YAKLAŞAN TEHLİKE!.. Torunlarımıza ne deriz, YA BÖYLE OLURSA?…
Ahmet Günaydın
25 Haziran 2022 günü Erzincan’ın İliç’teki Maden işletmesi kompleksinde, siyanür içerikli solüsyon taşıyan borunun patlaması ve solüsyonun çevreye yayıldığının tespit edilmişti. Haber sitemizde olayla ilgili
”YAKLAŞAN TEHLİKE!.. Torunlarımıza ne deriz, YA BÖYLE OLURSA?…” başlık atarak olası bir tehlikeye dikkat çekmiştik.
Sakarat dağı Boğalı yaylaları eteklerinde 21 ayrı Altın arama ruhsatı düzenlenmiş ve HDD Ltd. Şirketinin (Çorum), ilçemize bağlı Ardıçönü Kumluca köyleri arasında ”Maden sahasına girmek yasaktır” levhası asması ister istemez Yeşilırmağın da aynı akıbete uğrayabileceği ihtimalini akla getirmişti.
Kendiside Boğalı’nın eteklerindeki ilçemize bağlı Dereli köyünden olan Avukat Selim Saray’ın 3 Temmuz 2022 günü paylaştığı bir fotoğrafla tehlikeye işaret etmiş;
GELELİM GÜNÜMÜZE
Merhum Belediye Başkanı Nihat Yıldırım döneminde başlayan ve önceki Belediye başkanlarından Özgür Özdemir tarafından 1996 yılında getirilen Hüsnüoğlu isale hattı, yine merhum Belediye başkanlarından Mustafa Korkmaz’ın Destek’ten içme suyunu getirilmesi ile boşa çıkmış, Hüsnüoğlu isale hattı köylerde kullanılmak üzere Özel İdare Müdürlüğüne devredilmişti.
2022 yılında aşırı kar yağışı ve yağmurların aynı yıl çok yağması su kaynaklarını çoğaltmıştı ancak 2 yıldır ilçemiz merkez ve köylerinde yine kuraklık yaşanıyor. 12 köyümüzün direkt ve endirek su aldığı Hüsnüoğlu isale hattından Dutluk, Güngörmüş, Kızgüldüren, Güvendik, Yolaçan, Hacıbey, Şahinler, Kumluca, Hüsnüoğlu, Tekpınar, Ardıçönü, Çakırsu ve Şahinler köyleri faydalanıyor.
Boğalı eteklerinde altın arama işlerinin yapılacağı arazilere Hüsnüoğlu isale hattının kaptajına çok yakın olması bu hattan içme suyu alan köyleri endişelendiriyor.
Öteyandan Marşu deresinden gelen su ile inşa edilen ve 2020 yılında tamamlanan Kumluca göletinin, altın aranan bölgeye çok yakın olması ayrı bir endişe kaynağı.
2020 yılında ilçemizde Uğur Barlık ve Aygül Madencilik altın arama faaliyetlerini sürdürürken, Başta Buğalı olmak üzere Amasya merkez köyleri, Turhal, Erbaa, Niksar, Reşadiye’nin dağ ve yaylaları delik deşik edilerek doğal güzelliklerimiz hasar görecek.
Erzincan-İliç ilçesindeki siyanürle altın madeni aranan sahada 13 Şubat 2024 Salı günü saat 15.00 sularında toprak kayması meydana gelmiş ve milyonlarca metreküplük toprak geniş bir alana yayılarak, dağ görünümü veren bir yığma toprak kütlesinin nehir gibi aktığı görülmüştü. Meydana gelen faciada 9 canımızın; 5’inin bir konteyner içinde, 3’ünün aynı bölgede araç içinde, diğerinin de kamyon içinde farklı bir bölgede olduğu değerlendiriliyor.
Facia olur olmaz aklıma 2020 yılında ilçemizde Uğur Barlık ve Aygül Madencilik altın arama faaliyetlerinin resmi işlerine başlaması üzerine konuyla ilgili yaptığımız görüşmede Kumluca Dernek Başkan Yardımcısıı Beytullah Öztürk’ün sözleri aklıma gelmişti. ”Boladan çayı çevresinde yapılacak siyanürlü altın araması sonrasında suyun Dutluk’tan Yeşilırmak’a karışacağı balık ve birçok mikroorganizmanın yok olacağını” söylemem üzerine ”Abi o da bir şey mi, bu su devamında Taşova ve Erbaa’nın sebzecilik yapan köylerindeki tarımı bitirecek ve bu ırmak ve derelerden su içen kuşları yok edecek.” demişti.
Şimdi devlet tüm gücüyle siyanürlü toprağın Fırat nehrinin suyuna karışmaması için Sabırlı Deresi’nin Fırat Nehri’ne ulaştığı menfezin kapaklarını kapattırmaya uğraşıyor. Değer mi?
Sakın!. Kimse Devletin toprağın altındaki madeni arattıracağını söylemesin. Zira; ”Toprağın üstü altından daha değerlidir” Siyanürlü altın aramaya müsaade etmek tam bir çılgınlıktır. Sadece insan değil, siyanürlü su nedeniyle kuş, balık gibi hayvanat ve de nebatat çok büyük zarar görecektir.
Eğer Altın arayacaklarsa; 1960’lı yıllarda Amerikan filmlerinde gördüğümüz sahnelerdeki gibi Kızılderililerin kum eleği ile altı araması gibi arasınlar…