GEZİ OLAYLARI VE DEVAMI
Ömer CELEP
İstanbul/Taksim’de birkaç ağacın kestirilmemesi bahane edilerek başlayan sokak eylemleri bütün şehirlerimize yayıldı. Daha sonra “bu eylemlere destek” adı altında daha yeni ve daha şiddetli eylemler yapıldı ve yapılmaya da deva ediyor. Edecek gibi de görünüyor.
Sebebini merak edenler için beyan ediyoruz;
Millet iradesiyle iktidar olamayacağını etkin bir biçimde anlayanlar, umutlarını askere dayamışlardı. Bu umutları söndü. Sonra yargıya dayadılar, Mecliste yapamadıklarını yargıya yaptırmayı denediler o da bitti, Sonra umutlar “YÖK” e bağlandı, o da bitti. Daha sonra “STK” ya bağladılar o da bitti. Şimdi elde var; illegal terör örgütleri ve onun destekçileri… Tinerciler, hippi tipli züppeler, kulakları küpeli, uzun saçlı, başı bitli, bileği kolçaklı, keçi sakallı, entel gözlüklü, akşamcılar, nemelazımcılar, eyyamcılar, bünyesinin sıvı ihtiyacını ayran ve su dışında mailerle gidermeye çalışan, sulu- kuru müskiratla başka alemlere giderek mutluluk bulduğunu zanneden, yılgın, bezgin, hep üzgün, karamsar, müzmin muhalefet, anadan doğma şaki, mütemadi, isyankar, bir avucun dışına çıkamayan kemiyet ve v.s., v.s…
Şimdi işte bu güruh bazı muhalefet ehlini iktidara taşıyacaklarmış! Şaşılır bu muvazeneye, şaşılır!
Demokratik haklarını kullanarak eylem yapacaklarmış, hatta yapıyorlarmış. Demokratik eylemlere hiç kimsenin bir sözünün olacağını aklımızın ucundan bile geçirmeyiz. Ancak demokrasilerin en baş erdemlerinden biri hukuk kurallarına uyumdur. Demokratik hakların kullanılması hukuk kurallarıyla sınırlıdır. Hak kullanımı hukuk karalıyla tanzim edilir. “Ben tepki gösteririm, hukuk bana uysun” mantığındaki hak kullanımına Apaçi hukuku bile müsaade etmez.
Bir de şurası var! Sokak olayları hak aramadan veya hak talebinden daha çok yapılan hizmetlerin engellenmesine yönelik maalesef. Bu tür tepkilere halk desteği bulmak mümkün olabilir mi? Eylemde amaç, bildiğimiz kadarıyla bir kazanım elde etmektir ve bu kazanım elde edilirken halk desteği sağlamaktır.
Hak kullanımında vurup-kırmakla, yakıp yıkmakla halkın desteğini sağlamak mümkün olabilir mi?
O zaman yapılacak bir şey var. Halkın büyük çoğunluğunun desteğini alacağınız eylemler yapınız. Arkanıza halkı alınız, yani sırtınız halka veriniz. Halkı arkanıza alamayacağınız eylemlere girişirseniz, hem millete yazık edersiniz, hem devlete ve hem de kendinize….
Aklımızı başımıza alalım… Ücube gerekçelere oturtulan hiçbir eylem ve hiçbir uygulama başarılı olamaz.
Biliyoruz, bu ifadelerden dolayı kimi dostlarımız bile bize kırılacak ama ne yapalım, bildiğimiz ve düşündüğümüz doğruları söylemeyelim mi yani?
Bilelim arkadaşlar! Biz istesek de istemesek de güneş doğudan doğuyor ve batıdan batıyor.
Fikrini millete dayatarak iktidar olma dönemi geçti. Artık iktidar olmak, milletin hissiyatını anlayıp hissiyatına göre politika ve millet ihtiyacına göre proje üretme yolundan geçiyor. Kafanızı eliniz arasına alarak hesabınızı buna göre yapın, sığ ve sıradan eleştiri beleşçiliğinden çıkarak proje üretme kafa yorgunluğuna geçin. İnanıyoruz ki o zaman daha çok halk desteği bulacaksınız.
