UMUT NAKLİYECİLERİ
Ömer CELEP
Günümüzde herkes bir umut peşinde… Kimileri üniversite, kimileri askerlik, kimileri para kazanmak, kimileri mevki elde etmek vs.
Umut nakliyeciliğinde güncel olan ise hepimizin bildiği gibi 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan Millet Vekilliği aktüalitesi. Her partiden aday adayları kol geziyor her yerde. İşleri güçleri rast gelsin, kolay gelsin. Hepsinin “Sözde” hedefi aynı. “Millete hizmet” …
Ancak anlaşılmayan bir şey var ortada. Her seçimde her milletvekili aday adayı ve adayı hep milleti ve devleti kurtarıyor ama ne hikmetse bir çoğumuza göre ne vatan kurtuluyor ne de millet!..
Seçimlerde vaatler yapılıyor. Yapılmalıdır da… Çünkü partiler vaat yapmazsa olmaz. Fakat siyasi partilerimizce yapılan vaatlerin;
1- Kaynağı olması lazım,
2- Gerçekçi olması lazım,
3- İnandırıcı olması lazım
4- Uygulanabilir bir ortam olması lazım,
5- Bu vaatleri yapanın sözlerine güven duyulması lazım.(v.s.)
Her siyasi parti seçim sonunda kendisini test eder. Yaptığı vaatlerin, yürüttüğü seçim kampanyalarında kullandığı söylemlerin, millet tarafından kabul görüp görmediğinin sınavını verir. Devlet protokolüne herkes aldığı puana göre oturur. Takdir edilir ki en orta yere en yüksek puanı alan iktidar bunun sağına soluna ise diğerleri uzar gider.
İyi puan alan bir üst sınıf olan iktidarda diğerleri ise sınıf tekrarında kalır ya da siyasi çemberin dışına atılır.
Bize göre;
Bir siyasi parti yıllardan beri iktidar olamıyorsa ve iktidar olamayışının sebeplerini de kendi dışında arıyorsa, bu siyasi partinin yaptığı iktidar cingözlüğünden başka bir şey değildir. Örneğin;
Bu iktidarın iktidar oluşunu; fakire fukaraya yaptığı “şeker makarna” Kömür-soba” olayına bağlıyorsa bunun anlamı partiler, millet nazarında kabul görmeyişlerini proje üretememekteki yetersizliklerini örtmek için iktidar hizmetini hafife alma cingözlüğünü seçmektedirler.
Her seçim sonunda akıllı olması gerekenler siyasi parti yöneticileri kadar bu partilere destek olanlar olduğunu düşünüyoruz.
Tarihle yakından ilgilenenler çok iyi bilir. Cumhuriyetin ilanından bu güne kadar ya da kuruluşundan çok uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen iktidar olamayanlar, hiç” cimi lamı yok” kendilerini hesaba çekmelidir.
Her seçimin sonunda iktidar umudunu bir sonraki seçime taşıyabilmek için olmadık cingözlük yolunu seçenlere seçmenler gerekli ikazı ve gerekli dersi vermelidir. Herkes bilmelidir ki, ders vermekte acze düşenler ders alma mahkumiyetine düşerler.
Bir dostum bana;
– Sana küstüm
– Neden?
– Niçin Bana oy vermedin?
Ona cevap verdim!
– Ben de sana küstüm.
– Neden?
– Niçin benim oyumu alamadın?
Bize göre herkes böyle bakmalı, böyle ölçmeli. Siyasi partileri her an kirlenmeye müsait bir gömlek görmeli ve kirlenince değiştirebilmeyi göze almalıdır. Bize göre parti değiştirmek aslında eğer özel bir çıkar yoksa bir eksiklik değil bir erdemdir.
