Amasya İtimat

SOĞANLI MIKLAMA… Hasan Öztürk

0
1393
SOĞANLI MIKLAMA….(12 buçuk yıl önce)
Köşe Yazısı Taşova Gazetesi
Yazan: Hasan Öztürk -7 Kasım 2008
Soğan denilince, Karadeniz’de ilk akla gelen Taşova soğanıdır. Soğanın bol oluşundan mıdır nedir? çocukluğumdan beri soğanlı mıklamanın da hastasıyımdır..
Yine her zaman olduğu gibi anamın elinde köz tavası sobaya köz atıyor. Ben de bir soluk hemence bahçeye inip kümesteki folluktan yumurtaları alarak mıklama yapması için anama uzatıyorum….
– Hayırdır !
– Ne olacak yumurtalar?
-Mıklama canım çekti deyince….. anamda başlıyor soğanları büyük bir özenle doğramaya..
Soğanların cozurtusu- kokusu mahalleyi sarmış hatta ASİYE TEYZE’NİN MACİR PİDESİNİN KOKUSUNU bastırmış ve üzerine kırılan yumurtalarla da soğanların bile sesi soluğu kesilmişti.
Ben de, dastardaki hamursuzları çıkarıp, dastarı da cicimin üzerine sererek sofrayı hazırlamaya koyuldum…
Komşumuz Saliç Abumun da geleceğini tahmin eden anam ve ablam guzinedeki pateteslerle piyaz yaparak soframızı zenginleştirmeyi de ihmal etmiyorlardı..
MIKLAMA ve PİYAZ daha ne
olsun ki?
Saliç Abum ise, çoktan gelmiş evin önünde çöçelenmekteydi..
Anam ; “İçeri gelsene Abu ” deyince yaşlı kadın, hemence yer sofrasına çöküverdi..
Büyük bir iştahla sofradakilerin hakkından gelmiştik…..
Yemek sonrası, urbamı giyerek hemence evden teziktim..
Yolda, karşılaştığım Cezmi kardeşim :
-“Hayrola, hocam bir başka neşelisin bu sabah” deyince…..
-“Sorma gadaşım, yıllar sonra bu sabah mıklamayla kahvaltı yaptım”
– “Hocam, benim de mıklama yemeyi geçen gün canım çekti . Lakin benim hanım mıklamanın ne olduğunu bilmiyormuş….Benim tarifim üzerine yaptı da …. eski günlerin acısını çıkarttım….”
Bizim Cezmi Yılmazı; ne vakit bir büyüğünü görse ceketinin düğmesini ilikleyen ve asla saygıda kusur etmeyen biri olarak tanırım…
Demek ki, mıklama gibi her insan da bir ayrı güzellik ve özellik mevcut….
Bizim de eleştirilecek yönlerimiz vardır elbette…
Kimsenin dört dörtlük olması düşünülemez…
Önemli olan, insanlardaki ve çevremizdeki güzelliklerin farkında olabilmektir…
BARAKLU PEKMEZİNDE, FETHİ USTA’NIN SEMAVERİNDE, Kızgüldüren üzümünde, Adnan’ın gülüşünde, İsa’nın sövüşünde, İNTERNET sitelerindeki objektif yorumlar da, Öğretmenevindeki Bahattin’in kebabında, Mustafa’nın leğiminde, , Murat Yurt yeğenimin kahvesinde, Hayati’nin çayında, Yunus’un saflığında,
ayrı bir tat ve lezzet vardır….
İnsanlarımızı; bire bir ele aldığımız da, hepsinde soğanlı mıklama tadında çok farklı tatlar ve güzellikler bulabileceğimize yürekten inanıyorum..
HEP BİRLİKTE SAĞLIKLI GÜNLERE EFENDİM ….

Yorum Ekle