REFERANDUM
Ömer CELEP
25 Ağustos 2010
Anayasalar meclis çoğunluğu tarafından kabul ya da reddedilir. Eğer mecliste gerekli çoğunluk sağlanmazsa, referanduma gidilir, referandumla kabul edilir veya reddedilir. Yürürlükteki anayasamızın bu gün halk oyuna sunulan maddeleri 12 Eylül 1982 yılında askeri yönetimin Türk Milletine kabul ettirdiği anayasanın hükümleridir. Bu gün iktidarda bulunan irade bu maddelerin değişmesini millete teklif ediyor. İktidar partisi teklifi getirdiğine göre doğal olarak “EVET” diyecektir ve bu şekilde bir kampanya sürdürmektedir. Muhalefetin yönetim kadrosu da muhalefet etme gereği “HAYIR” kampanyası yürütüyor.
Muhalefet tabanından yönetimlerin aksine “EVET” diyeceklerini açıklayanlar var. Gerçi bunlar partilerinden ihraç ediliyor ama yine de vicdanlarının ve ülke geleceğinin hayrına olacağını düşündükleri için “EVET” diyeceklerini söylüyorlar. İktidar kanadından ise bu kampanyaya “HAYIR” diyecek kimseyi duymadık.
Buradan hareketle şu sonuca varmak yanlış olmasa gerek. Muhalefet partilerinde tabanıyla ya uyumsuzluk var veya bunlar, tabanlarına rağmen aldıkları kararı onlara onaylatmaya çalışıyorlar. Bu dayatmaya vicdanının sesini dinleyenler tahammül edemiyor ve yöneticilerine rağmen “EVET” vereceklerini ilan ediyorlar.
Aslına bakarsanız iktidar partisi bu değişikliği teklif etmeden önce bu anayasayı herkes eleştiriyor ve herkes değişmesini istiyordu ama teklifi AK PARTİ getirdi diye inat olsun veya muhalefet olsun mantığı içinde “HAYIR” kampanyası yürütüyorlar. Hem de eski söylemlerle, hem de çok sıradan, çok hafif, çok sefil söylemlerle. Örneğin; bu anayasa köylünün sorunun çözmüyor, bu anayasa terörü hortlatacak gibi söylemler.
Çok düşündürücü bir nokta da şurası. Bu anayasaya kanlı terör örgütü de “HAYIR” diyor, teröre karşı olduğunu söyleyenler de. Anlamak çok zor…
Edep her zaman edepliden değil, bazen edepsizden de edep öğrenilir. Örneğin, toplum içinde yere tükürmek edepsizliktir. Onun yere tükürmesi edepsizliğini yapmadığımız zaman ondan edep öğrenmiş oluruz. PKK nın “HAYIR” dediğine ben “EVET” dersem doğru yapmış olurum diye düşünüyorum.
Çok çarpıcı bir nokta daha var ki dillere destan. “HAYIR “ kampanyası yürütenlerin tamamı yeni anayasa vaat ediyorlar. Yani ben iktidara gelince yeni anayasayı ben yapacağım diyor. Bunun anlamı mevcut anayasanın değişmesi gerektiğinin ilanıdır. Efendiler mevcut anayasanın değişmesi gerektiği fikri var ise milletin önüne getirilen bu günkü metne neden karşı çıkıyorsunuz ki? Sanırız bu teklifi AK PARTİ getirdi diye caz yapılıyor. Aman efendim, lütfen dikkat! AK PARTİ nin genel başkanı her fırsatta “Bu projenin bir AK PARTİ projesi olmadığını” özenle vurguluyor. Buna rağmen projeyi AK PARTİ kucağına atmanın ne anlamı var ki? Bu inatlaşma millete ne kazandırabilir ki?
Hele birisi daha var ya… Dillere destan. “Siz bu anayasaya “HAYIR” deyin biz iktidar olunca yeni anayasa yapacağız ona “EVET” dersiniz. Bunu millete bu şekilde söylemek en sade ifadeyle ayıptır. Sizin ne zaman iktidar olacağınızı bilsek belki de kabul ederiz de, ne zaman iktidar olacağınızı bilmiyoruz. Siz diyorsunuz ki, “önümüzdeki ilk seçimde iktidarız.” Hani Namık Kemal’e atfedilen bir söz vardır ya…Şöyle;
“Hayal pilavına kaşık sallamakla karın doymaz.”
1946 dan beri her seçimde iktidarız diyorsunuz ama millet size iktidar vermiyor kardeşim, zorla mı?
Evet zorla aldığınız zamanlar oldu ama artık tarihe karıştı eski sevdalar.
