”29 Mart 2009 da Ak Parti seçimi kaybetmedi,ama kazanmadı da”
Yerel seçim öncesi ve sonrası Taşova seçimlerine yönelik sosyal içerikli analizler yapıp seçim sürecine yönelik sonuçlar ve öngörülerde bulunmuştum.
Geçen süre içinde yaşanılanlara ait gözlemlerimde bakış açımın değişmekte, toplumsal beklentilerin umutsuzluğa dönüşmekte olduğunu hissetmeye başladım.Bu yazımdaki serzenişler halkın genelinin duygu ve kanaatlerinin ifadesidir.
İnsanların kendilerini bir yerlere ait hissetmeleri kolay değildir.
Ait olduğunu hissedebilmenin alt yapısı olmalıdır.
Aidiyet, kişilerin düşünce, inanç, kültür ve yaşamsal alanında yaptıkları öze yönelik değişim istemlerinde kendini gösterir.
İnsan ait olduğu yeri değiştirmede kendi iç dünyasındaki değerleri terk edebileceği konuma gelecekse uzun soluklu değişim sürecine ihtiyacı vardır.
Ait oldukları yaşam alanlarını terk eden insanlar can ve mal güvenlikleri , siyasi ve dini inançları, yaşamsal özgürlükleri sistemli şekilde ellerinden alınmaya kalkılınca ait oldukları yerleri terk etmek zorunda kalırlar.
İnsanlar bu türlü terk edişleriyle yaşamlarının ileriki aşamalarını fırsata dönüştürebilirler.
Din değiştirmek, hicret etmek, siyasi düşüncesini terk edip yeni siyasi anlayış ve örgüte katılmak kolay değildir.
Değişimi yaşamında gerçekleştiren bireyler ait oldukları önceki yerdeki psiko sosyal ilişkilerinden kolay kopamazlar.
Yeni yerine ait olma çabaları geçmişindeki aidiyetiyle çatışma halinde olacaktır.
Eğer kişi devrim niteliğinde değişimi yaşamak istiyorsa ait olduğu sosyal çevreden ve coğrafyadan ayrılmasından başka çaresi yoktur.
Değişim süreci bazen takiyye özellikli davranışa dönüşür. Olduğu gibi değil şartlara uygun, görülmesi gerektiği gibi davranır.
Günlük yaşamda prakmatik davranan seçilmiş yada seçilememiş siyasetçiler yeni yerlerindeki kabullenişi ve kabul edilişlerinde problemle karşı karşıyadırlar.
Kişilerin önceki siyasi ve sosyal ilişkilerinin hala yaşamında devam ediyor olması, yeni katıldığı siyasi parti, cemaat veya sivil örgütlenme yapılanmalarıyla uyumsuzlukların nedenidir.
Bu bağlamda konuyu yerele indirgersek, yerelin seçilmiş belediye başkanıyla partisi arasında aidiyet sorunu vardır.
Sn başkan siz bir zamanlar Anaplıydınız, M.H.P li oldunuz. Şimdilerde Ak Parti lisiniz galiba. İnsanın ait olduğu yere karşı sorumlulukları vardır.Bari onlara karşı sorumlu değilsiniz, halka karşı sorumlu hissedin kendinizi..
Görünen odur ki: Yani,fotoğrafın görüntüsü soluk, bozuk.
Sn. başkan, Başbakanımızın tariflerine uygun Ak Parti li belediye başkanı görüntüsünü Taşova ekranına yansıtamamaktadır..
Ak Parti ilçe teşkilatı ve seçmeni onu kabullenmiş, rekor oyla seçimin galibi yapmıştır.
Diyalog ve uyumlu çalışmada sorunun kaynağı sn. başkan gibi görünüyor.
Bilinmelidir ki sn. başkanın kırk yıllık siyasi düşüncesini ve arkadaş çevresini değiştirmesi beklenemez..
”kırk yıllık kani olmaz yani” sözü bir gerçeğin ifadesidir.
Bizde reel olan şeylere objektif bakar ve yaklaşırız.
Özel de herkes ilişkilerini özgür iradesiyle belirleme hakkına sahiptir. Saygı duyulur.
Eğer sn. başkan genelde, geçmişteki siyasi düşüncesine uygun davranışlarını sürdürmektedir. Seçildiği Ak Parti’yle aidiyeti bırakın, uyumlu çalışmada sorununlar yaşamaktadır..
Kendisinden hiç kimse geçmişini bırakıp Ak Partili olsun istemiyor.. Olma şansıda yok zaten.
Beklenilen sayın başkandan her modern ve çağdaş insan gibi ekip çalışmasını örgütsel disiplinine uygun yapmasıdır.
29 Mart Yerel seçiminde acaba belediye başkanı iktidar partisinden olursa ,Taşova’ya bir şeyler yapılabilir mi yaklaşımı belirleyici olmuştur.
Bir şeyler yapılabilir mi beklentileri, hiçbir şey yapılamaz, 5 yıl böyle geçere dönüşmek üzeredir.
Kendinizi, önceki başkanın gölgesinde kalmaya mahkum ediyorsunuz sn. başkan. Ak Partinin belediye başkanı gölgede kalmaz, bırakır. Sizden beklenen bu.
29 Mart seçim sürecinde ilçe teşkilatı ve kendisini sorumlu hisseden Ak Partililerin maddi ve manevi desteklerinin, seçmenin oy desteğini en azından teşekkür edilmesi gerekirdi..
Sn. Başkan ortalarda yok.
