Bu ülkenin yollarında dikkatinizi çeken ilk şey Arabaların camlarına ya da arka tamponlarına büyük harflerle yazılmış tek kelime “SAYGI “.
Bu tek ve çarpıcı mesaj, o ülkede hayatın her alanın da köklü bir değişimin senbolü olmuş. İlk başta trafikle ilgili bir bilinç yaratmak amacıyla kullanılan bu kelime, zamanla toplumun tamamını etkileyen derin bir dönüşümün fitilini ateşlemiş; Artık bu ülkede sadece trafikte değil, doğaya çevreye ve birbirlerine karşı da büyük bir “SAYGI” hâkim olmuş.
“SAYGI” kelimesi günlük yaşamlarının temel ilkesi haline gelmiş. Araç sürücüleri sadece yolda, trafik kurallara uymakla kalmıyor trafikte ki tüm bireylere, yayalara, bisikletlilere ve çevreye karşı da bir sorumluluk taşıdığının farkına varıyor. Yol vermek, hız limitlerine uymak, sinyal kullanmak gibi basit davranışlar artık alışkanlık haline gelmiş; artık kimse birbirine karşı korna çalmıyor, aceleci ve saygısız tavırlarla yolları doldurmuyor. Herkes birbirlerine karşı göstermiş olduğu “SAYGI”nın, bir nezaket değil bir “GEREKLİLİK” olduğunu benimsemiş durumunda. Bu yeni Trafik anlayışıyla, trafik kazaları yok denecek kadar azalmış; Kazaların azalması sadece maddi kayıpları değil; insan hayatını korumayı da beraberinde getirmiş ki bu da büyük kazanç olmuş.
Bu değişim sadece TRAFİK’le sınırlı kalmamış; araçların üzerindeki “SAYGI” mesajı insanların çevreye ve doğaya karşı davranışlarına da yansımış. Sokaklar eskisinden daha temiz, yere çöp atan kimse yok, herkes doğanın korunmasına ortak bir sorumlulukla yaklaşıyor; Enerji tüketimi, bilinçli bir şekilde yapılmaya başlanmış, plastik atıklar azalmış, geri dönüşüm, SIFIR ATIK, adeta bir yaşam biçimi haline gelmiş; Şehirlerdeki, parklar ve yeşil alanlar insanların nefes aldığı, doğayla bütünleştiği mekanlara dönüşmüş durumda.
Bu “SAYGI” anlayışı toplumun her alanında kendini göstermeye başlamış. İnsanlar birbirlerine karşı daha sabırlı ve anlayışlı, toplumsal sorunlara karşı çözüm odaklı yaklaşım başlamış, bireysel çıkarlar yerine “ORTAK İYİLİK” ön planda tutulur hale gelmiş.
“SAYGI”nın yaygınlaşmasıyla, çocuklar da bu anlayışla büyüyor. Eğitim sistemi; SAYGI, EMPATİ ve SORUMLULUK üzerine inşa edilmiş. Çocuklar, doğaya zarar vermemeyi, çevreyi korumayı insanlara yardım etmeyi ve trafik kurallarına uymayı doğal bir davranış olarak öğreniyorlar. Bu yüzden geleceğe umutla bakıyorlar, çünkü etraflarında “SAYGI” dolu bir Dünya görüyorlar.
TRAFİK’te, günlük yaşamda ya da çevreye olan yaklaşımda “SAYGI” hâkim olunca, toplumsal huzur da artmış; İnsanlar artık trafikte stres yaşamıyor, birbirlerine karşı anlayışla yaklaşıyor. Bu da toplum da genel bir mutluluk ve huzur ortamı yaratmış.
Herkes daha mutlu, çünkü biliyorlar ki yaşadıkları Dünya da herkes birbirlerine ve yaşadığı Çevreye karşı da sorumlu. Bu bilinç, toplumun en temel taşlarından biri haline gelmiş.
SONUÇ olarak; bu ülke, sadece yollarında değil; yaşamın her anında “SAYGI”nın hakim olduğu bir ülke haline gelmiş.
“SAYGI”nın hüküm sürdüğü bir toplumda, insanlar daha mutlu, huzurlu ve geleceğe daha güvenle bakıyorlar.
TRAFİK’te başlayan bu küçük değişim, bir bütün olarak toplumu dönüştürdü ve herkesin yaşam kalitesini de arttırmış oldu.
Böyle bir ülkede yaşamak istemez misiniz?
ERCAN TOPÇU (Bir Garip Yolcu)
