Amasya İtimat

ÖZBEKİSTAN ve KAZAKİSTAN SEYAHAT NOTLARI (1)

0
737

HASAN APAYDIN-İLAHİYATCI-OSMANLICA BİLİM UZMANI
Yıllardan beri özlemle beklediğimiz ata yurduna olan seyahatimiz sonunda gerçekleşmeye başladı. Egenin incisi olan İzmir’den Ankara’ya otobüsle seyahat ederken Orta Asya’da Türklerin ata yurdunda geçireceğim bir haftanın planlarını yaparken bir yandan da hayallere dalıyorum. Sonunda Ankara Esenboğa hava alanına varıyorum. Rutin pasaport işlemlerin yapılmasının ardından Özbek hava yollarına ait uçağa binip yolculuğumuz başlıyor. Uçakta Türklerden ziyade Özbek vatandaşları yer alıyor. Türklerden ise turist olanlardan ziyade orada iş yapan insanlar yer alıyor. Yanımda genç bir Özbek vatandaşı oturuyor. Biraz onun biraz da benim gayretimle konuşmaya ve anlaşmaya çalışıyoruz. Beş saate yakın bir uçuştan sonra Taşkent uluslararası havaalanına düşüyoruz.(Not: Özbekler uçak indi yerine uçak düştü diyorlar) Daha sonra pasaport işlemleri için polis kontrolünün olduğu salona vardığımızda ilk şoku yaşıyoruz. Bizi yönlendirdikleri polis kulübesinin üzerindeki yazı dikkatimizi çekiyor ve yazıda “yabancı fukaralar içün” yazıyor. Daha sonra fukara kelimesinin bizdeki anlamda değil de “şahıs” anlamına geldiğini öğreniyoruz. Pasaport işlemlerini beklerken yanımdaki erkekle konuşmaya çalışıyorum. Kendisinin Özbek olduğunu ve görevinin de “damla” olduğunu söylüyor. Benim anlayamadığımı anlayan yakınımızdaki bir Türk işçisi “damla” kelimesinin Özbek dilinde “imam” olduğunu söyleyince şaşırıyorum. Daha sonra pasaport kontrolünden sonra Özbekistan’a akşam saatlerinde giriş yapıyoruz. Dışarıda beni bekleyen arkadaşım Aydın’la buluşuyoruz ve eve doğru yola çıkıyoruz.
İlk dikkatimizi yolların genişliği çekiyor. Yollar ışıklandırılmış ve çok geniş. Ayrıca yolların temizliği ve her iki tarafının büyük ağaçlarla kaplı olduğu dikkatimizi çekiyor. Arkadaşım Aydın yolların geniş tutulmasının Ruslardan kalma olduğunu söylüyor. Temizliğe gelince ise bana yol kenarında köşe başında bir kulübe gösterdi. Bu kulübe çöpçü eviymiş ve oradaki caddeden o çöpçü sorumluymuş ve orada sabitmiş. Eğer cadde yeterince temiz olmazsa ondan hesap sorulurmuş. Çok güzel ve geniş caddeler olduğu için bizdeki gibi trafik  sıkışmıyor. Arkadaşım Aydın ile sohbet ede ede kısa zamanda çok güzel bir restorana vardık. Restoranda ilk dikkat çeken şey kapı girişinde el yıkamak için çeşmeler konulmuş. Restoranın içerisi çok geniş ve modern olarak süslenmiş. İçeride bizim bildiğimiz masaların yanı sıra ayrıca isteyenler için şark köşesi gibi dizayn edilmiş yer sofraları da var. Selamdan sonra bir masaya oturuyoruz ve bize çok temiz ve bakımlı garsonlar hizmet etmeye başlıyor. Menüye baktığımızda et ürünlerinin çok olduğunu görüyoruz. Et ürünleri aşağı yukarı bizimkilere benziyor. İsteyene at etinden ürünlerde servis ediliyor. Porsiyonlar çok büyük ve bol. Masadaki ekmeklerin güzelliği dikkatimizi çekiyor. Bizim bildiğimiz klasik ekmeklerden yok. Ekmekler bir sanat ürünü gibi emek verilerek türlü türlü şekillerde yapılmış. Yemeğimizi yedikten sonra oradan ayrılıp eve gidiyoruz. Biraz muhabbetten sonra yorgun olduğumuz için istirahate çekilip ertesi günün planını yapıyoruz.

(devam edecek)

Yorum Ekle