Halkla beraber değil, partisinin ilçe teşkilatıyla beraber değil, peki kiminle diye sorulmaz mı?
Sayın başkan geçen 5 yıldan sorumlu değildir.Yalnız Taşova’nın yaşayacağı 5 yıldan mesuldur.
Geçmiş dönemde yaptığı başkanlık dönemlerinde özel sorunları olduğu biliniyordu. Şimdi görünen o ki başkanın sorunları daha azdır.Daha deneyimlidir.
.
Sayın başkan atanmış yönetici değildir, seçilmiştir. Vatandaş onu aradığında makamında bulmayı ve günlük yaşantısında yanında ister.
Taşova’nın mahallelerini caddelerini dolaşırken görmek ister.
Belediyeye giden vatandaş seçilmiş başkanını değil vekaleten o makamda oturan insanları görmeden usandı artık. Onlarda bizlerden birisi, lakin, kazın ayağı öyle değil.Vatandaş onları başkan seçmedi ki.
Sn. Başkan gelinen süreçte koltuğunda kaç gün oturmuştur?
Kaç günü Taşova dışında geçmiştir? Kendine göre makul gerekceleriniz mi vardır?
Kamu vicdanı o gerekçeleri anlayışla karşılamıyor sn. başkan..
Vatandaş sizin sorunları çözemeye çalışmadığınızı, ötelediğinizi ve en iyi çözümü Taşova da bulunmamakta bulduğunuza inanıyor.
Sn. Başkanın özel yaşamı dışında düğünlerde, yeni tesis açılışlarında, Vali ve vekilleri karşılamalarda özellikle bulunmadığı, ayrıca resmiyette ait olduğu Ak Parti teşkilatıyla birlikteliği yok gibidir.. Sn. başkanın ülkücülüğü taktir edilir, değişimini beklemek abesle iştigal olur. Yaşanan siyasi süreçte M.H.P li olmadığını Ak Partinin seçilmiş başkanı olmasıyla gösterdi.Evet gösterdi de, sonrasında, tam bir bölünmüşlük, parçalanmışlık, umursamazlık, ben bilirim görüntüsü yansıyor.
Ak Parti teşkilatı ve seçmeni ”29 Mart’ta seçimi Ak Parti kaybetmedi, ama 30 Mart sabahı da seçimi kazanmadı” kanısındadır.Bu söz bana ait değildir.Bana ifade edildi..Hem de ilçedeki en yetkili ağızdan.
Bende kendisine katıldığımı, seçimlerleri ve yaşanan sonraki gelişmeleri ifade eden veciz bir söz olduğunu söyledim.
Sn. Başkanın önce kendisini Ak Partiden aday yapan ilçe teşkilatına, sonrada seçmenine vefa borcu vardır. Yönetimin sizi aday yapmak için gösterdikleri çabayı ve kararlılığı yakınen biliyorum. Onlar görevlerini yaptılar. Sıra sizde. Yeniden bir 5 yıl daha seçilme niyetiniz olmadığını söylemiştiniz, o halde başkan gibi başkanlık yapında arkanızda iz bırakın, vatandaş sizi yaptıklarınızla ansın..
Taşova halkı TOKİ’nin yapmayı planladığı toplu konutlarla ilgili gelinen süreci merak ediyor. Sn. Başkanın TOKİ konutları yerine belediyenin toplu konutları kendisinin yapacağı söyleniyor. Sn. Başkan konutları hangi teknik kadro ve işçiyle yapacaksın? Belediyenin yapacağı konutlar için belediyeye hangi ihtiyaç sahibi konut için para erecektir? Güldürmeyin insanı.
Gölge etmeyin. Sizin göreviniz gereken arsa tahsisini yapmak ve imar planını konutlar için uyumlu hale koymanızdır.
Daha ne bekliyorsunuz?
Taşova’ya yüksek okul getirilmesi hususu tam bir muamma oldu. Belediye olarak TOKİ ve yüksek okula yer temininde lokomotif olmanız gerekmez mi?
Şu terminale taşınma işi tam bir rezalete dönüştü, halkımız ne zaman açılacağını merak ediyor.
Ayrıca çok spelükasyonlara neden olan belediyeye ait işletmelerin özelleştirme ihalelerini niçin yapmıyorsunuz? Unutmayın ki işletmelerin bu haliyle çalıştırılması size ve Ak Partiye zarar verecektir.
Sn. Başkan makam aracınızdan inin caddelerde biraz yürüyün, alışılagelmiş başkan görüntüsünü bırakın,
Benim dileğim,
Yapılan Bamya festivali, hayırlara vesile olur inşallah.
Bir atasözü vardır. ” Ayranı yok içmeye tahtırevanla gider…………..” aklı eren vatandaşımda böyle söylüyor.
Taşova bamyasının tanıtıma ihtiyacı var ya…..Ne diyelim.
Önce bamyanın patentini alın, siz.
Vatandaşımız üç gün hoş vakit geçirdi. Lakin, görüntüyü kurtarmaya yetmiyor.
Bir hikaye anlatılar. Devlet senfoni orkestrası Bayburt’ta konser vermiş. Konserden sonra gazete muhabiri konseri izleyen vatandaşa nasıl buldunuz, eğlenebildiniz mi diye sormuş.Bayburtlu vatandaş ”Bayburt, Bayburt olalı böyle rezalet görmedi” demiş.
Sn. Başkan belediye sizin yönetiminde konser veren orkestrayı andırıyor.
Sayın başkanla yüz yüze görüşebilme umuduyla.