Amasya İtimat

Müruruzamana uğramak güzeldir!

0
871
(Eski Yazılar)
MaTeMAtik
Belgeselde seyredince çok üzülmüştüm!
Okuma yazma sıralamasında Nijer dünyada sondan İKİNCİ imiş. (Belgesel tarihi önemli elbette. Şimdilerde iyileşme olmuş olabilir.)
Bu devirde koca ülkede halkın yüzde on dördü okuyor yazıyor…
Yani Nijer’de.
Bu yüksek okul lise ortaokul değil…
Sadece okuyor yazıyor…
O kadar…
Belgeselde gördüm dedim ya:
Okul da derme çatma bir yer…
Çatısı yok. Üstünde çöl bitkilerinden ağaç dalları var. Palmiye ağacı olabilir.
Abartmış da olabilirim…
Çocuklarda ayakkabı yok…
Sıra yok…
Masa yok…
Okuyor yazıyor sadece…
O da belki Fransızca…
Onlara da dillerini geçmişlerini kültürlerini unutturmuşlar…
Unutturacaklar…
Unutturmak istiyorlar…
Belki de baştan ayağa yanlış düşünüyorum. Onlar kendileri yani maarif öyle istiyor. Bir yabancı dil bilsinler deniyor. Nasıl olsa dış ilişkiler bazında Fransa ile temas halindeler.
Masum insanlar bunlar…
Afrika’nın Büyük Sahra Çölü’nde Suya hasretler…
Suya hasretler de bu ülke altun yatakları ile biliniyor. Eskiden beri biliyorlar.
Kendi hallerine bırakalım insanları değil mi? Hem bize ne!..
Bana ne!..
Derler ya:
“Elin dört oğlağının beş keçisinin derdi bana mı düştü?”
Ha!..
Dil kültür gelenek görenek unutulsa ne olur?
Hiçbir şey de olmaz…
Ha yaşamışsın, ha yaşamamışsın olur…
Üç günlük dünya!
Gelir geçer!
Bugün tesadüf ettim:
Dünyaca ünlü Matematikçi John Nash 2012 yılında Türkiye’ye gelmiş. (2015 yılında trafik kazasında öldü.)
Bilgi Üniversitesi’ne konuk olmuş.
“İyi Matematik Adalettir” diye bir sözü var…
Türkiye’ye geldiği gün itibariyle çok yaşlı bir adam…
Şizofren!…
Evet evet!..
“İyi matematik adalettir” sözüyle münasebet kurarak “güzel tarif etmiş mi diyeyim?”
Diyenlerin, bilenlerin yalancısıyım!..
Matematikte Türkiye’nin durumu hiç iç açıcı değilmiş…
Son sınavlar da bunun ispatı niteliğindeymiş…
Fakat:
“Hadi ordan” diyesim var.
Rahmetlik çok tekrar ederdi kürsüde. Emekliye memura yüzde yüz zam vermişti!
Hey yavrum hey!..
John Nash demiş ki:
“İyi Matematik bilmeyen toplumlarda Adalet yoktur.”
Bundan kime ne?
Ona ne!
Bize bildiğimiz yeter…
Hem bir gavurun sözüne mi inanacağız?
Şimdi ben de öyle düşündüm!
Bizim gavurlarla işimiz yok…
Biz onlardan çok biliyoruz…
Fazlasını onlara satıyoruz…
Öyle ki…
Parasını verip geri bile alıyoruz…
Gavur da kim oluyor?
Mercedes binelim. En pahalı gavur cep telefonu koyalım cebine kot pantolonun. Gece gündüz internete bağlanalım. Ama protesto edelim: Cola içmeyelim…
Enver Seyhan
Temmuz 2019

Yorum Ekle