Günlük yürüyüşlerimde öğrencilerin okul çıkışı saatlerinde gözlemlerim oluyor. Ana sınıfından ilköğretim birinci kademe çocukları, yaşları 5-10 arası çocukları. Okul çıkış saatlerinde anneleri geliyor çoğunlukla onları almaya. Hemen hepsinde çantaları anneler taşıyor kollarına takıp.
Anne ya da babası çıkış saatinde gelemeyen ya da evi okula yakın olan çocuklar da var. Çantalarını kendileri taşıyor mecburen. Çantalar ağır. Gerekli gereksiz malzeme dolu. Çocukların küçük bedenlerine büyük ve ağır yük olmuş çantalar.
Türk Milli Eğitim Kanununda, İlköğretim ve Eğitim Kanununda, İlköğretim Kurumları Yönetmenliğinde resmen hedef belirtilmiş oysa; “ çocukların beden, ahlak, ruh ve duygu bakımından dengeli gelişimlerini sağlamak” diye.
Uzmanlar çanta ağırlığının en çok çocuğun ağırlığının yüzde 10-15 i kadar; 12 yaşa kadar en çok 4 kg 12-15 yaş için de en çok 5 kg olması gerektiğini söylüyorlar. Bundan daha ağır yük taşımanın çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceğini, boyun ve omurga zedelenmesine sebep olacağını, ileriki yaşlarda bedensel sorunlar yaşanmasına sebep olacağını belirten uzmanlar televizyonlara çıkıyorlar.
Milli Eğitim Bakanlığı yukarda açıkladığım gerçekleri düşünerek 1995-1996 Eğitim Öğretim yılında özellikle 1.2.3. Sınıf çocukları için “ Çantasız Eğitim” projesini pilot uygulama olarak başlatmış ve sonraki yıllarda ülke okullarında yaygınlaştırmıştır.
Projeye göre; sınıfta gün içinde öğrenilen konuları etüt saatinde pekiştirmek, ders biçiminden sonra da araç- gereçlerini dolaplara koymaları gerekiyordu. Böylece ağır yük olan okul araç- gereçleri evlere her gün taşınmayacak, öğrenciler yükten kurtulacaktı. Bu projeye bağlı olarak okullar dışında, şehirlerde “etüt ve beslenme “ merkezleri de oluşturulmuş, özel uygulama olan bu merkezler yaygınlaştırmıştı.
Daha sonra ne olduysa proje sonlandırılmış.
Çocuklarımızın ileri yaşlarda bir çok olumsuzluğu yaşamaması için çantasız eğitime ihtiyacı var.
Önceki yıllarda uygulanmış bu proje tekrar hayata geçirilebilir. Hem çocuklar hem de veliler bu yükten kurtulabilir.
Veliler bu yönde talepte bulunabilir. Hiç değilse bu yönde “eğitim paydaşı “ olarak harekete geçip sesimizi yükseltelim.
Birçok ilde faaliyet gösteren veli-der adında öğrenci velilerinin oluşturduğu, onların taleplerine göre hareket eden bir dernek de var. Taleplerimizi okul aile birlikleri, okul müdürlükleri, İlçe ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri aracılığı ile gündeme getirebiliriz.
Çocuklarımıza da kendimize de bir iyilik yapmış olalım. Göreceksiniz bu proje başka projelerin temeli olacak; okullarda etüt saatleri de ayrılıp çocukların ödevlerini okullarında yapmalarının kolaylığını yaşatacaktır.
Sağlıklı günleriniz olsun.
Celal GÜNER – Düzce / 8 Nisan 2025