Ramazan Turgut –
2016, ülkemizi “Ağıt Toplumu” yaptı… 1980’lerin ilk yarısında başlayan silahlı çatışmalar, “canlı bomba” imalatıyla 2016 yılında ülkemizi ve dünyayı sarstı. En korumalı yerler bile bombalarla sarsıldı… Cinnet durumunda dünyamız… (Bir de İslamcı olduğunu söyleyenler çıktı…)
Birleşmiş Milletler’in öneri düzeyinde kalan kararları, hiç bir yarayı sarmıyor.
***
Dünyamızın sorunları çok… Açlık, savaş, terörü de kullanan siyaset yapıları, çevreyi acımasızca sömüren enerji şirketleri, kadına çocuğa yönelik taciz-tecavüz olayları, işsizlik, ırkçılığın yaygınlaşması, inanca dayalı ayrımcılıkların körüklenmesi, özellikle ülkemizin eğitim çıkmazı, yeni hastalıkların ortaya çıkması, nükleer tehlike…. Düşünen insanın içini karartan uzun bir liste…
***
Atatürk, “Yurtta barış, dünyada barış” dedi. Ne yazıktır ki 10 Kasım 1938’de aramızdan ayrıldı. Mesleği askerlik olan bir deha, ileriyi görüyordu… Savaş alanlarından süzülüp gelen bir öneriydi “BARIŞ”.
1 Eylül 1939’da İkinci Dünya Savaşı başlatıldı. Emperyalist-kapitalist güçler dünya ticaretini silah gücüyle yeniden düzenleme kararı verdi… Almanya bu iş için uzun bir hazırlık yaptı. Bir çılgının peşine takılan Alman seçmenleri hiç mi tarih bilmiyorlardı? Hitler ve saz arkadaşları savaşı başlatıncaya kadar Almanya’da ırkçı bir temizlik başlattı… Her alanda ırkçılık yaptı… Bunun tehlikesini gören partiler cezalandırıldı. Bilim insanları işten atıldı. Bazıları Türkiye’ye sığındı. (Bu arada İsmet İnönü’yü saygıyla anıyorum.) Alman seçmeni sandıkta Hitler’i seçiyordu. Kitlelerin bu tür yanılgıları insanlığa büyük zarar vermiştir. “Sürü mantığı” demek yeterli değil elbette… İş örgütleme ve bilinçlenmeye dayanıp duruyor…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 2016’yı strateji savaşlarının gerginliğinde yaşadı… GOP denilen bir proje, stratejik derinlik mimarlarıyla içeri servis edildi… Devlet kurucusu “BARIŞ ÖDÜLÜ” alan bir ülke bütün komşularıyla kavgalı… Bir de 15 Temmuz yaşandı ki bütün sorular yanıtlanmış değil. Her gün şehit tabutları yoksul evlerine ateş düşürüyor… Peki, bu ağıtlar ne zamana kadar sürecek? Bu acının bir eşiği vardır. Yöneticilerimiz bunu gayet iyi bilir. (İnşallah)
***
Benim önerim şu= Barış ve kardeşlik yeniden kurulsun yurdumuzda. Gençlik ve çocuklar öğrenciler işin içine katılmalı… Bunun öncüsü olabilirler. Kardeşlik köprüleri kurulmalı. Batının her okulu Doğu Anadolu’dan, Güneydoğu’dan bir okulla kardeş olmalı. Geziler, spor karşılaşmaları, ortak iş yapmak: Örnek: kardeşlik ormanı oluşturulabilir. Dikilen ağaçlar birlikte büyütülür… Ortak müze oluşturulabilir, kütüphaneler oluşturulabilir vb… Yaz aylarında ortak kamplar kurulabilir. (Bunu devlet yapmazsa sınıf ve sivil toplum örgütleri yapsın.) Barış ve kardeşlik, ortak sevinçlerimizi çoğaltır, ortak acılarımızı azaltır.
Unutmayın, bu topraklar çok acılar çekti. Siyasi çıkar amaçlı kışkırtmalar bittiğinde, insanımız komşusuyla hemen barışıyor… Bir ortak yemek, karşılıklı dilenen özürler… İnsanımız güvercini öldürmez… Korur… Öldüreni sevmez.
Zor değil… Barış güvercini uçsun Türkiyemiz’in her bölgesinde 2017 bu güzellikleri getirsin…
Hoş ve esen kalınız…