Haber: Serdoğan Sıvacı
İlçemize bağlı Alpaslan köyünde Ramazan aylarında çocukları sevindiren ‘Sepet sallama’ geleneği 151 yıldır yaşatılıyor.
Tek katlı evlerin çatısından sarkıtılan sepetlere hane sahipleri evlerinde hediyelik yiyecek ne varsa ekliyor. Şimdilerde bu gelenek daha çok çocukların sevdiği kek, çikolata, şeker, meyve suyu ve ceviz gibi yiyeceklerin sepet ile poşetlere konulmasıyla yaşatılıyor.
Köklü geleneği Alpaslan İlk-Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri akşam saatinde yaptıkları etkinlikle sürdürdü. Okul Müdürü Bahadır Gerdan, etkinliğin köklü bir gelenek olduğunu ve yaşatılması gerektiğini çocuklara söyledi. Çocuklar ellerine aldıkları sepet ile poşetlerle kapı kapı gezerek, ‘sepet sallama’ geleneği gerçekleştirdi.
Köylerine özgü bu geleneğin gelecek kuşaklara aktarılmasının önemine vurgu yapan ve çocukluk dönemindeki aynı heyecanı yaşayan Rıdvan Torun, “Bu etkinliğimiz bizim eskilerden kalma, dedelerimizin ninelerimizin bizden sonraki nesillere yaydığı Ramazan ayının her 15’inci gecesinde coşkuyla tüm köydeki ailelerin çoluk, çocuk bir araya gelerek ev ev gezdiği, çocukların “sepet sallama” adı altında yaptığı bir etkinlik. Ramazan’ın 14’ü 15’ine bağlayan gece geleneksel olaraktan düzenli bir şekilde 151 yıldır devam eden bir etkinliğimizdir bu” dedi.
50 yaşındaki 30 yıllık bakkal Recep Torun ise, “50 yıldır çocuklarımızla beraber bu geleneği yaşıyoruz. Annelerimizin anlattığına göre 151’inci yılını kutladığımız bu “sepet sallama” gecesini gördüğüm için Allah’a şükrediyorum. Annemin çocukluğunda duydukları, sepeti damlardan uzatırlarmış. Sepet sallama geleneği yukarı köyden yani Zuday’dan bize bu zamana kadar anneannelerimizden gelen örf, gelenek” şeklinde konuştu.
Yılların geleneği olduğunu ve küçüklüğünden beri katıldığını söyleyen Güllü Cesur’da, “Sepetleri sallarız, elinden herkes ne verirse. Allah razı olsun. Aşağı yukarı 151 yıllık oluyor” dedi.
74 yaşındaki Türkan Torun ise “Çorap veriyoruz, para veriyoruz, öteberi veriyoruz, çocuklar güveniyor. Benden daha ileri, annem öleli 30 yılı geçti. Annemden öncede vardı bu gelenek. Kapıyı açarlar, kapıdan atarlar içeri, sende artık ne koyarsan koy. Ceviz koyulur, elma koyulur” dedi.