BASIN AÇIKLAMASI
Bugün insanlığın kadim şehri ve İslam’ın ilk kıblesi Kudüs haksızca bir teşebbüsle karşı karşıyadır. İnsanlığı, kadim geleneği, uluslararası hukuku hiçe sayan pervasız bir anlayış Kudüs’ü, Filistin coğrafyasında haksız bir yaklaşımla İsrail’in başkenti yapma gayreti içerisindedir.
Bilinmelidir ki;
Kudüs nice Peygamberin hatırasını barındıran bir İslam şehridir.
Kudüs, tarihten beri, farklılıklar içinde bir arada yaşama tecrübesinin en muhteşem örneğidir.
Kudüs her bir mümin’in canından, malından aziz bildiği mukaddes bir şehirdir. Kudüs sadece Filistin ve Mescid-i Aksa civarında yaşayan Müslümanların değil, tüm dünya Müslümanlarının ortak meselesidir.
Kudüs ve Mescid-i Aksa Müslümanlara Hz. Peygamber’in müjdesi ve emanetidir. Mekke ve Medine Müslümanlar için ne ise Miraç mucizesinin gerçekleştiği Kudüs de odur. Kudüs’ün statüsü sadece siyasi bir konu olarak değerlendirilemez. O herhangi bir ülkedeki herhangi bir toprak parçası değildir. Onun İslam tarihi boyunca Müslümanlarca titizlikle korunan Daru’s-Selam yani barış yurdu olma niteliği bu gün yıkılmak istenmekte, böyle bir teşebbüsle barış yurdunun çatışma yurdu haline getirilmesi hedeflenmektedir.
Kudüs’ü insaf yoksunu bir avuç azınlığa teslim etme gayreti sağduyuyu ortadan kaldırmak ve insanlığın vicdanının sızlamasına sebep olmaktır. Birlikte yaşama kültürüne, huzura, barışa ve güvenliğe vurulan bir darbedir.
Taşovalılar her türlü işgal ve zulme rağmen yıllardır Mescid-i Aksa’nın muhafızlığını yapan Filistinli mazlum Müslümanların yanındadır, yanında olmaya ve her türlü desteği sunmaya devam edecektir.
.
Bugün dünyanın gözü önünde öyle büyük katliamlar yapılıyor ki, eğer soykırım arıyorsa insanlar onlara baksınlar. Irak’a, Suriye’ye, Arakan’a baksınlar. Myanmar’daki Müslümanların nasıl katliama uğradığına baksınlar. Düşünebiliyor musunuz, Mescid-i Aksa’da insanlar namaz kılarken İsrail’in zulmü ile karşı karşıyalar. Buradan onlara selam olsun diyorum. İnşallah biz Müslümanlar, ‘Hepiniz Allah’ın ipini sımsıkı sarılınız, ayrılıp bölünmeyiniz.” emr-i ilahisi doğrultusunda hareket edip bir ve beraber olduğumuz zaman bu zulüm bitecektir. Bütün dünya Müslümanlarını birlik ve beraberliğe davet ediyoruz.”
..
Bilmeliyiz ki Kudüs, yeniden selam şehri, huzurun ve sekinetin merkezi oluncaya yani bütün boyutlarıyla Kudüs özgürlüğüne kavuşuncaya kadar yapılan bütün çalışmalar yetersizdir.
Bu vesileyle tüm Müslümanları ve insanlığı eliyle, diliyle, kalbiyle, tüm imkânlarıyla Mescid-i Aksa’ya ve Kudüs’e sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Bir kez daha işgalci terör devletini şiddetle kınıyoruz. Allah’ın, meleklerin ve tüm insanlığın laneti zalimlerin üzerine olsun.
Her türlü işgal ve zulme rağmen yıllardır Mescid-i Aksa’nın muhafızlığını yapan Filistinli mazlum Müslümanların yanında olduğumuzu ve onlara her türlü desteği sunmaya devam edeceğimizi ifade ediyoruz.
Bu uğurda şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz.
Cenab-ı Hak’tan, bu çabalarımızı Kudüs için güzel sonuçlara vesile kılmasını niyaz ediyor, hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyoruz.”
