HASAN APAYDIN-İLAHİYATÇI
İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerleri tarafından vurularak 26 yaşında şehit edilen Ayşenur Ezgi Eygi için memleketi olan Aydın’ın Didim ilçesinde düzenlenen cenaze töreni için 14 Eylül Cumartesi günü bende hazır bulundum. Cenaze törenine çok kalabalık devlet erkânı ve vatandaşımız katıldı. Tören, bir şehide yakışır şekilde yapıldı. İnsanımız böylece kahraman Ayşenur’a karşı sevgi ve vefasını göstermiş oldu. Mekânı ve makamı yüce olsun inşallah.
Dünya kurulduğundan beri hak ve batıl mücadelesi devam etmekte olup, kıyamete kadar da sürecektir. Önemli olan bu mücadelede bizim nerede durduğumuzdur. Acaba güçlü ve zalimin yanında mıyız yoksa haklı ve mazlumun yanında mı? Hepimizin ezbere bildiği peygamberimizin bir hadisi şerifi vardır. Bir kötülük görünce önce elimizle düzeltmemiz, buna gücümüz yetmezse dilimizle düzeltmemiz, buna da gücümüz yetmezse kalbimizle buğz etmemiz istenir. Zulmü ve kötülüğü elimizle düzeltmeye çalışmak maddi ve manevi anlamda ciddi bir bedel istiyor. Bunu yapabilmek kolay değil. Kahir ekseriyetimiz bir sürü bahaneler bularak yan çiziyoruz. Maddi ve manevi bir şeyler yapmaya çalışmak yerine oturduğumuz yerden konforumuzu bozmadan işi Allah’a havale ediyor ya da İsrail’e lanet okuyoruz. İsrail ve başka zalimlerle başa çıkmanın tek yolu vardır ki o da güçlü olmaktır. Çünkü onlar sadece güçten anlar. Bu sebeple çok çalışıp ülke olarak güçlü olmak zorundayız. Kâinatta sünnetullah böyle işliyor.. Zamanında İsrail oğulları da kendi peygamberleri Hz Musa, Firavuna karşı savaşalım dediği zaman Maide suresi ayet 24 de belirtildiği gibi ’’Ey Musa biz burada oturacağız sen ve rabbin gidin savaşın’’ demişlerdi. Allah da onları çölde cezalandırmıştı. Bir avuç yürekli insan ise her şeyi göze alarak zulmü durdurabilmek için canlarını ortaya koyabiliyorlar. İşte Ayşenur bu koca yürekli insanlardan biriydi.
Yıllardan beri Rachel Corrie nin hayat hikâyesini ezbere bilirim ve her hatırladığımda kendimden utanırım. Kendisi Ayşenur ile aynı harekete yani uluslararası dayanışma hareketine mensup insan hakları aktivisti idi. Aynen Ayşenur gibi Amerika da iyi bir üniversitede tahsil yapmış varlıklı bir aileye mensuptu. Arkadaşları gibi iyi bir kariyer yapıp hayatın tadını çıkarabilirdi. Ama o vicdanının sesini dinleyerek hayatını mazlumlar için adadı. 2003 yılında 23 yaşında Gazze de İsrail askerleri bir Filistinlinin evini buldozerle yıkmaya çalışırken buldozerin karşısında durdu ve buldozer tarafından iki kez çiğnenerek parçalandı ve şehit oldu. Rachel’in ‘’zulüm bizdense ben bizden değilim’’ sözü vicdan sahibi herkesi ilgilendirmektedir. Ayşenur da Rachel’in yolundan giderek zulme karşı sadece bizim gibi kahrolsun İsrail sloganı atmayarak mazlum insanlar için genç yaşta canını feda etti. Allah’ın rahmet ve merhametinin onlarla olmasını diliyorum. Zalime ve zulmüne karşı olan ve mazlumdan yana olan herkese selam olsun.