Ömer CELEP
Son günlerde özellikle sosyal medya üzerinde yeni bir propaganda dolaştırmaya başladılar. Gerçi bizim toplumumuzun siyaset mühendisleri seçim önü bir sürü senaryolar yazarlar, toplum mühendislikleri üretirler, entrikalar çevirir, tezgahlar hazırlarlar. Bu seçimde de onların bazı versiyonlarını görüyoruz.
Yayılan propaganda şu; “bulunduğunuz yerde Ak-Parti’ye karşı birleşiniz. Güçlü adaya oy veriniz.”
Bu mühendislik oyunu karşısında sanırız milletin de bir oyunu vardır. Hatta Allah’ın da bir takdiri vardır. Milletin her ferdinin oyu birilerinin ince ve entrika kokan tuzaklarının oyuncağı herhalde olamaz. Toplum mühendisleri; hep tuzakçı olmuşlardır. Onlar, millet menfaatından çok, kendi geleceklerini kurmanın peşinde olmuşlardır. Sanırız be defa da yeni bir hesap peşine düştüler. O mühendisler hep şer güçleri temsil ederler. Onlar için hep kendi gelecek garantileri veya siyasi ikballeri öne çıkmaktadır. Her zaman ve her ortamda millet iradesine rağmen iktidar olmayı hedeflemişlerdir. Onların bu tezgahları varsa, milletin de elbette sağduyu hesabı vardır.
Bilinmelidir ki; milletin oyu hiç kimsenin siyasi hesabının aleti olmaz, olamaz, olmayacaktır. Şer güçler birleşirse, bu tuzak karşısında milletin sağduyu erdemi de birleşir ve kurulan tuzaklara bazen tuzakçıların tutulduğu da olur.
Herkes bir hesap peşinde… Milletin de bir hesabı var… Milletin hesabını Allah’ın takdiri bozar… Tedbire sarılan ve takdire teslim olanın hesabı şaşmaz.
Sürekli pompalanan “yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet” gibi mesnetsiz suçlamalar yaklaşık seksen gündür devam ediyor ama, bunu pompalayanların millet nezdinde bir adım mesafe aldıkları gözükmüyor.
Bu propagandayı sürekli pompalayanlar görmüyorlar mı? Bir kısım medya, bir kısım muhalefet, bir kısım iş dünyası, bir kısım dış düşman, bir kısım üniversite, bir kısım sendika, bir kısım işçi, bir kısım memur, bir kısım yargı mensubu, bir kısım yazar, bir kısım sanat dünyası ve bir kısım v.s. hükümet aleyhine söylemedik söz, uygulamadık tezgah, yazılmadık senaryo kurgulanmamış film bırakmamasına karşın, milletin teveccühünün yine de iktidar doğrultusunda olması muhaliflere hala bir şeyler düşündürmüyor mu?
KARDEŞİM; MİLLET KİMİN NE DEDİĞİNE BAKMIYOR. BAŞBAKANIN NE DEDİĞİĞNE BAKIYOR.
Evet, o ne derse ona inanıyor, o ne derse onu kabul ediyor. Bunu hala göremiyorsak kabahati dışta değil içte, kendimizde aramak gerek. Bu gerçeğe ne kadar göz yumarsak yumalım durum meydanda. Güneşe göz yumarak onu gizlemek, ya da inkar etmek aklı inkar etmek demektir.
Dindarların hep Ak-parti’yi desteklediğini, oylarını bu yüzden artırdığını bağırıyordunuz sokaklarda. Şimdi arkanızda ağlayan bir dindar var, bir zamanlar sırtına bindiğiniz ve gırtlağına bıçak çaldığınız sözde bir kısım dindar şimdi yanınızda, hodri meydan görelim… El mi yaman bey mi yaman bakalım…
Mahalli seçimlerin analizini seçimden sonra da hiç şüphesiz yapacağız. Bu söylediklerimizle olacak olanları karşılaştıracağız. Görelim… Milletin sağduyusu mu, şer güçlerin entrikası mı galip gelecek?
Yine görelim… “Görelim Mevlâ neyler;/Neylerse güzel eyler!”
Bazıları diyecek ki; işiniz Allah’a mı kaldı?
Evet, İşimiz Allah’a kaldıysa “o iş tamam” demektir.