Uluköy’de, Rufai tarikatının kurucusu Seyyid Ebul-Abbas Ahmed el- kebir’in torunlarından Seyyid Semseddin Küçük Ahmed el-Rufai’ninm tekkesinden başka, birde Ergüneş Baba tekkesi vardır.
Ergüneş Baba’nın kabri, namazgahı ve kaya içine oyulmuş çilehanesi hep bir arada kasabanın kuzeyinde bulunan yüksekçe birtepenin üzerindedir.
Ergüneş Baba’nın iskan ettiği yerin özelliğine ve önemine bakarak onun Uluköy’de bulunma sebebi hakkında bir çok şey söylemek mümkündür. Ergüneş Baba’nın iskan yeri olarak seçtiği mekan, bölgeden geçen tarihi ipek yolu ve yeşilırmak vadisine tamamen hakim bir tepenin üzerindedir.
Bilindiği gibi Anadolu-Türk şehirlerinin kuruluş ve gelişmesinde halkın dini inançlarının temsilcisi olan dervişlerin rolü çok büyüktü. Bu devrede pek çok Horasan Eren’i köylere yerleşerek inşa ettikleri tekke ve zaviyeler sayesinde halka dini tebliğ ve irşat işlerinde hizmet ettikleri gibi, memleketin imarı, iskanı ve siyasi tarihinde de önemli rolleroynamışlardır.
Yerleşme ajanları olarak görev alan bu türk dervişleri önemli yerlere, boğazlara, geçiş alanlarına yerleşerek, biryandan halka dini tebliğ etmişler diğer yandan da Anadolu’nun fethinin altyapısını oluşturmuşlardır.
İşte Ergüneş Baba’da tarihte çok önemli bir konuma sahip olan Uluköy’e gelmiş ve Tarihi İpekYolu’na, tüm vadiye ve Boğazkesen denilen bölgeye hakim bir tepeyi kendisine mesken seçmiştir. Ergüneş Baba’nın, iskan yeri olarak seçtiği bu , yerin özelliği ve önemine bakarak şunları söyleyebiliriz.
Egüneş baba, bir yandan halka dini tebliğ eden bir derviş, diğer yandan da Anadolu’nun fethinin altyapısını oluşturan bir Alperen’dir