Naci Konyar
Bahar… Mevsimlerin en güzeli doğa sevdalıları için. Beyaz pembe çiçek açan ağaçlar yeşile büründüler. Yenilenmedir bahar. Ne var ki şair Şeyhülislam Yahya’nın “Bülbüller öter güller açar şad gönül yok/Hiç böyleliğin görmemişiz fasl-ı baharın!” dizelerinde dediği gibi bahar mevsimi dâhil tüm mevsimlerin güzelliklerini yaşayamayan bir gençlik gerçeğimiz var. Onlar şöyle diyorlar:
“Nicedir böyleliğin görmemişiz fasl-ı baharın”
Ülke nüfusumuzun genç sıfatını taşıyan büyük bölümü 13 milyon vatandaşımız 15-24 yaş diliminde. Bu da nüfusun %15’ini oluşturuyor. Avrupa Birliği ortalaması %11 olduğu göz önüne alınırsa nüfusun ne kadar genç olduğu anlaşılabilir. 2080 yılında genç nüfus oranının %11’e düşeceği söyleniyor.
Evet gençlik sorunları denince aklımıza genellikle üniversite gençlerinin barınma ve eğitim sorunları geliyor. Oysa üniversite eğitimine devam eden gençlerin oranı %40, gençlerin %44’ü çalışıyor, %18’i işsiz, %18’i de ev genci. Yapılan araştırmalarda gençlerin %88’i aileleri ile beraber yaşıyorlar.
Gençler konusunda bir de “Z Kuşağı” tanımı var. ABD standartlarına göre geliştirilmiş bu kavrama göre 1997-2012 yılları arasında doğanlara bu ad veriliyor. Bu kuşağın özellikleri şunlarmış; Bu kuşak dijital teknolojiye hakim, özgürlüğüne düşkün, kültürlü, iş yapabilme yetenekli, sosyal sorumluluk bilincinde, hızlı öğrenme kabiliyeti olan bir kuşakmış.
Ülkemizde yirmi milyon kişi bu yaş kuşağında. Bu da nüfusun dörtte birini oluşturuyor. Bu verilerle gençler açısından ortak noktanın “Onurlu bir iş”e ihtiyacı olduğudur. Ayrıca ekonomik kriz, pandemi ve siyasal krizler nedeni ile Türkiye ekonomisinin mezun olan gençlere iş sağlayamadığı da yaşanan bir ülke gerçeğidir.
Ülkemizin içinde bulunduğu siyasal, ekonomik ve toplumsal kriz derinleşerek her gün daha da görünür hale gelmişken, işsizlik, geleceksizlik endişelerinden dolayı gençlerimiz bu gün hayatlarından memnun değil, yarınlarından da emin değil. Genç, diplomalı işsiz oranının daimi olarak arttığı, toplumdan ve toplumsallaşmadan kopan gençlerimizin temel sorunlarını görmezden gelerek vaatlerle tek amacı oy toplamak olan bir siyaset anlayışı gençliğin ne kadar yanlış yorumlandığının göstergesidir.
Ortak dertlerine ortak bir çözüm arayışı yani işi olmayan gençlere iş vaadi ile mahalli seçimlerde başarılı olan muhalefet belediyelerinin, ülkenin dörtte biri gibi genç bir kitleye kenetlenerek, umudunu yitirme noktasına gelmiş genç kardeşlerimizin işsizlik sorununa siyasetten ekonomiye, toplumu ilgilendiren her konuda geleceğimiz olan gençlerimize sahip çıkmaları, umut olmalarını diliyoruz. Özellikle yeni seçilen belediye başkanlarımızdan, genel başkanlarının tavsiyelerine uyarak israf, lüks ve şatafattan kaçarak insan ve sosyal odaklı bir belediyecilik hizmeti vermelerini görmek istiyoruz.
Bir kentin inanmış bir ekiple, doğru bir elde, mevcut sorunlara, engellere teslim olmadan mücadele gücü ve akılla neleri başardığının en güzel örneği beş defa Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilen, Başkan seçildiğinde belediyedeki ilk icraatımı yapıyorum diyerek yakasındaki parti rozetini çıkaran, uyuyan Eskişehir’i uyandıran, Anadolu’dan Paris, Porsuk’tan Venedik çıkaran, belediyecilik alanında yaptıklarıyla Cumhuriyet Türkiye’sinin en önemli örneklerinden biri olan Yılmaz Büyükerşen Hoca’dır. Bir yorumcunun tarifidir; “Herkeste biraz Yılmaz Büyükerşen ruhu olsaydı bu ülke cennet olurdu.”
Temelinde gençlerimizin haklı isyanını görmek, görmeyenlere göstermek olan sorumluluk bilinciyle biliyoruz ki daha güzel yarınlara uyanmak gençlerimizin geleceklerini hazırlamakla ulaşılır.
Belediyelerin iş ve işçi bulma kurumları olmadığını biliyoruz. Ancak insan ve sosyal odaklı bir belediyeciliğin özellikle gençlerimizin geleceğine yönelik iş ve istihdam yaratan iş kollarının kurulmasına öncülük etmek destek olmak gibi bir kamu hizmeti görevinin olduğunu da hatırlatmak isteriz. Biz bu düşüncelerle yeni belediyelerimizin “Vatandaşa oy verdim pişman değilim. Allah onlardan razı olsun” dedirten, çakarlı araçlardan, lüks yaşamdan uzak duran, tasarruflu olan, çok çalışan, dürüst ve adaletli olan, güç zehirlenmesi ve kibirden uzak kimseyi ötekileştirmeden, özgür, insanca ve kardeşlik içinde bir belediyecilik anlayışıyla hizmette bulunmalarını ve özellikle gençlerimizi unutmamalarını diliyoruz.
Yeni belediye başkanlarımızı kutluyor, başarılar diliyoruz.
