Çocuğunu okuturken Değerli dostlar, bundan kırk – elli yıl önce köylerimizdeki ve kasabalarımızdaki fakir Ahmet emmi ve fakir Mehmet dayı çocuklarını çok zor şartlarda da olsa, bir şekilde okutup öğretmen, doktor, mühendis, subay, pilot vesaire gibi meslek sahibi yapabiliyorlardı.
Geçmiş yıllardaki çocuklar okul okumak için, köylerden kasabalara, kasabalardan ilçelere, ilçelerden illere, çoğu zaman yağmur, kar çamur demeden yürüyerek gidip gelirlerdi. Öyle şimdiki gibi pansiyonlar, yurtlar da yeteri kadar yoktu zaten, olsa da kalmak için maddi imkanlar yoktu. Buna rağmen, o zamanın çocukları, okullardan mezun olduktan sonra, muhakkak bir meslek sahibi olarak köylerine anne babalarının yanına gururla dönerlerdi. Hal böyle olunca da çocuklar işsiz güçsüz kalmazlardı.
Yani her çocuk muhakak bir meslek sahibi olarak yetişiyordu. Fakat günümüzde sanki bu tablo tam tersine döndü gibi maalesef. Bugün her türlü imkanı yeterki okusun diye çocuklarına veren ailelerden bir çoğu, çocuklarının başarısızlığından ve okumadığından yakınıyor. Ayrıca devir teknoliji devri, günümüzde kitaplara dahi gerek kalmadan her türlü bilgiyi araştırarak bulmak öğrenmek çok kolay, gerek bilgisayarlardan gerekse tabletlerden hatta cep telefonlarından her bilgiye kolayca ulaşmak mümkün. Yani her çocuk her bilgiyi çabucak bulma ve öğrenme şansına sahip, fakat ne yazık ki günümüzde teknolijik imkanları bu yönde yeterince kulanmayan, kullanamayan çocuklarımız var.
Kıymetli dostlar, bugün üzülerek görmekteyizki, çocuklarımız her geçen gün gelişen teknolojiyi araştırma, okuma ve öğrenme yönünden değil, sadece çeşitli oyunlar oynama ve eğlenme yönünde kullanıyorlar. Oysa daha beş altı yaşlarında çocukların ellerine verilen telefonlar, tabletler çocuklar tarafından bilinçli ve doğu yönde kullanılsa başarı da kendiliğinden gelecektir diye düşünüyorum. Bu durumda en önemli görev ise yine biz ailelere düşüyor. Anne ve babalar olarak, çocuklarımıza teknolojiyi doğru yönde kullanmaları için çaba sarfetmeliyiz.
Hani bir ata sözü var ya “Ağaç yaşken eğilir” diye, işte bu söze göre çocuklarımızı eğitmeliyiz ve öğretmeliyiz. Aksi takdirde çocuklarımızın çocukluk çağından gençlik çağına geçmesiyle birlikte, okuma, araştırma ve öğrenme heveslerinin kalmadığını üzülerek görmek zorunda kalıyoruz.
Saygılarımla
Sami Aslan
