İlçemizde geçtiğimiz ay Şahinler ve Kızgüldüren köylerinde aynı gün iki sat arayla meydana gelen yangınlar ve yaz mevsiminin değişmez klasiği haline gelen anız yangınları ve son olarak 31 Temmuz 2015 günü Yerkozlu köyünde çıkan ve iki evin kullanılamaz hale geldiği yangın ile itfaiyenin önemini bir kez daha ön plana çıkardı.
Halk arasında “Oturduğu yerden bedavadan para kazanıyorlar” algısına neden olan itfaiyeciler aslında bunu hak etmiyorlar. Bir dönem ilçemizde de teşekkül ettirilen Sivil Savunma müdürlüğünün işlevi yaygınlaşacağına ne hikmettir bilinmez, kapatıldı.
Bir zamanlar itfaiyelerin Sivil savunma müdürlüklerine bağlanması gündeme gelmişti. Buradan önceki sivil savunma müdürlerimiz Şevki Türk ve Orhan Yaylı’yı saygıyla selamlıyorum.
Ne yazık ki bu karar, hayat bulamadan ortadan kalktı.
Belediye bünyesinde itfaiye amirlikleri yıllardır angarya bir birim olarak görülüyor. Siz hiç ilçemizde 15 yıl aralıksız itfaiyecilik yapan birini gördünüz mü?. İtfaiye amirleri ise tenzili rütbe olarak addedilen, başkanın “gözümün önünde olmasın” diye görüldüğü bir makam. Ben aralıksız 3 yıl itfaiye amirliği yapan birini duymadım. İşini öğrenen, ilçedeki ev ve iş yerlerini ezberleyen bir itfaiyeci en verimli olacağı dönemde nedense başka bir göreve naklediliyor.
Tozanlı ırmağını baza alırsak; Irmağın her iki yakasında itfaiye amirlikleri gerekli donanımları ve ekibi ile yeniden devreye girmelidir. 9 beldemizin tümünün kapanması bu imkanı elimizden aldı. Güney kesimde Esençay veya Tekke, Kuzey kesimde ise Boraboy veya Alpaslan’da itfaiye yeniden konuşlandırılmalı ki; Bu yörede çıkan yangınlara daha seri müdahale edebilsin.
Aslında itfaiye, Sivil savunma müdürlüğü yeniden kurularak bu birime bağlanmalı, donanımlı, eğitimli ve sadece bu işi yapan yangın, trafik kazası, deprem, boğulma ve diğer afetlerde görev yapacak uzman itfaiyeciler yetiştirilmeli.
Yazımı küçük bir tebessümle noktalayalım. Selahattin Yaman ağabeyimden duyduğum fıkra gibi bir olay.
“Acemi itfaiyeciye yangın dönüşü sorarlar:
-Ne oldu yangını söndürebildiniz mi?
+Abe evi süyündüremedik ama, arsayı kurtardık.”
Ahmet Günaydın