Amasya İtimat

HAYATIN TEKRARI YOKTUR

0
617

HASAN APAYDIN-İLAHİYATÇI

Tarih boyunca filozoflar ve düşünürler ‘’hayat nedir’ ’ve ‘’hayatın kaynağı’’ üzerine kafa yormuşlar ve sonuçta her biri bir şey söylemiş ama ortak bir sonuca ulaşamamışlardır. Bize göre ise hayatın kaynağı ‘’Hayy’’ olan Allah ve hayatta, Allah tarafından canlılara geçici olarak lütfedilmiş bir hediyedir. Yalnız her anı bir defa yaşanacak ve tekrarı olmayan bir zaman dilimidir. Aklı başında olan her insanın hayatın anlam ve önemini sorgulaması gerekirken bunu çok az sayıda insan yapabilmektedir. Ankebut suresinin 63. ayetinde belirtildiği gibi ‘’insanların çoğu akletmezler’’. Az sayıda insan ‘’ ben kimim? nereden geldim? Nereye gidiyorum? Bu dünyaya ne için geldim? Gibi ana sorulara cevap aramaya çalışırlar. Bu soruların cevapları hayatın anlam ve amacını bize öğretir. Yalnız bu sorulara felsefi yaklaşımlar gerekli ve doyurucu cevabı veremezler. İşte bu sebepten dolayı filozoflar bu sorulara tatmin edici cevaplar verememişlerdir. Hatta hayatın anlam arayışını merak edip bu sorulara cevap arayıp bulamayan sıradan insanlardan bazıları sonuçta psikolojik bunalımlara ve açmazlara girmişlerdir. Hayatın anlam arayışının sorularının cevaplarını pozitif bilimler ile bulmanın imkânı yoktur. Bu tamamen insanın maddi tarafından ziyade manevi tarafını ilgilendiren bir konudur. Bu soruların cevabını ancak vahiy yoluyla peygamberlere gelen metinlerde bulabiliriz. Şu anda en son gönderilen ilahi vahiy Kur-anı Kerim olduğuna göre cevabı da orada aramamız gerekir. Kur-anı Kerimdeki ayetlere baktığımız zaman Allah kendi ruhundan ilk insan Hz Âdem’e vermesiyle insanoğlunun hayatı başlamış ve bu güne kadar gelmiştir. Yani hayatın kaynağı Allah’tır. İnsanoğluna ne için hayat verilmiştir sorusunun cevabını ise Kur-an ayetleri şöyle verir: Allah’ı tanımak, verdiklerine teşekkür etmek, ibadet etmek ve yaratmış olduğu eşsiz sanat eserlerinin değerlerini takdir edip ona hayran olarak O’nun yüceliğini ve büyüklüğünü takdir etmektir. Şu anda hayat her zamankinden daha hızlı yaşanıyor. Yine de akıllı insan dünyası için ahiretini feda etmemelidir. Ömür sermayesi bitmeden zaman zaman durup düşünerek hayatın sorgulamasını yapmalıdır. Çünkü bir filozofun dediği gibi sorgulanmadan yaşanılan hayat yaşamaya değmez. Öyleyse bir dakika durun ve düşünün siz bu soruları kendinize hiç sordunuz mu? Hayat elimizden ırmağın suları gibi akıp gidiyor ve tekrarı yok.
Sınıfa giren ilkokul öğretmeni Ali’ye sorar ve derki: sen büyüyünce ne olmak istiyorsun? Ali cevaben ‘’dünyanın en meşhur futbolcusu olmak istiyorum’’. Aynı soruyu Ayşe’ye sorunca Ayşe:’’ dünyanın en ünlü mankeni olmak istiyorum’’ der. Son olarak köşede oturan Muhammed’e sen büyüyünce ne olmak istiyorsun deyince Muhammed: ‘’dünyanın en mutlu insanlarından olmak istiyorum’’ der ve sınıfta bir alkış tufanı kopar. Sonuç olarak bu kısa olan hayatımızda amacımız mutlu olmak olmalıdır.

Yorum Ekle