrencilerini eskiden olduğu gibi “tutunacak dal” olarak görmeye verdikleri emek kadar keşke bu tür heveslerin artık geride kaldığını görmeye de verselerdi.
Bundan böyle bütün siyasi partiler bilmelidir ki iktidar olmanın bir tek yolu vardır, o yol da millet güvenine mazhar olma yoludur.
Çürük dallara sarılmayalım lütfen; elinize gelir ve felakete yuvarlanırsınız.
