Kafkaslar çok boyutlu yapısıyla asırlarca araştırmacıların dikkatini çekmiş, dünya haritası içinde parlayan bir yıldız gibi iştah kabartmış, her türlü hesap ve entrikaların odak noktalarından biri olmuştur.
Bilindiği üzere burada Türkler çoğunlukta olup çoğunluğu da Türkçe konuşmaktadır. Bu Türk boylarından biri de Osmanlı’nın Ahıska Paşalığı arazisinde yaşayan, kimliklerini de bu araziden alan “Ahıska Türkleri” dir. Türkçe konuşan ve Türk soyundan gelen bu halkın yaşadığı arazi Gürcistan’ın güney ve güneybatı bölgesidir. Bilindiği üzere Kafkasya coğrafyasından Ahıska Türklerini silmek ve kadim tarihi yok sayma gayreti devam etmektedir.
Türkiye’nin hemen Gürcistan sınırındaki bölgenin adı da olan Ahıska, bugün Gürcistan topraklarında Ahıska Türklerine yeniden vatan olmayı beklemektedir.
Çilenin, yokluğun, vatansız yaşamanın ne olduğunu çok iyi biliyor, Ahıska Türkleri… 1944 yılının Ağustos ayında SSR Devlet Müdafaa Komitesi Gürcistan arazisinde yaşayan Ahıska Türklerinin vatanlarından sürülmesi için özel bir karar çıkarır. Ve yaklaşık 220 kentten 115 bin insan zorla koparılıp Orta Asya ve Kazakistan topraklarına sürgün başlar. Ahıska’ya Ermeniler ve Gürcüler yerleştirilir.
Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan’ın tenha bölgelerine sürülen Ahıskalıların 17 bin kadarı, yorgun ve soğuk havanın olumsuz şartlarına dayanamaz ve yolda ölür. Birçoğu karın üzerine atılır.
Bir şeyi kesin olarak biliyorum ki Ahıska Türkleri vatanlarına dönmek için hep mücadele içinde oldular.
Bugün dünyanın değişik bölgelerinde on ayrı cumhuriyetin topraklarında yaşayan Ahıska Türkleri kardeş topraklarda ve komşularıyla çok iyi oldular ve yardım gördüler.
Azerbaycan’da bulunduğum dönem içinde başta Vatan cemiyeti yöneticileri olmak üzere en sağlıklı görüştüğüm ve birçoğu ile aile dostu olduğum Ahıska Türkleri’nin varlığı eşim, oğlum ve beni mutlu etmekte görüşmelerimiz halen devam etmektedir.
1944 yılında vatandan sürgün günlerini 9 yaşında yaşayan ve bugünlerde bizim için anlatan, kasede alan 76 yaşındaki Allahverdi Piriyev muallim ve ailesi Azerbaycan Haçmaz bölgesi Müşkür kentinde tanış olduk.
2002 yılında Kurban Bayramını Müşkür kentinde beraber geçirdiğimiz gönül dostlarını tanımak, evlerine konak olmak, sofraya beraber oturmak, saatlerce Türkiye’yi konuşmak, Anadolu’nun herhangi bir kasaba ve köyünden farksız olduğunu görmek, koklamak, tatmak ne güzel…
Azerbaycan Kadınlar Birliği, Ahıska Türkleri Masası Başkanı Sevil Piriyeva, bütün mesaisini Ahıska Türkleri’nin vatana dönüşü için harcıyor. Bakü Devlet Üniversitesinde doktorasını tamamlayan Piriyeva’ya babası Allahverdi Piriyev’e tam destek veriyor. “Ata Yurdum Ahıska, Ahıska Türkleri Sürgünde ” isimli iki kitabı var.
Bu satırların yazarı bugünlerde “ Ata Yurdum Ahıska” kitabını inceliyor. Türkiye’de bir belediye başkanının yardımıyla basımı gerçekleşen kitap yenilenmek üzere yeni bir yardım sever bekliyor…
Piriyev ailesi artık Kazakistan Çimkent’te yaşıyor.
Ahıska Türkleri’nin çözüm bekleyen bütün meselelerini çok yakından takip eden biri olarak; Bu günlerde Türkiye’de Üniversite hocası olan araştırmacı yazar Yard.Doç.Dr. Sevil Piriyeva’ya tarihi belge olarak değeri tartışılmaz bu iki güzel eser için teşekkür ediyor, Allah yardımcısı olsun diyorum.