Amasya İtimat

PARİS TERÖRÜ…

Ömer Celep hocamdan dinlemiştim. Askerde görev zamanı namaz kılan bir er’e komutanı, askerliğin de bir ibadet olduğunu bu nedenle namazı görev bitiminde eda etmesinin daha uygun olacağı tavsiyesinde bulununca er şöyle diyor; “Komutanım emredin öleyim ama ne olur namazıma dokunmayın.”

İnsanların değerleri vardır. Milli manevi… Vatan, Bayrak sevgisi, dine kutsal kitaba ve peygamberimize olan saygı ve sevgi gibi.

Mizahın, hicvin ve alayın siyaset arenasında kullanılması demokrasinin dolayısıyla fikir ve ifade özgürlüğünün gereğidir. Ancak İslam dünyasının hassasiyetini kaale almadan ya da göz ardı ederek peygamberimize aşağılayıcı karikatür çizmek yapılmaması gereken bir nefret programıdır.

2006 yılında Danimarka’da peygamberimizle ilgili yayınlanan bir karikatür nedeniyle Fas’tan Endonezya’ya İslam dünyasında gösteriler yapılmış 200’e yakın insan ölmüştü.

Evet, Müslümanlar açısından peygamber önemlidir. Onunla dalga geçemezsiniz. Hz. Muhammet (sav) kutsaldır buna mizah diyemeyiz bu ifade özgürlüğü değildir.

Paris’te yapılan katliamı kendini insan olarak gören hiçbir yaratık kim yaparsa yapsın kime yapılırsa yapılsın doğru bulmaz. Hele “ insanı öldüren insanlığı öldürmüş gibidir; âlimi öldüren âlemi öldürmüş gibidir” mealinde tavsiyeleri olan bir dine mensup kişiler yapılan cinayetin ne İslam’la ne de Müslümanlıkla bağdaşmadığının bilincindedirler. Ayrıca bütün semavi dinler de aynı şeyi söylemektedir; “Öldürmeyeceksin”

Elbette kınıyoruz ama bu kınamayı biz de ama’sız yapmamamız gerektiğini düşünenlerdeniz.

90’lı yılların başında medeniyetin beşiği(!) Avrupa’nın ortasında sadece Müslüman olduğu için bir milletin kıyımına göz yumdunuz, duyarsız kaldınız. Bosna-Hersek’de kadınların genç kızların namusları kirletildi, ibadethaneler yıkıldı, tarihi eserler yok edildi. 50 devlet adamını ve bir buçuk milyon göstericiyi göremedik.

Dünyanın jandarması ABD Irak’a petrol için girdi binlerce insanın ölümüne sebep oldu, binlerce kadının ırzına geçildi, tarihi eserler yerle bir edildi dünyanın kılı kıpırdamadı.

Paris saldırısı olduğu gün Yemen’de 36 kişi öldürüldü. Suriye’de her gün 75 kişi ölüyor. Gazze’de İsrail 2 binden fazla insan öldürdü Birleşmiş Milletlerden kınama dahi gelmedi.

Yine Nijerya’da Boko Haram denen radikal dinci örgüt 12 değil 2 bin kişi öldürdü konuşulmuyor bile.

Yüzlerce insanımızın yaralandığı, 54 insanımızın parçalanarak can verdiği Reyhanlı katliamı bizim ülkemizde oldu. Asala denen terör örgütünün katlettiği onlarca diplomatımıza Fransız kaldınız.

“Hepimiz Çarliyiz” “Ben Çarliyim” protesto medeni bir haktır, sokaklar haktır. Bir karikatürist karikatür çizerek insan öldürmez, gazeteler dergiler yazdıkları ile insan öldürmezler. Beğenmezseniz karikatüre bakmazsınız, dergiyi almaz gazeteyi okumazsınız. Fikir ve ifade özgürlüğünün kuralı fikre fikirle cevap vermektir silahla değil.

Fransa’nın ortasında bir dergide çalışan 12 kişinin öldürülmesini vicdanlar yanlış bulmalıdır. Bunun adı terördür. Özgürlükler söz konusu olduğunda ama demeden özgürlükler savunulmalı. İnsan onurunun temel varlık nedeni özgürlüktür. Şiddet kabul edilecek bir davranış şekli değildir.

Ancak Paris’teki resme bakıldığında insanı ilk düşündüren görülen çifte standart ve riya… Gazze’de sivillerin tepesine bomba yağdıranların temsilcisinin terörizmi lanetlemesi size ne kadar inandırıcı geliyor ve de bahar getiriyoruz diye başı beladan kurtulmayan her gün insanların öldüğü bombalarla topraklarından yurtlarından olan orta doğu coğrafyasına kışı yaşatmada vebali olan batı temsilcilerinin Paris yürüyüşünü samimi buluyor musunuz?

Bir dönem batı Türkiye’yi 57 İslam ülkesi için bir örnek ve ilham kaynağı olarak gösteriyordu. Batı ülkemizi İslam’la demokrasiyi laik bir devlet yapısında bağdaştırmayı başaran yegâne ülke olarak görüyordu.

Yöneticilerimize sesleniyoruz. Bu milletin yüzde doksanının dinle, Atatürk’le, cumhuriyetle hiçbir problemi yoktur. Gelin güzel dinimizin değerlerini cumhuriyetimizin değerleriyle çatıştırmayalım. Cumhuriyetle, laikliğe, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye sımsıkı sarılalım. Aksi takdirde ülkemiz İslam âlemine musallat olan zulüm sefalet ve despotizme mahkûm edilecektir.

Bugün bu ülke orta doğu değilse bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. Onlara dua okuyup şükretmeliyiz. Evet, terör beladır görüp yaşıyoruz. İhraç edene ithal olarak geri döndüğünü de…

Yorum Ekle

CEVAPLA

Yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz.