Amasya İtimat

Depremi anlamak

0
227

Depremler tarih boyunca vardır. Bugün olduğu gibi yarın da olacaktır. Gaybı bilemeyiz. Ancak ileride ne zaman olacağı hakkında bilimsel araştırmalar ve elde edilen tahminler mevcuttur. “Depremler öldürmez, depremin felaketinden korunma tedbirini almamak öldürür” sözü doğru bir yaklaşımdır. Doğaya zarar vermek aleyhimizedir. Uzmanların dediği gibi doğa yanlış yapanlardan hakkını geri alır. Depremin tarihini okuyarak geçmişten ders çıkarmak, bugünün koşulları içinde durum değerlendirmesi yapmak, daha güvenli yarınlar için çözüm üretmek çok önemli ve gerekliliktir. Bilimsel çerçevede elde edilen çözüm önerilerinin ortamın zaman ve mekân koşullarına göre analiz edilmesi ve her daim güncellenmesi uzmanların ve ülkeyi idare eden yöneticilerin görevidir. Akıllık mevcut zorlukları yönetmekten ziyade, zorlukların başa gelmeden, alınacak tedbirlerle zararlarından korunabilmektir. Doğruları bulmak için aklımızı sağlıklı tefekkürle beslemeliyiz. “Bazen akıl ile doğrunun arasına gaflet, cehalet, nefsanî hisler, bencillik ve kişisel çıkarlar gibi bir kısım karanlıklı perdeler girince bunlar aklın doğruyu bulmasına engel olur” sözüne katılıyorum. Kaynak: Muhammed Zakir Çetin, İslamiyet Hakkında Gençlerin 100 sorusu, İsparta: Hayrat Neşriyat, 2024, s. 8.
Toplumların ortak sevinçli ve ortak üzüntülü halleri vardır. Sevinçler paylaşıldıkça büyüdüğü gibi, hüzünlerde paylaşıldıkça küçülür misalini bilirsiniz. Böyle zamanlarda kişisel menfaatler düşünülmez. Toplumun ortak değerlerine katkı sunmak için bir ve beraber olmak için ortak çözüm yolları aranır. Bu durumlar siyaset üstü özel durumlardır. Hiçbir şahsi çıkarlara feda edilemez.
Müslüman bir toplum olarak, dünyamızın imtihan yeri olduğunu bilmekteyiz. Etrafımızda cereyan eden olaylara farklı algılarımız, değişik bakışlarımız, tepkilerimiz, yanlışlarımız elbet olacaktır. Güncel bir konu olarak deprem hakkında düşünce okyanusuna dalmışken, aziz bir dostum depremlerin maddi ve manevi zararları hakkında Risale-i Nur’dan Üstadın zilzal suresi ile ilgili anlamlı izahlarını gönderdi. “Depremlerin maddi musibetlerinden daha elim manevi musibetleri vardır” sözüyle başlayarak, Bediüzzaman Said Nursi ra. 14’cü sözün zeylinde çok güzel açıklamıştır. Maddi ve Manevi uyarılar konusunda yolumuzu aydınlatan nazari ve ameli ilim sahibi ulemanın dediklerine kulak vermeliyiz. Biz halk olarak, kulaktan duyma bilgilerle görüş sunmaktan uzak durmalıyız. Nefis muhasebesi yapıp, biraz empati yaparak kendimize çeki düzen vermeliyiz. Gereksiz yere birebirlerimizi germemeliyiz. Zira Sosyal medyada birbirine zıt gibi görünen uzmanların fikir ve düşünceleri yaptıkları araştırmalara ve ellerindeki verilere göre tartıştıkları için, eninde sonunda ortak çözümde buluşurlar. Bizi yönetenler de kendilerine sunulan çözümleri yeniden akıl ve mantık terazisine vurup, uygun olan sonuçlarda karar kılarlar. Halkın dikkat etmesi gereken kurallara uymada sabır göstermeleridir. Bunu söylerken elimiz kolumuz bağlı duralım demiyoruz. Sunabileceğimiz katkıları sunmaya ve ülke menfaati için idarecilerimize yardımcı olmaya devam edeceğiz. Boş mevzularla vaktimizi israf etmeyeceğiz.Sağlığımıza özen göstereceğiz.
Hatta yeri gelmişken umumun menfaatine deprem için alınan tedbirlerde devletin sunduğu veya kararlaştırdığı yapı stoku yenileme kampanyası fırsatlarını değerlendirmeye odaklanalım. Azami faydalanabilmeye bakalım. Ülkemiz tüm halkına huzur ve sağlıklı yaşam dilerim. 29.04.2025

Dr. İbrahim Özcan
ibrahimozcan63@yahoo.com

Yorum Ekle