Geçen yıllarda yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşarak, bundan on beş yıl önce Solingen’de Alman ırkçıları tarafından vahşice yakılan Mercimek Köyünden beş vatandaşımızı rahmetle yad etmek istiyorum.
Sonbahar mevsiminin yazdan kalma günüydü. Okul arkadaşım ve meslektaşım Esin hanım telefon etti. Pansiyonunda kalan, Borabay’ı görmek isteyen bir Alman turiste yardımcı olmamı istiyordu. Memnuniyetle dedim. Alman turist Taşova’ya geldi. Almanlara has sarılıkta, otuz yaşlarında turistimizle birlikte, yabancı dil öğrenme hevesiyle bizimle beraber gelmeyi isteyen kızımı da yanıma alarak Borabay’a doğru yola koyulduk…
Ben Fono’dan öğrendiğim bir kaç Almanca kelimeyle, kızım lisede öğrene bildiği kadar ingilizcesiyle, Alman misafirimizin de yarım yamalak Türkçesiyle anlaşmaya çabaladık. Alman turistimizden güç de olsa mesleğinin muhasebecilik olduğunu, Karadeniz turu yapmak istediğini, Borabay’da bir hafta kadar kalmayı düşündüğünü öğrenebildik.
Borabay sessiz ve sakin bir günündeydi. Göl kenarında ateş yakmaya çalışan birkaç kişiden başka kimse görünmüyordu. Misafirimizi göl kenarında gezdirip, bekçiden lojman fiyatıyla ilgili malumat aldıktan sonra turistimizi memnun etmenin, ayrıca bir arkadaşımızı onurlandırmanın hazzıyla, ürpertici bir yükseklikten yeşilin her tonundan doyumsuz güzelliklerini seyrederek aşağı doğru kıvrılan yoldan Borabaya indik. Taşova’ya dönen yol sapağında Mercimek köyünden bir tanıdığa rastladık. Yolumuzun üzerinde olduğu için onu da arabaya aldık. Mercimek köyüne girişte yolların parke taş döşeli olması bize Solingen hadisesini hatırlattı.
Çünkü o hadiseden sonra Alman hükümeti köyün acısını bir nebze dindirebilmek için yardımda bulunmuştu. Mercimek Köyünün tüm yolları bu yardım sayesinde parke taşla döşenmişti. Alman turistimize Mercimek Köyünü, Solingen’i beraber telaffuz edip, geçmişte yaşanmış hadiseyi hatırlatma çabalarımız misafirimizi üzmüştü; Sadece ırkçılar diyebildi…
Yolumuz üzerindeki kabristanlıkta Alman ırkçıların yaktığı beş insanımızın mezarlarını da görünce duygusal anlar yaşadık. Hiç bir art niyete dayanmayan, tamamen tesadüflerin yarattığı bir olay yaşıyorduk. Alman turistimizin gözlerinden boncuk boncuk yaşlar akarken, dudaklarından Türkçe olarak dökülen “utandım, utandım” kelimeleri hafızalarımızdan hiç silinmeyecekti…
Bundan on beş yıl önce kaleme aldığım yazımda 29 Mayıs’ta biz iki şeyi hatırlayacağız diye yazmıştım. İstanbul’un fethi ve Solingen’de Alman devletinin güvenliği altında yaşayan Mercimekli hemşehrilerimizin yakılması.
1453 yılında Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u aldığında ırk esasına dayanmayan, inanç, dil, düşünce farkı gözetmeyen, bir arada yaşamanın kurallarını anayasal haklarla besleyen Fatih Kanunnamelerini hayata geçirmişti.
1993’de beldeler, kaşaneler diyarında insanlarımız ırkçılar tarafından yakılıyordu.
Solingen hadisesinin bu yıl 15. yıl dönümü. Bu on beş yılın her yılı Türk-Alman dostluğunun geliştirilmesi çabalarına sahne oldu. İlk iki yılda Alman ve Türk gençleri arasında dostluk bilincinin gelişmesi ayrıca Mercimekli GENÇ ailesinin acısını paylaşmak için Solingen’den Alman öğrenciler geldiler. Taşovalı öğrenciler Solingen’e gittiler. Taşova Lisesi kardeş lise ilan edildi.
Her 29 Mayıs günü barış mesajlarıyla anıldı. Toplantılar düzenlendi, resim sergileri açıldı, yürüyüşler yapıldı. Irkçı vahşet lanetlendi.
Taşova’nın Mercimek Köyünde de her 29 Mayıs günü Solingen kurbanları mezarları başında anıldı, camilerinde mevlütler okundu.
Solingen, bugün ırkçılık ve ırkçılıkla mücadelenin sembolü olmuş bir Alman kenti.
Solingen, bugün ırkçılık ve ırkçılıkla mücadelenin sembolü olmuş bir Alman kenti.
29 Mayıs 1993’te meydana gelen “Solingen Faciası’nın” 15.nci yılı nedeniyle bu yıl Alman Cumhurbaşkanının himayelerinde Türk-Alman Sağlık Vakfı tarafından kurulan Barış Ödül Törenine 500’e yakın Türk ve Alman katılacak. İlk kez “GENÇ ÖDÜLÜ” verilecek.
MEVLÜDE GENÇ, ırkçılar tarafından ateşe verilen Amasyalı Genç ailesinin anneleri ve Almanya’nın sembolü isimlerinden biri. Geçen 15 yıl içerisinde cesaret ve metaneti ile verdiği barış ve sevgi mesajları ile Almanlar ve Türkler arasında yakınlaşma ve dostluğun ortaya çıkmasında en büyük pay Mevlüde Genç’indir.
Solinge’nin 15.yıl dönümünde; ölenlere rahmet, Mevlüde GENÇ ablamızın şahsında GENÇ Ailesine de sabır ve metanet diliyoruz.