Hayatın güzelliklerini katleden insanlar ve ülkeler yüzünden ağız tadıyla bir yazı yazmanın ne denli zor olduğunu sanırım takdir edersiniz..
Çevremizde olup biten olaylara seyirci kalmamız beni çok düşündürüyor.
Bir taraftan Musul, Kerkük, Türkistan ve Filistin kan ağlarken ve olup bitenler karşısında kayıtsız kalan ülkeler ve özellikle İSLAM ÜLKELERİNİN bu vahşete seyirci kalması gelecek için hepimizde bir endişe yarattığı malumunuzdur…
Bu olayların mübarek bir ay olan Ramazan ayında vuku bulması bir tesadüf olamaz. Oldu bittiye getirilerek bir katliam yaşanıyor ve bu duruma BİR-LEŞ-MİŞ MİLLETLER bile ses çıkarmıyor. Orta doğudaki 360 milyonluk Müslüman alemi tek yürek olup, bu zalimlere gereken cevabı vermeliydi. Ne yazık ki, MÜSLÜMANLAR kendi aralarındaki iç hesaplaşma peşinde.. Emperyalistlerin maşası olan İŞID denilen örgüt, devlet olma hayaliyle yola çıkmış Suriye, Musul ve Kerkük”te Müslüman kanı akıtmakla meşgul.
Çocuklara bırakacağımız yaşanılası dünya bu mu? Hani çocuklar bayramı yaşayacak ve şeker toplayacaklardı. Davul sesi yerine bomba sesleriyle dünyaları alt-üst olan minik yavruların günahı ne?
İşgalci ülkelerin başta İSRAİL olmak üzere terör örgütlerinin ağababaları olan LEŞ KARGALARININ vicdanları hiç mi sızlamaz ?
Gazze’deki vahşete dur diyecek kimse yok mu? Ben lafa bakmam, icraata bakarım…
İsrail’e karşı önemli yaptırımları hemen hayata geçirmek için daha neyi beklemekteyiz?
Suriye’deki kargaşa ve İran’ın GAZZE’DEKİ HAMAS’A karşı cephe almasını fırsat bilen İSRAİL, LEŞ KARGASI gibi çoluk çocuk demeden toplu katliama başlamıştır.
Müslüman dünyası bir an evvel kendine gelip, bu coğrafya da oynanan oyunu bozacak argümanları hayata geçirmelidir.. Aksi takdirde çevremizdeki bu ateş çemberi bütün ORTADOĞU’YU kasıp kavuracak ve bundan bizde dahil tüm ülkeler etkilenecektir..
Bu acılar üstüne bir kaç gün sonra Ramazan ayına buruk bir şekilde veda etmeye hazırlanıyoruz.
Akan Müslüman kanı yüzünden ağız tadıyla Ramazan ayını idrak edemediğimiz ve bazı güzellikleri askıya aldığımız aşikardır.
Ramazan Bayramını acı ve gözyaşları içinde kutlayacağız.
Barış ve kardeşlik duygularıyla yetiştirdiğimiz çocuklara bu durumu açıklamakta hepimiz zorlanacağız.. Bu vebalin altından kimse kalkamaz..
Türk insanın bu aşamada çok daha dikkatli olması ve ülke bütünlüğünü zedeleyecek her türlü hareketlere karşı uyanık olması kaçınılmazdır.
Tam bu yazıya konsantre olmuştum ki telefonum çaldı.
Naci ağabey ile AHMET Günaydın arıyordu. Yazım taslak halinde iken AHMET GÜNAYDIN’a yakalanmıştım.
Benim için de büyük bir sürpriz oldu…
Teknoloji bu işte! Tam yazının ortasında editöre bile yakalanabiliyorsun…
Şaşkınlığımı üzerimden atarak,
Esas düşüncemin bu acı gelişmelerin ardından ZÖHÜRLÜK başlıklı yazıyı yazmak olduğunu da bu vesile ile onlara iletmiştim..
Akabinde can dostum İDRİS Sayar aramaz mı? Yani sanki anlaşmışlar gibi dedim. Onlarla da 25 TEMMUZ İFTARINDA buluşmak için karar kıldık…
Bunca acımıza rağmen hayatın devam ettiğini ve ayakta kalmak için mücadele etmemiz gerektiğinin elbette farkındayız…
YÜREĞİMİZ; FİLİSTİN, MUSUL, KERKÜK, TÜRKİSTAN İLE BİRLİKTE ÇARPIYOR ve dualarımız da onlar için..
SONUÇ OLARAK, TÜM MÜSLÜMAN ALEMİNİN ETRAFIMIZDA DÖNÜP DURAN VE EN ZAYIF HALİMİZİ KOLLAYAN LEŞ KARGALARINA YAKIN BİR TARİHTE GEREKEN DERSİ VERECEĞİNİ UMARAK GAZZE, KERKÜK, TÜRKİSTAN ve MUSUL”da hayatını kaybeden ŞEHİTLERİMİZE ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM…
ALLAH”TAN BAŞKA YARDIMCI BULAMAYAN ÇARESİZ KİMSESİZLERE ZULÜM EDENLERE KARŞI ALLAH”IN GAZABI DAHA ŞİDDETLİDİR.. (438