Sayın Taşovalılar, değerli Yeşilırmak Vadisi’nde yaşayan Amasyalılar, biz, Yeşilırmak Çevre Platformu olarak yıllardır HES’ler konusunda açıklama yapıyoruz.
Konuyu daha iyi anlamamızı sağlamak için Umutlu (Andıran) köyünde ve Erbaa Değirmenli köyünde geniş katılımlı paneller düzenledik.
2010 Aralık ayına kadar olan gelişmeleri sizlere duyurmak istiyoruz.
Amasya’dan Umutlu’ya kadar yapılmak istenen HES’lerin Amasya-Karabük köyüne kadar yapıldığını ve suyun betona alındığını gördük, gözlemledik. Kanala alınan suyun haricinde bırakılan can suyunun da hangi anlama geldiğini ve büyük balıkların ırmakta yaşayamaz durumda olduğunu gördük.
Şunları biliyoruz. Sermaye kâr ister. Bu kâr hırsı doğanın ve eko sistemin bütünlüğünün dikkate almadığında tüm canlı organizmaların yok olacağını da biliyoruz. Su topraktan aldığı mikro organizmalarla su olur. Kırk-elli km içine alınan suyun sudan başka bir şeye benzediğini bildiğimizden dolayı HES’lerin bir yıkım projesi, doğanın tahribat projesi olduğunu ve bundan dolayı Umutlu HES alanını mahkeme aşamasında iken Çılkıdır, Gemibükü, Mülkbükü, Umutlu topraklarında ölçümler yapıldığını duyuyoruz. Bunu şirket yapıyor. Yasal işlemin sonuçlanmadığı, yani mahkemenin sürdüğü anda ölçüm yapılması neyin işaretidir? Mahkemelerin vereceği kararları kendilerinin bağlamazmış gibi ölçüm işlemleri yapıyorlar.
Taşova’nın hemen iki kilometre batısında Dutluk’a yapılmak istenen HES’le ilgili olarak “yapılmayacak” duyumları alıyoruz. Dutluk’ta yapılacak HES’in Herizdağı’nın altını delip suyu kanala alarak Yolaçanbükü’nden Çılkıdır ve Umutlu HES’le buluşacağını ve ırmağın Taşova’nın ortasından geçen bölümünün can suyu ile yaşatılacağı, yani ırmağın kuruyacağını ve Taşova’nın yeni bir göç sorunu ile karşılaşacağını endişeyle düşünüyoruz. Bu nedenle yetkili kurumların karşı duruşu çok önemli, “Yapılmayacak” ana düşünceli haber çok sevindirici.
Ancak şirket bundan geri adım atar mı? Sanmıyoruz!
Son olarak AKP hükümeti “Sit alanı” ilan etme yetkisini Çevre ve Orman Bakanlığı’na devreden bir yasa çıkarma peşinde. Bu değişme vahim hatalara yol açacaktır. Çünkü, yöneticilerin bazı yanlışlarını meslek odaları, çevreye duyarlı örgütler, sendikalar, sivil toplum örgütleri mahkemeye götürüp, hukuka uygun iş yapılmasını sağlıyorlardı. Hükümetin düşündüğü yasa meclisten geçerse bu olanak elimizden alınacaktır.
Çevremize, doğamıza, yaşam alanlarımıza insanımızla birlikte sahip çıkalım. Sizlerden duyarlılık bekliyoruz.