Yazıma bir fıkra ile başlamak istiyorum. Cenab-ı Allah ”Türkiye’de ne var ne yok” diye meleklerine soruyor, melekler: ”Ne olsun yaşayıp gidiyolar” diye cevap veriyolarlar. Böyle birkaç defa sorunca bu sefer melekler, ”YARABBİ! ikide bir Türkleri, Türkiye’yi soruyosun, nedir bu?” Deyince, Allah meleklerine cevap veriyor. ”Onlar her işlerini çözmem için bana havale ederlerde onun için soruyorum” der.
Bu fıkradan yola çıkarak ülkemizdeki gerekse dönemsel siyasal yönelimleri yorumladığımızda ve ardında ki niyetleri anlamanın hiç de o kadar zor olmadığını görüyoruz.
Niye ki derseniz? Ülkenin her alanı talan ediliyor. Öyle ki satılmadık kamu alanı bırakmayacaklar. Sıra okullara ve hastanelere geliyor. Genel sağlık sigortası bunun bir göstergesidir. Bu konuda tepki gösteren sivil toplum örgütleri, sendikalar tüm kurum ve kişilere buradan desteğimi sunuyorum. Ükenin bir takım alanlarının satılmasını sizin düşüncelerinize sunarken işe bakın;
TÜRK TELEKOM=ARAP’IN, RAKI= A-MERİKALI’NIN, TELSİM= İNGİLİZ’İN, FİNANS BANK= YUNANLI’NIN, KUŞADASI LİMANI= İS-RAİL’İN, OYAK BANK= HOLLANDALI’NIN, İZMİR LİMANI= HONG KONGLU’NUN, DENİZ BANK= BELÇİKALI’NIN, ARAÇ MUAYENE İS-TASYONLARI= ALMAN’NIN, TÜRKİYE FİNANS=KUVEYTLİ’NİN, BAŞAK SİGORTA= FRANSIZ’IN, TEB= FRANSIZ’IN, ADABANK= KUVEYTLİ’NİN, EBANK= İSRAİL’İN, İETT GA-RAJI= DUBALİ’NİNİN, MNBANK= LÜBNANLI’NIN, AVEA= LÜBLANLI’NIN, ALTERNATİF BANK= YUNANLI’NIN, PETKİM= ERMENİ’NİN, DIŞBANK=HOLLANDALI’NIN, YAPI KREDİNİN YARISI= İTALYA’NIN, TÜRKCELL’İN YARISI= RUS’UN, GARANTİNİN YARISI= AMERİKALI’NIN, IZOCAM= FRANSIZIN, TGRT-FOX= AMERİKALININ, DEMİRDÖKÜM= ALMANYA’NIN, SÜPER FM= KANADALI’NIN, TEKEL=AMERİKA
Şimdi sırada Halkbank, Ziraat bankası var. Zaten Tekeli türban kargaşası ve Kuzey Irak operasyonuyla birlikte dikkatleri oraya çekip Amerika’ya sattılar. Milliyetçiliği din ile bütünleştirip, dini siyasallaştırıp milliyetçilikle örtenler, dün biz sizi biliyorduk! Dini siyasallaştırıp talanı türbanla örtenler. Siyasal İslam eşittir kapitalizm olduğunu biz diyorduk. Ama siz kapitalizmin karşısında olduğunuzu söylüyordunuz. Dün kanlı pazarda Amerikan 6. filosonu protesto edenlere saldırıp vatan kurtardığını sananlar, bugün ABD emperyalizmini savunup Ortadoğu’da halklara kan kusturanları alkışlayan pozisyonuna girdiniz. Ülkenin yeraltı-yerüstü değerlerinin öldüm fiyatına satılıyor, satılacak fiskoslarının dolastığını bir güne gelmek istiyorum. Ülkemizdeki bor madeninin dünya rezervindeki yeri %70 ‘dir. Yani dünya rezervinin %70’i ülkemizdedir. Bor madeni sanayinin her alanında özellikle otomotiv sanayinde kullanılmaktadır, yakıtına kadar. Bor madenin ülkemizdeki değeri 9 trilyon dolardır. ABD tüm bor madenini 40 milyon dolara kapatmak istiyor, siyasal iradede bunu pazarlamak için hemen hazır.
Şimdi buradan ‘ülkemi seviyorum ‘ diyenlere seslenmek istiyorum. İşsizliğin, eğitimsizliğin, açlığın egemen olduğu şu günlerde ülkemizdeki yeraltı kaynaklarının pazarlanmasına karşı çıkmayacak mısınız? Yoksa buradan da bir pay bana da düşebilir mantığıyla mı bekliyeceksiniz. Bir arkadaşımın söylediği gibi ”Ey! insanlar bu ülkeyi satıyorum, ne diyorsunuz” diye bağırsa karşı çıkan olmaz. Bana ne kadar düşebilir diyen insanları çoğaltıyoruz.