Basit anlamı bilgisizlik, tecrübeye sahip olmamak, aklını kullanamamak gibi çeşitli anlamlara gelir. Arapçadaki cehl sözcüğünden alıntıdır. Toplumumuzda ergen olmayan çacuklara ve okur yazarlığı olmayanlara cahil denir. Literatürde cehalet sözcüğünü sınıflara ayırarak çeşitli anlamlar yükleyerek yapılmış birçok açıklamalar vardır. Ayrıca cehaletin batıl inanca sahip olmak, nefsine yenik düşmek gibi anlamları da mevcuttur. Cehalet sözcüğünün teorisine, çeşitli kavramlarla ilgili olduğu konusundaki detaylara girmeyeceğim. Bu terim hakkında çok yazılar mevcuttur.
Gayem bu sözcüğü bahane ederek bir şeyler yazma isteğim. Bir hatırlatma da bulunma niyetimdir. Hayırlı olsun! Akıbeti de hayırlı olsun. Umarım faydalı olur.
Cehalet Herhangi bir durum veya konuyu bilmemek olduğu gibi, bilinen bir durumu yerinde ve zamanında kulanamamak ve Allah korkusunu içermeyen her türlü davranışı da mazereti kabul edilemez cehalet olarak anlarım.
Bildiğim kadarıyla bu farklı söylemlerin ışığında cehalet aklı ve vicdanı bir arada kullanmamak anlamındadır. Okumuş, makam sahibi olmuş çeşitli ilimlerde söz sahibi olmuş hatta kendisine arif dedirtmiş, fakat bildiğini akıl ve vicdan terazisine koymadığı için ve bilgisini insanlık hizmetine zamanında ve yerinde sunmadığı gibi, açıklamalarıyla, uygulamalarıyla faydadan fazla zarara sebebiyet vermiş bir kişi de makam ve şöhreti( Şerde şöhret) veya pozisyonu ne durumda olursa olsun toplumumuzda bir çok kişinin dediği gibi tabiri caizse (okumuş cahil)’dir.
Biliyoruz ki akıl ilimle aydınlanır, parlar ve tefekkürle hürriyetine kavuşur, Vicdan da Allah korkusunu gözeterek hürriyetine kavuşur.
İnsan oğlu bildiği şeyleri güzel sonuçlar elde etmek için kullanırsa yücelir. Çirkin şeylerde kullanırsa alçalır. İnsanı yücelten her durum yüksek ahlak kuralıdır. Her fert kendi içinde barışık, kendi faydasına, çevresine karşı sorumlu olup belirli görevleri vardır. Bu güzel kainatın en güzel yaratığı ve meyvesi insandır. Allah’u taala cc. Bütün güzelliklerin süsü ve zirvesi olan aklı insanoğluna vermiş, düşünebilme melekesiyle süslemiştir. Bütün kainatı hizmetine musahhar etmiş ve insan oğlunu kendine halife seçerek ulvi sorumluluk yüklemiştir.
Bu ulvi görevi yerine getirememe cehaletin ta kendisidir. Cehaletten kurtulmanın yolu aklı ve vicdanı beraber çalıştırmak ve kazanılan tecrübeleri insanlığa ve çevreye sunmaktır. Başka bir deyişle yolumuzu aydınlatan alimlerimizin dediği gibi cehaleti yok etmek : Allah’ı zikretmek, tefekkür etmek ve nimetine şükretmekle olur.
Ülkenin birlik ve beraberliğine katkı sunmayan ve ülkesine ve toplumuna zarar verenler arifte olsalar, davranış ve tavırlarını vicdan ve akıl terazisiyle ölçmedikleri için, bir çeşit katmerli cahildirler. İşte mantık dışı emellerine meşru yollarla ulaşamayan guruplar, emperyalist düşünenler ve teröristler aklı gelişmemiş gençleri ve çocukları istismar etttikleri gibi, sözüm ona katmerli okumuş cahilleri de emelleri doğrultusunda kullanabilmektedirler.
Ayrıca günümüz medyasında ki bilgi kirliliğine kanarak elimize geçen her paylaşımı düşünmeden, akıl ve vicdan terazisine vurmadan yaymak cehalettir. Faydadan ziyade zarar getirir ve bizi vebal altına koyabilir. Rabbim cümlemize akıl, fikir ve cehalete karşı koyma irfanı nasip etsin.15.04.2025
Dr. İbrahim Özcan
İbrahimozcan63@yahoo.com