HASAN APAYDIN-İLAHİYATÇI
Bizleri ve evreni yaratan rabbimiz hayat yolculuğumuzu iyi tamamlayabilmemiz için uymamız gereken bir takım kurallar koymuştur. Bu kurallar Kur’an-ı Kerimde karşımıza haram-helal şeklinde çıkmaktadır. Bizi en iyi yaratan bildiğine göre haram ve helali de ona göre koymuştur. Bizim onlara müdahale etme durumumuz olamaz. Ama biz işimize geldiğine göre onları derecelendirebiliyoruz.
Kamuoyunun bildiği gibi son günlerde domuz eti meselesi gündemde. Kur’an-ı Kerimde açık bir şekilde haramlığı belirtilmiştir. Milletimizin çok büyük bir kısmı haklı olarak gereken tepkiyi vermiş bu durumda hassas olduğunu göstermiştir. Bu takdire şayan bir durumdur. Bizim esas söylemeye çalıştığımız mesele aynı şekilde haram olan diğerlerine hassasiyet gösterilmemesi hatta yok sayılması durumudur. Bunu birkaç örnekle anlatacağım. Mesela içki de aynen domuz kadar haram ve hatta daha kötüdür. Domuz eti yiyen adamın olay sadece kendini ilgilendirdiği halde içki içen bir adam başkalarına da zarar verebilir. Alkollü halde araç kullanıp masum insanların ölümüne ve yaralanmasına sebep olan binlerce örnek vardır. Ayrıca alkol başta aile içi çatışmalara ve başka birçok şeye sebep olabilmektedir. Ama nedense domuz etine verilen toplumsal tepki alkole verilmemektedir. Hatta çeşitli toplumsal birlikteliklerde içmeyen insanlara başka gözle bakılmaktadır. Yine Kur’an-ı Kerim’in açıkladığı haramlar arasında en dehşetlisi olarak faiz gösterilir. İnsanlar faize o kadar bulaştırılmış ve alıştırılmıştır ki istisnalar hariç hacısı ve hocası dâhil faize bulaşmayan insan kalmamış ve en kötüsü de herkes kendince bir mazeret bulup bu durum insanlar arasında normal bir duruma getirilmiştir. Bakara suresi 173.ayette Allah domuz etini haram kılarken darda kalanın zaruret miktarını aşmayacak şekilde yemesine müsaade edilmiştir. Faiz ayetlerine gelince ben size hiç yorum yapmadan aynen mealini vereceğim kararı siz verin. Yine bakara suresi 275. Ayette ‘’faiz yiyenler ancak şeytanın çarptığı kimseler gibi kalkarlar’’ Ayrıca bakara suresi 279. Ayette ‘’eğer faizcilikten vazgeçmezseniz ,artık Allah ve resulüne savaş açtığınızı, onlarında size savaş açtığını bilin.’’ Şeklinde ağır uyarılar vardır.
Yine Kur’an-ı Kerimde insan öldürmek, gıybet yapmak, rüşvet alıp vermek, hırsızlık yapmak, iftira atmak, yalan söylemek, mala çökmek ,kul hakkı yemek ve burada yazamadığım bir sürü haramdan bahsederken bizim bunların pek çoğunu yapıp sadece domuz etine gelince hassas olmamız din açısından pek samimi görünmemektedir. Birileri hemen yanlış anlamasın domuz etini hafife almıyorum, esas söylemeye çalıştığım şey domuz etine gösterdiğimiz hassasiyeti diğer haramlara da gösterirsek o zaman çok daha huzurlu bir toplum oluruz.
Bir anımla olayı bitirmeye çalışayım. 2010 yılında Türkiye Cumhuriyeti Libya-Trablusgarp büyükelçiliğine bağlı Türk okulunda görev yaptığım sırada bir tanıdığım anlatmıştı. Bizim Türklerden bir arkadaş grubu Trablusgarp’ta içkili bir restorana yemek yemeye giderler. Garson gelince içkiler söylenir sıra yemek siparişine gelince ısrarla etlerin içinde domuz eti olmamasını tembih ederler. Bu durumu ilk yaşayan garson şaşırır. İçkinin de domuz etinin de aynı derce de haram olduğunu bilen bu duruma bir anlam veremez ve bu nasıl bir durum diye kendi kendine söylenir.