Geleceğimizin olabilmesi için geçmişimizi bilmemiz ve geçmişimize sahip çıkamamız gerekir.. İnsan oğlu varolduğundan bu yana, yaşadığı hayatın içindeki, acılarını, kederlerini, hüzünleri ve sevinçlerini bazen bir ağıt, bazende bir türkü olarak seslenmiştir insanlara, doğaya ve doğa’da yaşayan bütün canlılara, işte bu şekilde rahatlama yolunu seçmiştir..
ANTİKA GRAMOFON SERGİSİ
Mustafa Özkan, oluşturduğu, Gramofon, Radyo ve Nadir Taş Plaklar koleksiyon Sergisini İstanbul Pendik’te bulunan; Mehmet Akif Ersoy Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluşturdu. Bir ay boyunca devam eden sergi 30 kasım Pazartesi günü sona erdi. Ziyaretçileri tarafından bir boyunca devam eden sergide 40’ı aşkın gramofon, 20 adet radyo, 5 radyolu pikap ve çok sayıda taş plak bulunuyordu.. Sergiyi açan, Mustafa Özkan ; Kendisi, Gramofon ve sergi hakkında şunları söyledi.
Aslında her şey dedemin bir alacaklısının, borcuna karşılık kendisine bir gramofon vermesiyle başladı. Dedem 1947 yılında Erzurumdan Muş’a göç edecektir, onun içinde elindeki hayvanları satacaktır..Hayvanları satan dedem, alacaklısının kendisine alacağı karşılığında bir Gramofon vermesiyle başlar.. Rahmetli dedemin adı Yusuf ‘tu, o yıllarda dedem Camilerin bozulan saatlerini tamir ediyordu. Dedemin alacaklısının Gramofon vermesiyle başlayan bu süreç ten sonra gramofonu bozulan tamir içinde dedeme gelmeye başlalar, Dededem’de onları tamir eder. Böylece dedemin namıda garmofoncu Yusuf olarak anılmaya başlar. Hala’da bu lakabıyla anılır. Gramofon tamirciliğini ve antikacılığı dedesinden devralan, ve 25 yıldır Garamofon tamirciliği yaptığını söyleyen, Mustafa Özkan’ın elinde 1930 yıllardan tutunda 1998 yıllarına kadar, birçok gramofon, radyo, teyp ve pikap, bulunmaktadır. 25 yılını bu işe veren ve İstanbul’da bu işi yapan, iki kişi olduklarını belirten Özkan en son tamir etiği Gramofonun ise; Çumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eşine aldığı gramofon olduğunu söyledi. Ayrıca Mustafa Özkanın, İstanbul Kadıköy’de işlettiği birde dükkanı var. Dükkanına ünlü isimlerin dışında, bir çokta turist ziyaret ediyormuş. Dükkanında, gencinden yaşlısına birçok kişiyi ağırladığını söyleyen Özkan, son zamanlarda gençlerin de gramofona merak sardığını söylüyor .. Müzeyyen Senar’dan tutunda, Zeki Müren’e, Malaytalı Fahri’den, Safiye Ayla’ya kadar bir çok sanatçının plağınını koleksiyonunda bulunduran Özkan, misafirlerinin en çok Müzeyyen Senar’ın; Fikrimin İnce Gül’ünü, Nebahat Bayram’ın ise Erzurum Dağları’nı dinlemek istediklerini söylüyor.. Koleksiyonumda 1920’den 1940’lı yıllara kadar birçok gramofon bulunan Özkanın Yaklaşık 2 bin 800 tane taş plağı bulunuyormuş. Osmanlının ilk dönemlerinden kalma, sabun kağıtları ve Cumhuriyet döneminden kalma gramofon ve iğne kutuları , eski radyolarda Gramofon sergisinde Ziyaretcilerine sunulmuş.. Özkan’ın koleksiyonunda 1890’lı yıllara ait Edison’un yapmış olduğu Silindir Plaklı Fonograf da bulunuyor. Bit pazarında gezinirken fonografı gören Özkan O an inanılmaz mutlu oldum, hemen bunu satın almalıyım dedim. Elindeki en eski gramofonun bir Osmanlı subayına ait olan çanta gramofon olduğunu dile getiren Özkan; O gramofonu satın aldığımda çok hüzünlendim. Ben olsam atamın gramofonunu asla satmazdım. O gramofon bozuktu ama onu tamir etmeye kıyamadım. İlk günkü haliyle, tozuyla, fotoğrafıyla kalsın istedim” ifadesinde bulunuyor. Yaklaşık 18 sene önce İzmir’de gördüğü paramparça bir gramofonu sahibi elinden çıkartmak için satışa çıkarınca hemen harekete geçen Özkan, 5 gün boyunca bunun tamirini yapıp koleksiyonuna eklemiş. Özkan; açmış olduklar Gramofon sergisine ise iginin bir hayli fazla olduğunu belirtti.. Mustafa Özkan’ın İstanbul Pendik ‘te Mehmet Akif Ersoy Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluşturduğu sergi bir ay’ın sonunda sona erdi. Sergide 40’ı aşkın gramofon, 20 radyo, 5 radyolu pikap ve çok sayıda taş plak bulunuyordu..