Amasya İtimat

1942 VE 1943 ERBAA DEPREMLERİ Prof. İsmet ÜZEN (2)

0
1083

Yayına hazırlayan: Yüksel Kara-Öğretmen

Tokat Valisi İzzettin Çağpar’ın depremin neden olduğu tahribat hakkında ilk tespitleri ve Hükümet tarafından ilk aşamada yapılması gerekenleri özetle şunlardan oluşmaktaydı: Erbaa’daki evlerin birkaçı dışında hepsi yıkılmıştır. Depremin hemen ardından çeşitli yerlerde çıkan yangınlar, felaketin boyutunu artırmıştır. Ölü sayısının bine yakın olacağı tahmin edilmektedir. Halk açıktadır ve şimdilik 1500 çadıra ihtiyaç vardır. Kızılay’ın tıbbi malzeme ve maddi yardım yapması gereklidir. Yakın vilayetlerden içinde
(1) Vali İzzettin Çağpar, 24 Ocak 1940-26 Eylül 1945 tarihleri arasında görev yapmıştır. Ferit Acunsal, Gerçeklerin Diliyle Tokat, Tanin Basımevi, İstanbul, 1947, s. 20-23.
(2) Tokat Valisi İzzeddin Çağpar, deprem felaketinin nasıl olduğunu ve alınan ilk tedbirleri daha sonra şöyle anlatmıştı:
“Deprem saat 17.00’de oldu. 30 saniye sürdü ve ufki istikametten geldi. Niksar ve Erbaa’dan hiçbir haber alınmayınca jandarma komutanını Niksar’a yolladım. Ben de yanıma bir operatör alarak Erbaa’ya hareket ettim. Kasabaya yaklaşırken yeni bir bina olan Boğma karakolunun tamamıyla yıkıldığını ve iyi bir tesadüfle jandarmaların kurtulmuş olduklarını gördüm. Depremin dehşetini Erbaa’da anladım. Erbaa yakınındaki Aladon ve Tepekışla köyleri tamamıyla yıkılmıştı, yer yer yangınlar çıkmıştı. Tarla içlerinden Erbaa’ya geçtik. 16 yangın kasabayı sarmıştı. Ev namına bir şey kalmamıştı. Herkes birbirinden habersiz ve feryat içinde idi. Memurların bir kısmı ölmüştü. Ziraat Bankası ve İnhisarlar (Tekel) müdürleri, sorgu hâkimi, posta muhabere memuru, nüfus kâtibi, hususi muhasebeden bazı memurlar, bir öğretmen maalesef kayıplar arasındaydı. Enkaz bütün yolları kaplamıştı, yangın manzaraya dehşet veriyordu. Elimize geçen iki kamyoncuyu Lâdik ve Tokat’ta itfaiye aramaya yolladık. Bir kısım asker ve efrattan toplayabildiğimiz halkla enkaz altında kalanları kurtarmaya çalıştık. Tokat ve arkasından Turhal itfaiyeleri pek kısa zamanda yetiştiler. Yangın söndürüldü. Seccade ve kerestelerden yapılan sedyelerle yaralıları ayakta kalan yegâne binaya, mektep binasına taşıdık. Sarsıntının bir bayram günü ve akşama doğru oluşu kahvelerde ve misafirhanelerde bulunanlar arasında zayiatı çok artırmıştır. Bir iki kahveden otuzar, kırkar ölü çıkarılmıştır. Maalesef birkaç vatandaş da yangından kurtarılamamıştır.

Pazartesi sabahı (21 Aralık) şeker fabrikaları ve civardan diğer doktorlar da yetiştiler. Köylerin taranması, ağır yaralıların Tokat ve Samsun hastanelerine taşınması Pazartesi günü de devam etti. Tokat ile Merzifon hattında Parti teşkilatının büyük gayret gösterdiğini ve her çeşit yardıma tehalükle (sabırsızlıkla) koştuğunu ilave etmeliyim” ( Cumhuriyet, 26 Aralık 1942).

Cerrah da bulunan 2-3 ekibin Erbaa’ya gönderilmesi gerekmektedir. Yaralıların önemli bir kısmı Tokat hastanesine nakledilecektir. İlçedeki Ziraat Bankası, İnhisarlar (Tekel), PTT Muhabere müdürleri vefat edenler arasındadır. Bunların yerlerinin doldurulması gerekmektedir. Un fabrikası yıkıldığı için bir hafta kadar Tokat’tan günde 30 çuval undan yapılacak ekmek Erbaa’ya gönderilecektir. Bu süre sonunda ise Toprak Mahsulleri Ofisi’nin
un vermesi gerekecektir. Halka sıcak yemek vermek için Kızılay’ın da yüz sandık şeker, yüz kilo çay ve beş yüz kilo zeytini en kısa zamanda göndermesi gerekmektedir. Erbaa Hükümet Konağı yıkılmıştır. Hükümetin çalışması için bir baraka inşası gerekmektedir. Halkın kışı geçirmesi için barakalar inşa ettirilmesi ve bunun için de Kızılay’dan çivi, cam, oluklu çinko gönderilmesi ve ustalar için ödenek sağlanması gerekmektedir. Erbaa’ya ait sevkiyat Lâdik istasyonu aracılığıyla yapılacaktır. Postane muhabere memuru ölmüş ve posta şefi de ağır yaralıdır. İletişim hatları ancak iki gün içinde tamir edilebilecektir (BCA 030.10.120.849.9/2-3).
22 Aralık 1942 tarihi itibariyle belirlenen ölü, yaralı ve hasar miktarı
Çizelge 1’de yer almaktadır: (BCA 030.10.120.849.9/14).
Çizelge 1. Ölü, Yaralı ve Hasar Miktarı:

Henüz kesinleşmeyen bu verilerden anlaşılacağı üzere, en fazla insan kaybı ve tahribat Erbaa’da olmuştur. İkinci derecede Niksar kazasının, üçüncü derecede de Almus nahiyesinin etkilendiği görülmektedir.
(Devam edecek)

Yorum Ekle