Amasya İtimat

27 Aralık 1936, VEFATININ 87. YILDÖNÜMÜNDE ÖZLEMLE…

0
185
SERBEST ATIŞ
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!
Mehmet Akif
Maddiyat ve güç ahlaki değerlere galip geldi sonunda; insana galip geldi; cemiyete galip geldi; hayat şartlarına galip geldi; zamana ve zemine galip geldi!
Zaman her şeye ilaçtır derler de fakat maddiyat ve güç de her şeye ferman ve dahi derman olduğunu ispatladı.
Ahlak; yüreğin yani vicdanın kendini iyi, kötü, doğru veya yanlış karşısında sorgulaması ve imtihana çekmesidir.
Ferman ilan edildi:
Ahlâka ihtiyaç kalmadı!
Derler ki ahlak, insana fıtraten bahşedilmiştir. Yani ahlak, insanda doğuştan vardır ve bunu olumlu yahut olumsuz manada geliştirebilir ve genişletebilir.
Bu devir öyle bir devir ki ahlâk kurudu! Yerini güce ve maddiyata teslim etti.
Bu güç ve maddiyat sahipleri bir takım istekler peşindeler. Mesela dini yeniden tanzim ederek tebliğ ediyorlar. Tarikatlar icat ediyorlar; cemaatler oluşturuyorlar; cemiyetin önüne kendilerinin lehine barikatlar kuruyorlar!
Eskiden “erdem” veya “fazilet” diye bir kelime ve davranış biçimi vardı. Adab-ı muaşeret vardı. Hürmet kıymet muhabbet vardı. Aşırı yanlışlar ve anlamsız gelenekler de vardı.
Erdem kısaca; ilkeler ve kurallar tahtında insanlara, hayvanlara, nebatata, havaya, suya, eşyaya karşı adam gibi dosdoğru durmak, dosdoğru davranmaktır.
Ahlaki değerleri iyilik, doğruluk, dürüstlük ve adalet muvacehesinde hareket ettirmektir.
Hayatın ölçüsüdür erdem.
Haktır, hukuktur, adalettir, iyiliktir, doğruluktur erdem; iyiye, doğruya, adalete yönelmedir ayrıca.
Adalet başkalarını gözetmektir. Güçsüzün hakkını teslim etmektir.
Başkalarına zarar vermemektir adalet ve erdem. Başkalarının hakkına girmemektir. Kendi tutum ve davranışlarını ölçmektir.
Bu mevzuya girmeme birçok sebep var lakin iki nedenden dolayı girdim:
Bir:
Spor:
Spor sadece futbol olarak görüldüğü için…
Futbol hayatın gereklerinden midir diye sormak için…
Futbol olmasa hayat durur mu demek ve sual eylemek için…
Hakikaten şahsen, ömrümün kalan kısmına zarar vermemek adına her konuda her şeyi tamamıyla, bütünüyle, külliyen Allah’a havale ettim. Bu boş, tamtakır hikaye nedir Allah aşkına?
Cevabım yok! Menfi de yok müspet de yok!
İnsanı hakiki hayattan soğutuyor. Buz gibi donduruyor. İnsan, Kuzey Buz Denizi gibi içine doğru buz tutuyor.
Uzun zamandır haber dinlemiyordum. Spor haberlerinden de nefret ettim. Ettirdiler…
İki:
Siyaset:
Başlarken Hz. Ali’nin bir sözüne yer vereyim:
“Makamından aldığın her şey rüşvettir!”
Yani şan, şöhret, hediye, güç, hırs, ihtiras, para, mal, mülk, dünyalık olarak her neyse bu…
Yetmiş yaş hududunu geçen insan sayısı Türkiye’de yüzde 10 diye okudum. Diyelim ki, kaynağımda hata var ve düzeltme babında yüzde 50 ile bu ölçüyü lalettayin yazayım ve sonra ilk inanan da kendim olayım.
Benim yaşım çoktan Dante’nin ilahi yolculuğunun yahut ilahi komedyanın başında söylediği ve Cahit Sıtkı’nın itina ile şiirine koyduğu “otuz beş yaş” sınırını geçti.
Niçin yazdım?
Çünkü günlük siyasi hikayeler, manevralar ve yalanlar artık gına getirdi. İnsan sadece Allah’a havale ederek mesrur olabiliyor.
Siyasetin hikayelerine kulak asıp ömrümün kalan günlerini zehir etmek istemiyorum!
Elbette ihtirastan dünyalık kotaranlar, güce tapanlar ve sayılı günlerin hitamını düşünmeyenler vardır ve hatta bu lüzumsuz bahis onları rahatsız da edebilir.
İlave edeyim:
Siyaset, güç, ihtiras ve iktidar kimilerinin serveti olabilir. İktidar sadece yüksek kademelerde olmaz, hayatın her alanındadır. Mahalledeki bir büronun müdürü de iktidar sahibidir.
Söze Mehmet Akif ile girdim, onunla bitireyim.
Mehmet Akif, tam da bugün hayata gözlerini yumdu. Ardında maddi hiçbir şey bırakmadı. Kendi fikirleriyle çatışma derecesinde ayrılık yaşadı iç dünyasında; memleketi bıraktı Mısır’a gitti. Fakr-ü zarurete düçar oldu. Geri döndüğünde geçen yıllar için pişmanlık mı duydu yoksa düşmanlık mı buldu?
Onun adına konuşmam fuzuli olur. Bildiğim ve anladığım şudur:
İstiklal Marşını milletimize yazılmış bir “vasiyetname” gibi algılıyorum. Galiba defalarca okumak ve yeni nesillere de öğütlemek gerekiyor.
Enver Seyhan

Yorum Ekle