Amasya İtimat

ALACALI DİNDARLIK ÜZERİNE

0
423

HASAN APAYDIN-İLAHİYATÇI-PALEOĞRAFYA BİLİM UZMANI
Hemen bu da ne demeyin. Durum aynen bundan ibaret. Büyük ekseriyetimiz aynen böyleyiz. Bazılarımız dinci, bazılarımız dindar, bazılarımızın ise dini dar, bazılarımız hem laik hem Müslüman, bazılarımız kültür Müslümanı, bazılarımız formel ya da ritüel Müslümanı, bazılarımız akşam içkimi içerim sabah orucumu tutarım Müslümanı, bazılarımız kendine Müslüman, bazılarımız işine geldiği an Müslüman, bazılarımız cenaze ve mevlit Müslümanı, bazılarımız ise canı istediği kadar Müslüman, bazılarımız anadan doğma Müslüman, bazılarımız taklit Müslümanı, çok az bazılarımız ise tahkik Müslümanı, bazılarımız ramazan Müslümanı, bazılarımız Cuma namazı Müslümanı, bazılarımız kandil Müslümanı, bazılarımız ise bayramdan bayrama Müslüman.
İnsanın olduğu yerde tabi ki farklılıklar olacaktır ama aynı kitaba aynı dine inandığını iddia eden insanların bu kadar zıt kutuplarda olması anlaşılabilir değildir. Bir şeyi söylemek kolay ama yapmak zordur. Allah’ın istediği İslam’ı yaşamak bedel ister. Dinsiz de olunmayacağına göre Anadolu irfanını iyi bilen insanımız kendince çözümler üretmesini bilmiş ve dine uymak yerine dini kendine uydurarak işin içinden çıkmıştır. Yani ne şiş yansın ne de kebap yansın formülünü uygulamıştır. Bunun sonucunda ise güven vermeyen, işe yaramayan, kararsız, kendine bile faydası olmayan, elinden ve dilinden emin olunmayan, aciz ve birazda devekuşuna benzer tipler aramızda bolca bulunmaya başlamıştır.
Ülke olarak insan sayımız yeterince vardır. Ekonomik potansiyelimizde yeterince vardır. Kaynaklarımızda vardır. O zaman neden ileri ülkeler seviyesine bir türlü gelemiyoruz sorusunun cevabı bana göre şudur: Yeterince güvenilebilir kaliteli insan ve kaliteli Müslüman sayımız çok azdır. Aynen durum budur. İnanmazsanız etrafınıza ya da kendinize bir bakın. Eğer hala göremediyseniz akşam haberlere bir bakın. Doğru oturup doğru konuşun. Etrafınızda bu adam emindir ve kendisinden kesinlikle zarar gelmez, malımı ve canımı şüphesiz emanet edebilirim diyebileceğiniz adam sayısı kesinlikle 10 u bulmaz. Yine paranız varsa kaç adama güvenerek bu adam kesinlikle sözünü tutar ve zamanında beni üzmeden geri öder diye borç verebileceğiniz kaç adam var? Yine bir ev ya da araba alırken etrafımdakiler beni kesinlikle aldatmazlar diye güvenebileceğiniz kaç kişi var? Ve ya herhangi bir işte ortaklık için kendisine kesin güvenebileceğiniz, sizi aldatmayacak kaç kişi var? Bana inanmazsanız saymaya başlayın. Demek ki problem insan kıtlığı değil ama kaliteli ve güvenilir insan kıtlığıymış. Eskiler bu duruma “kahtı rical” derlermiş. Duymuşsunuzdur filozof Diyojen bir gün şehrin sokaklarında gündüz vakti elinde lambayla dolaşırken onu görenler üstat nedir bu hal gündüz vakti elinde lamba var dediklerinde Diyojen’in cevabı bizim sorumuzun cevabını verir: ”Adam arıyorum, adam gibi adam arıyorum” der.
Kiminle konuşsanız hal ve gidişattan memnun değil. Bu durum sürdürülebilir değil. Hepimiz önce kendimizden başlayarak durumu düzeltmeye, Allah’ın istediği gibi kaliteli ve güvenilir insan olmaya çalışacağız. Eğer bu konuda çabalamazsak içinde bulunduğumuz kötü durumda debelenmeye devam ederiz. Karar, devlet ve millet olarak hepimizin.

Yorum Ekle