“Yemişenbükü’nden Modern Taşova’ya…

0
287
“Yemişenbükü’nden Modern Taşova’ya: Suyun, Yolların ve Umudun Başkanı Kadir Torun”
İsmail Erdal’ın kaleminden
Yemişenbükü… Bir zamanlar küçük, mütevazı bir köy iken, 1943 yılında Tokat’a bağlı Taşova adıyla ilçe statüsüne kavuştu. Yeşilırmak kıyısında, doğasının güzelliği ve verimli topraklarıyla dikkat çeken bu yeni ilçe, kuruluşundan kısa bir süre sonra bölgenin önemli yerleşimlerinden biri haline gelmeye başladı. 1953 yılında ise idari sınırlar yeniden düzenlendi ve Taşova, Tokat’tan alınarak Amasya’ya bağlandı. Böylece ilçemiz, hem coğrafi hem idari olarak yeni bir döneme girdi.
İşte tam bu dönemin ardından, 1950’lerin sonunda Taşova henüz yeni yeni gelişen, sokaklarında tozun eksik olmadığı, köyden kente göçün ilk dalgalarını yaşayan bir Anadolu kasabasıydı. 1958 yılında belediye başkanlığına seçilen Kadir Torun, bu genç ilçenin çehresini değiştirecek uzun soluklu bir hizmet döneminin kapısını araladı.
Kadir Torun, önce bağımsız bir aday olarak geldi bu göreve. Halkın arasından çıkmış, sorunları yakından bilen, ilçenin geleceğini düşünen bir isimdi. 1958’den 1980’e kadar, kısa bir ara dışında, dört dönem boyunca Taşova’ya hizmet etti. 1960’ların ortalarından itibaren ve 1970’lerin sonunda Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında seçildi. Onun belediyeciliğini anlamak, sadece icraatlarını sıralamak değil; aynı zamanda ilçenin kuruluş yıllarındaki gelişme hamlelerini ve değişen ekonomik dengeleri görmek demektir.
O yıllarda Taşova’nın en büyük ihtiyacı, temiz içme suyu ve sağlam bir kanalizasyon altyapısıydı. Kadir Torun, bu iki konuda da kararlı adımlar attı. İlçenin ilk kapsamlı içme suyu şebekesi onun döneminde kuruldu. Köy çeşmesinden bidonla su taşımak zorunda kalan kadınlar için evlerine akan temiz su adeta bir devrimdi. Kanalizasyon sistemi ise sadece konfor değil, sağlık açısından da hayati bir adımdı. Çocuk ölümlerinin ve salgın hastalıkların azalmasında bu çalışmaların etkisi büyüktü. Bugün hâlâ kullanılan altyapının temelleri o dönemde atıldı.
Kadir Torun’un belediyecilik anlayışı sadece altyapıyla sınırlı değildi. O, Taşova’yı büyütecek, nüfusunu artıracak planlar yapmak istedi. Yeni imar alanları açıldı, yollar genişletildi, Yeşilırmak kıyısında düzenlemeler yapıldı. Parklar, ağaçlandırma çalışmaları ve temiz cadde düzenlemeleriyle Taşova, çevre ilçeler içinde derli toplu bir şehir görünümü kazandı.
Fakat, ilginçtir ki, Taşova’nın kuruluş döneminde ön planda olan bazı isimler, nüfus artırma ve gelişme çabalarının ikinci aşamalarında pek ortada görünmedi. İlk imza atan, kurucu kadrolarda yer alan bazı kişiler, ya kendi köşelerine çekildi ya da siyasetin kenarında kaldı. Sebepleri belki kişisel kırgınlıklar, belki değişen siyasi dengeler, belki de dönemin zorlu ekonomik koşullarıydı. Ama sonuç olarak, ilçenin gelişiminde süreklilik sağlayacak bir birliktelik oluşmadı. Bu da, birçok işin Kadir Torun gibi az sayıda kararlı insanın omuzlarına yüklenmesine neden oldu.
Ne var ki, bu dönemin başlarında Taşova, çevre ilçeler için adeta bir ticaret ve hizmet merkezi konumundayken, ekonomik dengeler zamanla değişti. 1970’lerin ortalarından itibaren Erbaa’nın sanayi yatırımlarına ağırlık vermesi, ticaret alanlarını genişletmesi ve ulaşım avantajlarını kullanmasıyla ekonominin merkezi Erbaa’ya kaydı. Erbaa’da açılan işleme tesisleri, büyük pazar alanları ve gelişen ticaret ağı, köylerden ve çevre ilçelerden mal akışını kendi yönüne çekti. Bu süreçte Ladik’ten gelen esnaf da Taşova pazarını daha az tercih etmeye başladı; çünkü Erbaa hem daha büyük bir müşteri kitlesine hem de lojistik kolaylıklara sahipti. Taşova, ekonomik canlılığını korumak için çaba gösterse de, sanayi ve ticaret yatırımlarında Erbaa kadar güçlü atılımlar yapamaması, bu kaymayı hızlandırdı. Kadir Torun’un belediyecilikteki altyapı başarıları bu değişimi durdurmaya yetmedi; ancak şehrin düzenini ve yaşam kalitesini korumada büyük rol oynadı.
Ekonomi alanında yine de onun katkıları göz ardı edilemez. Pazar yerlerinin kurulması, esnafın ve köylünün malını satabileceği modern alanların oluşturulması, mezbaha ve kapalı pazar gibi tesislerin yapılması, Taşova’nın ticari hayatını canlandırdı. Köyden kente ürün akışı kolaylaştı, ilçe merkezi uzun süre cazibe noktası olarak kaldı.
Sosyal ve kültürel yaşam da onun döneminde hareketlendi. Milli bayramlarda düzenlenen törenler, halk şenlikleri, folklor ekipleri ve spor turnuvaları, ilçe halkını bir araya getirdi. Kısıtlı belediye imkanlarıyla bile sosyal yardımlar yapıldı, okulların ihtiyaçları giderildi. Eğitim kurumlarına arsa tahsisi, lojistik destek gibi adımlar atıldı.
Elbette her şey güllük gülistanlık değildi. O dönemin siyasetinde de çekişmeler, farklı görüşler ve zaman zaman sert tartışmalar yaşandı. Ancak Kadir Torun’un adını bugün hâlâ saygıyla anmamızın nedeni, kişisel çıkarların değil, ilçenin ihtiyaçlarının peşinde koşmuş olmasıdır. 1980 askeri darbesiyle görevinden alınana kadar, Taşova’nın temel taşlarını o döşedi.
Bugün Taşova’da onun adını taşıyan bir cadde var. Bu sadece bir tabela değil; ilçenin belleğinde, emeğin, kararlılığın ve halk için çalışmanın sembolüdür. 47 yıl boyunca CHP’nin bir daha Taşova’da belediyeyi kazanamaması, 2024’te yeniden kazanıldığında Kadir Torun’un adının anılması tesadüf değil. Çünkü halkın hafızasında onun dönemi, hizmetle ve samimiyetle özdeşleşmiş durumda.
Benim için Kadir Torun, sadece bir belediye başkanı değil; ilçenin temellerini atan, altyapısından sosyal hayatına kadar pek çok konuda ilkleri gerçekleştiren bir öncüydü. Taşova’nın bugün hâlâ ayakta duran su hatlarında, düzenli sokaklarında, kurulu pazar yerlerinde onun emeği var. Onun hikâyesi, bir taşra kasabasının azimle, adım adım nasıl şehirleştiğinin ve ekonomik dengelerin nasıl değiştiğinin hikâyesidir.
İsmail Erdal Emekli Eğitimci

 

Yorum Ekle