Amasya İtimat

Meslek Anıları – Öğretmen Olmak ve Bir Öğretmeni Tanımak 8

0
138
Ali Rıza Atasoy Meslek Anıları

MESLEK ANILARI

Bir dönem ilçemizde Milli Eğitim Müdürlüğü yapmış öğretmenimizin yazıları.

ÖĞRETMEN OLMAK VE BİR ÖĞRETMENİ TANIMAK

Ali Rıza Atasoy
Eğitimci Yazar ve Şair
Taşova Yeşilırmak Şiir Vadisi Grubu Kurucusu ve Yöneticisi

[[Önceki Bölüm/ler İçin Tıklayınız]]

Bölüm: 8

Zaman ne kadar da çabuk geçiyor, özellikle yaş kemale erdikçe zamanın su gibi akıp gittiğine vehmediyor insan! Bu arada yeni atandığım görev yerime daha da çabuk alıştım. Sanki göz açıp kapayıncaya kadar burada da iki yılı geride bırakmışım. Güzel ve güneşli bir sonbahar günü Ankara sokaklarında dolaşıyorum. Vazgeçilmez uğrak yerlerim olan eski Ankara sokaklarındaki bazı özel mekânlara ve birçok dosta uğradım. Öğle saatlerinde de Ulus Semtindeki Yüzüncüyıl Çarşısında giyim mağazası olan, aynı zamanda liseden arkadaşım Cemil’e uğradım. Cemil lise öğrenimini bitirdiği yıllarda burada bir giyim mağazası açtı, ben de o yıllardan bu yana elbise ve her türlü giyeceğimi ondan alırım. Hatta Muradiye’de görev yaparken de birkaç kez kendisine telefonla ihtiyaç listemi bildirmiştim, o da istediklerimi kargoyla göndermişti. Cemil vefalı arkadaşlarımızdan birisi, aramızda uzun yıllara varan arkadaşlık hukukumuz var. Ulus’tan geçip de ona uğramadan edemezdim. Hem de yeni sezon elbise ve giyecekler gelmiş olmalı, bir şeyler alırım diye düşündüm.

Mağazaya girdiğimde Cemil’i mağazanın bir köşesindeki ofisinde misafirleriyle sohbet ederken buldum. Selam verip hoşbeş ettik, ardından içecek bir şeyler söyledi ve sohbetlerine ben de dâhil oldum. Biraz da elbiseler ve giyecekler arasında birlikte dolaşıp sohbetimize ayaküstü devam ettik. Bu arada her zaman olduğu gibi yine beğendiğim bir şeyler de aldım, sonra da vedalaşıp mağazadan çıktım. Biraz da Hacı Bayram-ı Veli Camii ve Türbesi yanındaki mekânlara uğramak ve oradaki hediyelik eşya satılan çarşıyı ve kitapçıları gezmekti niyetim.

Mağazanın bulunduğu pasajdan çıkıp da Heykel meydanından karşıya geçmek için yaya geçidine doğru yürürken, bir an kalabalığın içinden genç bir adamın gülümseyerek bana doğru geldiğini fark ettim. Bu Cengiz öğretmendi, onu birden karşımda görünce çok şaşırdım ve tabi aynı zamanda çok sevindim. “Dünya ne kadar küçük!” derler, gerçekten ne kadar doğru bir söz, koskoca şehirde hiç durmaksızın akan insan kalabalığının içinde bir anda Cengiz öğretmenle yüz yüze gelmiştim. Hemen birbirimize sarılıp kucaklaştık, hoşbeş ettik. Ardından da “Ne güzel bir rastlantı, hayırdır hangi rüzgâr attı seni buralara” dedim. O da “İnanın biraz evvel aklımdan geçmiştiniz, hocam Ankaralı belki buralarda bir yerlerde karşılaşabiliriz diye, içimden geçen gerçek oldu, nasıl sevindiğimi anlatamam” dedi.

