Soğan denilince, Karadeniz’de ilk akla gelen Taşova soğanıdır. Soğanın bol oluşundan mıdır ? nedir? çocukluğumdan beri soğanlı mıklamanın da hastasıyımdır..
Yine her zaman olduğu gibi anamın elinde köz tavası modurdana modurdana sobaya köz atıyor. Ben de bir soluk hemence bahçeye inip, kümesteki yumurtalardan alarak mıklama yapması için anama uzatıyorum….
“Hayırdır ! ne olacak ? yumurtalar”
Mıklama canım çekti, deyince….. anamda, başlıyor soğanları büyük bir özenle doğramaya..
Soğanların cozurtusu mahalleyi sarmıştıki, üzerine kırılan yumurtalarla soğanların sesi soluğu kesiliyordu…
Ben de, dastardaki hamursuzları çıkarıp, dastarı da cicimin üzerine sererek sofrayı hazırlamaya koyuldum…
Komşumuz Saliç Abumun da geleceğini tahmin eden anam, bayat ekmekleri yağda kavurup, ekmek kavurmasıyla da soframızı zenginleştirmeyi de ihmal etmiyordu…..
Saliç Abum ise, çoktan gelmiş evin önünde çöçelenmekteydi..
Anam ; “İçeri gelsene Abu ” deyince, yaşlı kadın, hemence yer sofrasına çöküverdi..
Büyük bir iştahla sofradakilerin hakkında gelmiştik…..
Yemek sonrası, urbamı giyerek, hemence evden teziktim.. Yolda, karşılaştığım Cezmi kardeşim :
“Hayrola, hocam bir başka neşelisin bu sabah” deyince…..”
“Sorma gadaşım, yıllar sonra bu sabah mıklamayla kahvaltı yaptım”
“Hocam, benim de mıklama yemeyi geçen gün canım çekti . Lakin benim hanım mıklamanın ne olduğunu bilmiyormuş….Benim tarifim üzerine yaptı da …. eski günlerin acısını çıkarttım….”
Bizim Cezmi Yılmazı; ne vakit bir büyüğünü görse, ceketinin düğmesini ilikleyen ve asla saygıda kusur etmeyen biri olarak tanırım…
Demek ki, mıklama gibi ; her insan da bir ayrı güzellik ve özellik mevcut….
Bizim de eleştirilecek yönlerimiz mevcut…. Elbetteki, Kimsenin dört dörtlük olması düşünülemez…
Önemli olan, insanlardaki ve çevremizdeki güzelliklerin farkında olabilmektir…
Bekir’in gapında, Adnan’ın gülüşünde, İsa’nın sövüşünde, Sabahaddin Günaydın’ın yazısında, sitelerdeki objektif yorumlar da, Öğretmenevindeki Bahattin’in kebabında, Mustafa’nın leğiminde, , Murat Yurt ile Cafer’in kahvesinde, Hayati’nin çayında, Yunus’un saflığında, ayrı bir tat ve lezzet vardır….
Mart ayında, Ülkemizde ve İlçemizde yerel seçimler yapılacak.
Bu zamana dek ilçemize hizmet sunanları ve o hizmete aracı olanları minnetle anmamız gerekir… İlçemize, hizmet eden kardeşlerimizi karalamak ise bizlere hiç bir şey kazandırmayacaktır..
Taşova’ya hizmet etmiş ve hizmet için kolları sıvayan kardeşlerimizin hiç birisi Taşova düşmanı değildir.. Aksine Taşova sevdalısı oldukları için böyle bir yola baş koymuşlardır..
Aday olacak kardeşlerimizin noksan yönleri kadar, güzel yönlerini de ele almak ve o şekilde değerlendirmek te, seçmenin daha objektif karar almasına yardımcı olacaktır….
İnsanlarımızı; bire bir ele aldığımız da, hepsin de soğanlı mıklama tadında çok farklı tatlar ve güzellikler bulabileceğimize yürekten inanıyorum..