“İnsanlar daha çok duvar,daha az köprü yapıyorlar.” Sözü mimari ya da inşaatla ilgili bir tespiti izahtan ziyade sosyal bir gerçeği dile getirmektedir. Günümüz insanı birbirini anlamaya çalışmıyor,engeller çıkarıyor,duvarlar örüyor,sorunları çözmek için köprüler kurmak varken…
Temmuz ayı sonunda Taşova ilçemizde iki gün süren, yöremizde üretilen Bamya’nın tanıtımı amaçlı bir festival düzenlendi. Taşova’dan yıllar önce değişik sebeplerle ayrılmış hemşerilerimizin bir araya gelmesini sağlamak,sıkça şikayette bulunduğumuz ilçemiz köye dönüyor yazgısını bir nebze coşkuya çevirip iki günde olsa ilçe ekonomisine bir artı değer kazandırmak amacıyla belediyemizin önderliğinde tertip edilen bir festival gerçekleştirildi.
Yapanları,emeği geçenleri,yorulanları kutluyoruz.Dane taşıyan karıncaya hürmet anlayışı şiarımızdır.Yapılana karşı olmayız.Tenkitin şevk ve ümit kırdığını,gayreti söndürdüğü gerçeğini bilenlerdeniz.Bu nedenle eleştiriden ziyade tavsiyelerimiz olacak…
Bilinir ki Amasya elmasıyla tanınır.Mudanya zeytiniyle,Malatya kayısısıyla,Edirne peyniriyle şöhret bulmuştur. Taşova ilçemizin de Bamya gibi bir ürünü ülke sınırları içinde tanıtıp,ilçemizin adıyla özdeşleşmesini istiyor ve bu festivali geleneksel hale getirip her yıl yineleyeceksek yapılan bu etkinliği değerlendirmek zorundayız.Geçmiş yıllarda yine belediyemizin önderliğinde güreş müsabakalarının da yer aldığı birkaç etkinlik düzenlenmişti ilçemizde…
Geçmiş yıllarda görülen o coşku bu yıl yapılan etkinlikte görülmemişse bunu halkımızın güreş sporunu çok seviyor olması gibi tek bir sebebe bağlayıp açıklamak meseleyi tam olarak izah etmez.
Önce şunu soruyoruz.Bu yıl yapılan etkinlikle murat edilen netice alınmış mıdır? Taşova dışında yaşayan hemşerilerimizin etkinliğe ilgisizliğini sebepleri üzerinde durulmuş mudur? Adı Bamya festivali olan bir etkinlikte bamya üreticisinin festivale daha büyük hacimli katılımı gerekmez miydi? Bamya festivali adını alan bir etkinlikte ürünün yemeği katılımcılara bir gün de olsa ikram edilemez miydi?
Türkiye’de tüketilen bamyanın %20 sini karşılayan Taşova ilçemizin, ürettiği bu ürününün patentine sahip olma konusunda bir çalışma yapılmakta mıdır?
Belediyemizin festivale adını verdiği Taşova’yı tanıtacak bu ürünümüzün patentinin alınması için gerekli girişimin bir an önce yapılmasını diliyoruz.
Bir yönetici tarifi okumuştum; yöneticiyi şöyle tarif ediyordu: “Küreyi,yöreyi ve töreyi bilen,etik,kendinden daha akıllı ve nitelikli insanları yönetecek bir orkestra şefi.”
Bizler belediye başkanlarını bir orkestra şefi gibi görmek istiyor ve onlardan kamu adına yapılan bu tür etkinliklerde ekip çalışması düşüncesini uygulamaya koymasını istiyoruz.
Chuck Swindoll, “Son Dokunuş” isimli kitabında ekip çalışmasından şöyle bahsediyor:
“Hiç kimse tek başına,bir ekibin başardığı işi yapamaz.Bir birimize ihtiyacımız vardır.Sizin birisine ihtiyaç duyduğunuz gibi,bir başkası da size ihtiyaç duyabilir.Birbirimizden uzakta,adalarda yalnız yaşamıyoruz.Ekip çalışmasını hayatımızın merkezine oturtabilmek için,bunun nasıl yapıldığını öğrenmek ve bu nedenle birbirimize yaslanmak ve destek olmak zorundayız.Ayrıca birbirimizle daima ilişkiler kurmak,karşılıklı olarak alışveriş içinde olmak,hatalarımızı itiraf etmek,bağışlamak,kollarımızı açarak birbirimizi kucaklamak ve birbirimize güvenmek gerekir.
Hiç birimiz tek başımıza çok şey olmadığımız için,yani kendimize yetemediğimiz ve herkesin üstünde üstün güçlere sahip olmadığımız için,sanki böyleymişiz gibi davranmaktan vazgeçmeliyiz.
Büyük işler başarmak istiyorsak özellikle bunu kamu adına yapıyorsak başkalarıyla bağlantı kurmamız gerekir.
Çünkü “Bir rakamı büyük şeyler başarmak için çok küçük rakamdır.”
Meselemiz ilçemiz olunca gerisi teferruattır diyelim,Taşova’mızı el ve gönül birliğiyle ülkemize tanıtmada çaba gösterelim.
Üç günlük makamlar için ihtiras kazanları kaynatılmasın.Yüce yaratıcının bize barış ve dostluk içerisinde yaşamamız için emanet ettiği dünyayı sen-ben kavgaları ile huzursuz etmeye hakkımız olmadığını bilelim.
Nerde o makam sahipleri, kime kalmış bu dünya ki hala ders almıyoruz.
Ancak yaşadıkça ve gördükçe de şaşırmadan edemiyoruz.Eflatun hep haklı çıkmaktadır.Çünkü Devlet-Servet-Şehvet hastalıklarının tedavisine asrımızda da çare bulunmuş değildir…
Bu düşüncelerle ilçemizde yapılacak bu tür etkinliklerin Taşova’nın organik ve güzel insanlarıyla her yıl eskisinden daha bir coşku ve heyecanla yapılacağını yürekten inanıyoruz.
Halkın orkestra şefleri olan şehr-ül eminlerimize de ince bir mesajımız olacak:
“Şöhret için değil, hizmet için çalışanların mesaisi onları abide şahsiyet yapar”
İhlaslı gayretlere muzafferiyet dileklerimle…
Not: Taşovalı olupta taşrada yaşayan sevgili hemşerilerimiz: yılda bir defa yapılan bu etkinliklere mutlaka katılınız.
Sevgili Taşova Belediyemiz Dışarıdaki insanlarımızın özlemini duyacağı Taşova’yı yaratmakta size düşüyor.