Kaynak: Amasyanın Sesi
Uzun soluklu sevgilere hasret kaldığımız bu dönemde yaklaşık yetmiş üç yıllık bir aşkın hikayesini sizlerle paylaşacağız.
Amasya Taşova Kızgüldüren köyünde doğan ve Selanik’ten göç etmiş bir ailenin evlatları olan Nesibe ve Süleyman Söyler çiftini biraz daha yakından tanıyalım.
Süleyman Söyler 1924 Selanik Mübadillerinden Müsli ve Hayriye’nin hayattaki tek erkek evlatlarıdır. Fatma, Meliha ve Müşerref adıyla 3 kız kardeşi daha vardır.
Nesibe (Eken) Söyler ise İlyas ve Üzeti Eken’in kızlarıdır. Ümmügül, Gülfo, Hatice, Niyazi ve Saadet adıyla kardeşleri vardır.
Süleyman Amca’nın babası Müslim hoca diye bilinir. Yörede o dönemler Gazi M.Kemal Atatürk tarafından yeni alfabeyi öğretmek ve bu alfabe ile vatandaşlara dini bilgiler vermekle görevlendirilir.
Süleyman ve Nesibe çiftinin 13 sene çocukları olmamış lakin onlar çocukları olmasa da da birbirlerini sevmeye ve hayata tutunmaya devam etmişler. Bu sabırları neticesi 14 sene sonunda ilk çocukları dünyaya gelir, 1965 yılında İlknur, sonrasında 1967 yılında Müslüm dünyaya gelir. Son evlatları 1969 yılında Süreyya ismindedir.
Kızgüldüren köyü ilkokulunda eğitimlerini tamamlayan evlatlarında yolu taşı toprağı altın şehir İstanbul’a düşer.
Müslüm ise köy hayatının kendisine göre olamayacağını bildiğinden ortakul ve liseyi okuyarak 1987 yılında kendini İstanbul gibi büyük bir metropole atar. 33 sene Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde hizmet verir, bu arada da birçok sivil toplum kuruluşlarında (Engelli dernekleri ve Amasya dernekleri) hizmet verir. Müslüm Söyler ayrıca Amasyalıların yakınen bildiği Amasya’nın Sesi internet haber sitesinin de editörlüğünü yapar.
2011 yılında başladığı radyo programlarına hız kesmeden halen devam ediyor.
Süleyman Söyler ile Nesibe hanım 1953 yılında evlenmişler. Genç yaşta evlenen çift evliliğinden bu güne kadar hiç ayrı kalmamışlar.
Eski bir Selanik yapımı evlerinde hayatlarını devam ettiriyorlar. Nesibe Söyler gençliğinde çok iyi ata biner at koştururmuş. Belinde silahıyla tam bir Türk kadını gibi cesur ve gözüpek biriymiş. Süleyman beyle nasıl birbirlerine tutulduklarını pek hatırlamıyorlar, lakin Süleyman bey Nesibe hanımı çok istemiş buna babası Müslim hocada rıza gösterince evlilikleri gerçekleşmiş.
Nesibe hanımın ailesi önce razı olmamış ama Süleyman beye kaçarak evlilik akti gerçekleşmiş. Bu kaçış halen bu mutlu çatının temelindeki direk olmuş.
Çok bekledikleri çocukları da şimdi evlatları torunları ile hayat yokuşunda mücadelede onları ilk zamanlardaki yalnızlıklarına terk etmiş ve hayat aslında onları ilk evlilik yıllarına geri götürmüş.
Ne hazindir ki, evlat hasreti için gittikleri İstanbul onların dualarına cevap vermiş olsa da, yine o İstanbul vesile olduğu çocuklarını geri almıştı.
Evet çocukları olmayınca Üsküdar ‘da Zeynep Kamil Hastanesi’nde bir tedavi sonrası evlat hasretleri sona eren Nesibe ve Süleyman çifti belli aralıklarla yine İstanbul’a yolculuk ediyorlar evlatları ve torunları ile hasret gideriyorlar.
Süleyman ve Nesibe çiftinin şimdilerde 6 torunu 3 tane de torununun çocukları olmak üzere 9 toruna sahipler.
Süleyman Amca; gözleri dolarak anlatıyor sevgisini..
Aşk geçici ama sevgi saygı sadakat kalıcı, ufak tefek şeylere takılmasın evli çiftler, önce Allah için sevsinler birbirlerini diyerek güzel bir mesaj veriyor.
Nesibe Nene ise her zaman neşeli yerinde duramayan bir muhacir kadını. Yüzü gülüyor etrafa neşe saçıyor ve eşimi çok seviyorum diyerek bizleri uğurluyor.
Her gittiğimde aşklarına şahit olduğum bu güzel insanları bu sefer İstanbul Zeytinburnu’nda uzun süredir kaldıkları evlatlarının evlerinde ziyaret edip hayır dualarını aldık.
Bir seneyi geçmiş evlerini de özlemişler, Süleyman Amca konuştu dua etti bizler dinledik..
Allah böyle çınarların duasını eksik etmesin vatanımızdan..