Birlikte geri dönerek pasajın teras katına çıkıp bir kafeteryaya oturduk. Bir taraftan çayımızı, kahvemizi yudumlarken bir taraftan da Muradiye’den, eğitim öğretimden, hayattan konuştuk. Cengiz öğretmen, ben ayrıldıktan sonra iki yıl daha Güllüçimen köyünde görev yapmış. Evlenmiş ve kısa bir süre önce eş durumundan İzmir’de bir okula atanmış, şimdi orada görev yapıyormuş. Bir arkadaşının düğünü vesilesiyle Ankara’ya gelmiş ve yarın dersi olduğundan akşam saatlerinde dönecekmiş. Epey bir vakit oturup sohbet ettikten ve biraz da Ankara sokaklarında birlikte dolaştıktan sonra vedalaşıp ayrıldık. Sonraki zamanlarda bir süre, özellikle belirli gün ve gecelerde “Hocam sesinizi bir duyayım dedim” diyerek telefonla arar, uzun konuşurduk.

Cengiz öğretmen, ülkemizin her bir köşesinde, en ücra yörelerinde bin bir türlü sınırlılıklar içinde meslek aşkıyla görev yapan meslektaşlarımızdan sadece bir tanesidir şüphesiz. Sonraki yıllarda ülkemizin değişik yerlerinde uzunca bir süre eğitim yöneticiliği yaptım. Buralarda da Cengiz öğretmenin benzeri nice genç meslektaşımla çalışıp, onları yakından tanıma fırsatı buldum. Maiyetimde görev yapan, meslek aşkıyla dopdolu bu genç ve idealist meslektaşlarıma bir amirden çok ağabeylik yaptığımı söyleyebilirim. Özellikle mesleğe yeni adım atanlar içinde farklı yeteneklerini ve özelliklerini keşfettiklerime işinin dışında da sorumluluklar vermek suretiyle onları motive edip yüreklendirdim. Birçoğu gerçekten bulundukları yerlerde farkındalık meydana getirdiler, öğrencilerine ve diğer arkadaşlarına örnek rol model oldular.

Ne yazık ki genel bürokrasimizde olduğu gibi eğitim bürokrasisinde de özellikle yöneticilik görevlerine atanmalarda liyakat ve mesleki yeterliliğe pek önem verilmiyor. Milli eğitim merkez ve taşra teşkilatlarında yöneticilik görevlerine daha çok kişisel ve özel ilişkiler sonucu atamaların yapıldığı izahtan varestedir. Hal böyle olunca da özellikle taşrada, yurdumuzun en ücra köşelerinde görev yapan üstün yetenekli ve farklı yönleri olan birçok meslektaşımız zamanla rutinleşerek kaybolup gidiyorlar. Ülke olarak eğitimde ve kültür sanatta istediğimiz yerde olmadığımız devletimizin en üst mercileri tarafından sıkça dile getiriliyor. Ülke kalkınmasının yolunun öncelikle eğitimden geçtiği bilindiği ve her fırsatta ifade edildiği halde sonuç fazla değişmiyor.

Bununla birlikte eğitim sektörünün birçok kademesinde uzun yıllarını geçirmiş birisi olarak halen geleceğe ilişkin güzel umutlar taşıdığımı belirtmek isterim. Görev yaptığım yıllarda birçok örneğini yakından gördüğüm gibi bugün de ülkemizin her bir köşesinde, birçok okul ve kurumda başarı öyküleri olan nice meslektaşlarımızın olduğunu biliyorum. Onların sayesinde ülkemizin geleceği için güzel duygular besliyoruz. Basından ve eğitimle ilgili yayınlardan izleyebildiğim kadarıyla, ülkemiz içinde olduğu kadar kalkınmış ülkelerin açtığı birçok projelerde yer alıp başarı sağlamış meslektaşlarımın olduğunu duyunca geleceğe dair bu ümitlerimiz bizleri daha da mutlu etmektedir.

Unutmayınız ki “Evrensel medeniyet kulesi hiç şüphesiz fedakâr ve cefakâr öğretmenlerimizin omuzlarında yükselecektir.”

Bu anı yazısı vesilesiyle ebediyete intikal etmiş meslek büyüklerimizi ve şehit öğretmenlerimizi rahmetle yâd ediyorum. Görevleri başındaki arkadaşlarımıza da meslek hayatında nice başarılar dileğiyle, selam ve sevgilerimi sunuyorum.

(2018)

Ali Rıza Atasoy / Eğitimci Şair Yazar

(bu bölüm bitti)

Yazıların Slayt Videoları (Yotube Playlist)

https://www.youtube.com/playlist?list=PL-dXXbOxRw1igW-W_LenbSxHM1Jb_lDGy

Yorum Ekle