FARZ VE SÜNNET
Öncelikle farz ve sünnetin ne demek olduğunu ve nereden kaynaklandığını açıklayalım.
1- Farz Kuran ı Kerimde açıkça yapılması veya yapılmaması emredilen emir ve yasaklardır.
2- Sünnet, Kuranı –ı Kerimde yer almayan fakat Peygamberimizin uygulamaları ve sözleridir.
Şimdi bunları açıkça belirtelim.İslamın şartı olarak bilinen Kelime i şahadet,Namaz,Zekat ,ekonomik durumu iyi olanların ömürlerinde bir defa hacca gitmeleri ve Ramazan ayında oruç tutmaktır.
Bunlar İslamın ana kurallarıdır. Ancak bunların dışında da farzlar vardır. Örneğin Okumak ve okutmak, İnsanların hayrına olan işleri yapmak gibi,
Şimdi bunları biraz açıklayalım. Namazın Kelime i şahadet in haccın, zekatın ve ramazan orucunun ne olduğunu bilmeyen yoktur.
Müslümanlardan hali vakti yerinde olanların ömürlerinde bir defa gitmeleri farzdır. Fakat bundan sonra müteaddid defa hacca
Gitmeleri sünnettir. Hele sağdan soldan borç para alıpta hac farizasını ifa etmek ne Kur anın emri nede peygamberimizin sünneti ile bağdaşmaz.Bu arada hac farizasını ifa edecek kimsenin kullarla helalaşması gerekir.Bu cümleden olmak üzere şunu belirtelim. Zekat haçtan önce emredilmiş bir ibadettir. Nitekim kuran ı kerimin müteaddit ayetlerinde namazla birlikte zekat zikredilmektedir.
Zekat zenginin malındaki fakirin hakkıdır. Hacca gidecek olanların fakirin hakkını da vermeleri gerekir.
Bu arada diğer bir farz okumak ve okutmaya gelelim. Okumak ve okutmak farzdır.Okullardaki fakir talebeleri bulup yetiştirmek farzın ifası ve
sünnetin önünde gelen bir ibadettir. Elin çocuğu okuyupta bana ne faydası olacak gibi kısa ve kısır düşüncelere sapmamak gerekir. Çünkü ülkemizin her türlü meslek adamına ihtiyacı vardır. Hukukçuya, mühendise, doktora, eczacıya, astronoma, ve aklımıza gelmeyen nice meslek erbablarına ülkenin ihtiyacı vardır. Plevne muharebelerinde Avustralyalı doktor Türk ordusuna hizmek etmiş gazilerin yaralarını sarmıştır. Çanakkale muharebelerinde tıp fakültesi son sınıf faydalanılmıştır.
Bu arada bazı gerçekleri açıklamak ihtiyacını duymaktayım. İftiharla andığımız İstanbul un fethi öncesinde Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet İstanbul surlarını yıkabilecek kapasitede top döktürebilmek için Macar Topçu ustası URBAN ı getirtmiştir.
Yine iftiharla bahsettiğimiz preveze Deniz savaşında 138 parçalık Dsmanlı donanması 600 parçalık Haçlı donanmasını yenmiştir. 138 parçalık bir Osmanlı donanmasının600 parçalık bir haçlı donanmasını nasıl yendiğini açıklayalım. Osmanlı donanmasındaki toplar uzun menzilli Haçlı donanmasındaki taplar kısa menzilli idi. Osmanlı donanmasından atılan topların mermileri haçlı donanmasındaki gemilere isabet ettiği halde haçlı donanmasından atılan topların menzilleri kısa olduğu için mermiler Osmanlı donanmasına yeişemediğinden8 denize düşmekte idi. Bu sebeple haçlı donanması savaş alanından kaçmak zorunda kaçmıştır.
İftiharla andığımız Çanakkale zaferine gelince; Bu savaştaki kaybımız kaynaklara göre 250.000 dir. Bunun sebebi itilaf devletlerinin toplarının uzun menzilli olması Tünk toplarının menzilinin kısa olmasıdır.İtilaf devletleri gemileri Türk toplarının mermilerinin erişemeyeceği mesafeye çekilerek bu mesafeden8 Türk mevziilerini bombalamışlar, bataryalarda canlı kalmadığına kanaat geldikten sonra kıyıya yanaşmışlar ve bataryalarda sağ kalyanlar muharebeye deval etmişlerdir. Şayet bizim toplarımız da uzun menzilli olmasa idi kaybımız 250.000 değilde 150.000 olurdu.
Kuranı kerimde düşmanlarınızın kuvvetine karşı kuvvetleniniz buyurulmuştur. Şayet bilim ve teknolojide itilaf devletleri kadar ileri olabilse idik, uzun menzilli topları yapabilecek bilim adamlarımız olabilse idi Şüphesiz Çanakkale savaşları daha önce biter ve kaybımızda 1250.000 olmazdı.
İşte sünnetten evvel farzlara koşulması gerektiği hususundaki izahatımız bu sebepledir.
Cumanın farz olmasının şartlarından birisi de hür olabilmektir. Senin hürriyetin olmadıktan sonra Cuma nın sevabını da hak edemeyeceksin. Bir ülkenin hür olabilmesi içinde her türlü meslek erbabının yetişmesini sağlamaktır. Bununda yolu okumak ve okutmaktan geçer
Avukat Nail EREN ( Eski vaiz )