Değerli okurlar, bundan 50 yıl önceki gençlik ile günümüz gençliği arasında bir fark görüyor musunuz diye bir anket yapılsa, ben inanıyorum ki %70 fark ile bu gün ki gençlik daha farklı diye bir sonuç çıkacaktır.
Oysa 50 yıl önceki gençlik ile bu gün ki gençlik arasında hiçbir fark yoktur.
Fark sadece bu gün ki ailelerin çocuk yetiştirme tarzındadır.
O gün ki aileler, gençlerimizin gönül dünyalarına daha duyarlı daha olgun yaklaşıyor, onları nasıl bir geleceğin beklediğini ve nasıl bir hayata hazır olmaları gerektiğini bu gün ki, ana babalardan daha mülayim daha anlayışlı bir şekilde geçlere yaklaşarak onlarla her konuda konuşabiliyorlardı. Hal böyle olunca da. Geçlerimiz her türlü kötü alışkanlıklardan uzak duruyor, kötü arkadaşlıklar edinmiyorlardı, kötü işlere de bulaşmıyorlardı diye düşünüyorum.
Ayrıca dostlar bildiğiniz gibi, gençlik hayatın en güzel çağlarıdır.
Hani hepimiz deriz ya, hey gidi gençlik ne çabuk da geçip gittin.
Onun için çok hızlı bir şekilde, geçip giden gençlik, bazıları için çok uzaklarda kalmış, bazıları içinde, yaşanmakta olan en güzel yıllardır..
Gençlik çağı, kanın kaynadığı, yüreğin kıpırdadığı, duyguların yoğunlaştığı ve heyacanın doruğa çıktığı çok hareketli bir çağdır.
Demek ki değerli dostlar, bu gün ki gelişen ve değişen dünyamızda biz ana babalara büyük görevler düşmektedir. Bu görevlerin birinciside gençlerimize yaklaşım tarzımız ve hitap şeklimiz çok önemlidir. Eğer dilimizi hitap şeklimizi bozmadan gençlerimize sevgi ile yaklaşarak, onları anlayarak, onların gönül dünyasına girerek, kendimizi onların yerine koyarak onlarla konuşursak, inanın geçlerimiz, saygıda kusur etmeyecek, büyüklerini sayacak, küçüklerini sevecek ve geleceklerini de başarı ile garanti altına almayı kendileri düşünecektir.
Gençlerimize yani çocuklarımıza, varlık, insan ve bilgi konularında bilgi vermek öğretici olmak, okullarımızın dışında, biz ana babalara düşen en büyük görevidir.
Varlık nedenimiz, insan onuru, yaradılış sebebimiz, gayemiz ne olmalı gibi temel konuları onlara anlatmalıyız. Anlatmalıyız ki geçlerimizde geleceklerini ona göre şekillendirsinler..
Saygılarımla
S.Aslan
