AMASYA’M ŞİRİN AMASYA’M !
Amasya 7000 beşyüz yıllık tarihi ve kültürüyle,şehzadeleriyle,efsaneleriyle,ilim adamlarıyla,şairleriyle,sanatkarlarıyla dünyaca ün yapmış,misket elmasıyla,kirazıyla şeftalisiyle, bamyasıyla,yeşil ırmağın kenarlarına kurulmuş yalı boyu evleriyle,tarih ve doğanın iç içe olduğu,yeşil ırmak vadisinin Harşena dağı eteklerine kurulmuş,orta Karadeniz bölgesinde,gezilmesi ve görülmesi gereken nadide bir ilimizdir.
Amasya deyince akla ilk önce meşhur misket elması gelir . Fakat Amasya’da daha önemli şahsiyetler yetişmiştir.kimdir bu şahsiyetler(.şehzadeler)evet bir çok şehzade Amasya’da yetişmiş ve bu şehzadelerden altı tanesi,Osmanlı imparatorluğu döneminde padişahlık yapmıştır.Bakalım kimdir bu padişahlık yapan şehzadeler ,Fatih Sultan Mehmet han hz,leri,Yıldırım Beyazıt,Çelebi Mehmet,ikinci Murat,Sultan ikinci Beyazıt,üçüncü Murat,şehzade Mustafa ve Yavuz Sultan Selim padişah olarak tahta çıkmışlardır. Şehzadeler şehri diye’de bilinen,Amasya’nın bir çokda efsanesi vardır. Bu efsanelerden bir tanesini siz Amasya gazetesi okurlarıyla paylaşmak isterim. (Ferhat ile Şirin ) Ferhat,nakkaşlık yapan,Şirin’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır.Saraylar süsler,fırçasından dökülen zerafetin Şirin’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir. Ferhat,Amasya sultanı Mehmene Banu’ya kız kardeşi Şirin için ,dünürcü gönderir,Sultan vermek istemez ve olmayacak bir iş ister Ferhat’tan,Elma dağını delip şehre su getirmesini söyler.Ferhat kabul eder ve sevdasınında verdiği aşk ile alır külüngünü eline,vurur kayaların , böğrüne,böğrüne, Kayalar yarılır adeta yol verir suya,zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi duyulmaya başlar şehirden,Mehmene Banu bakarki kızkardeşi elden gidecek,sinsi bir plan yaparak, bir cadı buldurur,ve cadıyıyı yollar Ferhata, Cadı küllüngün sesini dinleye,dinleye ulaşırFerhata,Ferhatın dağları delen küllüngünün sesi korkutur cadıyı ve cadı acı acı gülmeye başlar,ne vurursun öyle hırsla kayalara,Şirinin öldü,bak sana helvasını getirdim der. Bu sözleri duyan Ferhat,beyninden vurulmuşa döner”Şirin yoksa bu dünyada yaşamak bana haram diyerek,küllüngünü havaya fırlatır.ve külüng bütün ağırlığıyla gelir Ferhatın başına düşer.Ferhatın başı dönmüş dünyası yıkılmıştır.ve birden Şirinin seslenişleri yankılanır kayalardan .Ferhatın öldüğünü duyan Şirin,bırakır Kayalıklardan aşağıya kendisini ve uzanır cansız bedeni Ferhatın yanıbaşına ,Su gelmiştir şehre ,akar bütün coşkusuyla fakat,artık iki seven genç yoktur bu dünyada,ikisinide gömerler yan yana,her mevsim iki gül çıkar mezarlarından sevenlerin anısına,ama o iki gülün arasındanda bir diken çıkar.ve iki sevgiliyi ayırmak için.işte böyle sevgili Tşova Gazetesi okuları”Amasya’m ,Şirin Amasya’m”şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum.Kalın sağlıcakla,Yüce Rabbim yar,ve yardımcımız olsun.sevgilerimle…
AMASYA’M ŞİRİN AMASYA’M
Şehzadeler şehri denmiş adına.
Sıralanmış konaklar kanatlarına.
Tarihi yazmışsın kitaplarına.
Ferhat ile şirinli güzel Amasya’m!
Padişahlar çıkmış konaklarından
Aşıklar çıkmış topraklarından
Şelaleler sular akmış kayalarından
Efsaneler şehri canım Amasya’m!
Kıvrılıp giden ovalarından .
Gurur duyarsın yeşil ırmağından.
Huzur bulursun Eren Evliyalarından.
Şehzadeler şehri güzel Amasya’m!
Tarih gibi duran kayaların var.
Çağlayıp akan yeşil ırmağın var.
Dağları delen aşıkların var.
Ferhatlar diyarı Şirin Amasya’m!
Sırtını yaslarsın engin dağlara,
Uçsuz, bucaksız güzel bağlara,
Coşkun coşkun akan yeşil ırmağa,
Bakmaya doyamam, şirin Amasya’m!
Sağında solunda, karlı dağlar var.
Başında kral mezarların var.
Dillere destan aşıkların var .
Anmakla doyamam, şirin Amasya’m!
Şehzadeler çıktı senin bağrından.
Mehmet’ler, Murat’lar geçti tahtından.
Çağlayıp akan Ferhat suyundan.
İçmeye doyamam, şirin Amasya’m!
Kimler geldi geçti koca hanından.
Tadar bütün dünya şifa elmandan.
Edirne’den Kars’a senin yolundan.
Geçmeyen var mı, şirin Amasya’m?
Amasya, 18/09/2006 Şair:Sami ASLAN.
