Ömer CELEP
30 Mart 2014yılı mahalli seçimlerini çok şükür kazasız belasız atlattık. Ülke çapında ufak tefek siyasi amaçlı olmayan birkaç üzücü olay olsa da genellikle sükûnetle bir seçim yaptık denilebilir.
Her seçimin kazananı ve kaybedeni olacaktır. Seçim sonrasında bize düşen; kazananları tebrik edip kaybedenlere “geçmiş olsun” demek düşer. Yeni seçimlerde aday olacak olanlar da bu seçimden elbette birtakım dersler çıkaracaklardır. Seçimlerin bir önemli tarafı daha vardır ki; çok dikkatle değerlendirilmesi gerekir. Seçimler, bir aday ya da bir siyasi partiye iktidar yetkisi verirken, iktidar dışı kalanlara da mesaj verir ve vermelidir. Milletin verdiği mesajı iyi okuyup doğru yorumlayanların bir sonraki seçimlerde iktidar olma şansı daha fazladır. Muhalefette kalanlar milletin mesajını doğru okuyamazlarsa onların iktidar şansı azalır.
Bize göre; her siyasi parti her seçim için yeni politikalar, yeni projeler ve yeni söylemler geliştirmeli. Eğer her seçime aynı politika, aynı proje ve aynı söylemle girerseniz iktidar olmanız ya da yetki almanız tamamen tesadüflere kalmıştır. Bu seçimler, çok çarpıcı bir gerçeği, yüzümüze şaklattı. Karşı tarafı suçlamak suretiyle iktidara talip olmak çabasına millet ilgi göstermiyor. Artık millet, “hizmet ve projeye” göre yetki veriyor. Aslına bakarsanız olması gereken de budur.
Bu seçimlerden yerel yöneticiler ayrı, siyasi partiler de ayrı ders çıkarmalıdır. Taşova’mız için çıkarılması gereken ders şu. Yıllardan beri süre gelen anlamsız, gereksiz, faydasız ve (ifade mazur görülsün) ahlaksız bir tartışma var. Açıkça ifade kullandığım için herkesten özür diliyorum ama halk arasında zaten kullanılan bu ifadeyi üstü kapalı kullanırsak hedeflediğimiz anlamı bütünüyle ifade edemeyeceğimiz endişesinden dolayı açık ifadeyi seçtik.
İlçemizde sürdürülen bir “yerli-muhacir” çekişmesinin varlığını bilmeyen yoktur. Enteresandır; söylemde kimse böyle bir ayırım içinde olduğu ifade edilmez ama toplumumuzda maalesef bu algı oluşmuştur.
Böyle bir gerginlik hem yerli, hem de muhacir cingözlerin işine gelmekte olduğunu aklıselim düşünen herkes biliyor. Ama bilenen bu gerçeği ifade etmek cingözlerin işine gelmiyor. Bize göre bu seçim; bu tür cingözlüklerin artık pirim yapmadığının bilinmesi bakımından çok önemlidir. Bundan böyle bu millet bu tür gerginliği sürdürenlere o fırsatı vermeyecektir ve asla vermemelidir. İnsanların “ne idi”ğiliğine bakmanın topluma hiçbir getirisi olmadığının bilinmesi gerek. Topluma faydalı olacak insanın “kim” olduğuna bakmak gerek.
Taşova’mız için bu seçimde çıkarılması gereken en anlamlı sonuç bu olmalıdır.
Ülke genelinde alınması gereken mesaj ise; çok daha anlamlı ve çok daha önemli.
Türk toplumu; güvendiğine ne yaparsa yapsın tam güveniyor ve güvenmediğine, ne derse desin hiç güvenmiyor. Öyleyse iktidara talip olanlar öncelikle ve önemle millet üzerinde güven bırakmalıdır. Eylemlerinizle güven bırakmadığınız sürece, söylemlerinize güven duyan insan bulamazsınız.
Bu seçim arifesinde bir “hırsızlık-yolsuzluk” söylemi patlatıldı. İktidarı, birileri bu yafta ile vurarak zayıflatmayı hedefledi. İktidar ise “kendisine tuzak kurulduğu” söylemini savundu ve millet iktidarın başı olan başbakana güvendiğinin mesajını verdi.
Muhalefet bu mesajı eğer doğru okuyamazsa bir sonraki seçimde mağlup olacağını şimdiden görmek için kahin olmaya gerek yok.
Seçim sürecinde bildirdiğimiz görüşlerin tamı tamına doğru tecelli etmesi bizi son derece mutlu etti. Süreç içindeki yazdıklarımızdan dolayı bize hakaret noktasına varan boyutta eleştiri yönetenlerin sanırız kulakları çınlar.
Her neyse. Olayların çok fazla önemi yok. Sonuç çok önemli… Sonuçta hem ilçemiz hem de ülkemiz kazanmıştır.
Allah utandırmasın!
