Varlığını Kürt kökenli vatandaşların, “dışlandığı, tahkir edildiği, tezyif edildiği” söylemleri üzerine oturtan HDP, 7 haziran seçimlerine giderken sonunda cibilleyitini dışa vurdu. Taksim “Meydanının kendilerinin kıblesi” olduğunu beyan ederek tabiri caizse “torbadaki yüzü” dışa attı ve gerçek kimliğini yeni belli etti.
Bu ifadeden Demirtaş’ın, 1 Mayıs ve işçi anlayışına sahiplendiği anlamı mı yoksa dini değerleri dünyevi benzetmelere indirgeyerek o değerleri hafife aldığı anlamı mı çıkar onu millet bilecek.
Bu anlayışı benimseyenlere 1970 li yıllarda “komünist” derlerdi. Sovyetlerin yıkılması ile komünizmin artık miadını doldurduğu dillendiriliyordu. Demirtaş’ın bu ifadesiyle gördük ki, komünistlik bu defa Kürtçülük söylemiyle hortlatılmaya çalışılıyor.
PKK Zaten düşünce yapısı itibariyle Marksist bir terör örgütüdür. Kürt vatandaşlarımızın bir takım değerlerini öne çıkararak kendisine yer bulmaya çalıştı.
Bu gerçeğe devletimizin bu güne kadar koyduğu yanlış teşhis nedeniyle bu terör örgütü bu denli ayakta kalabilmiştir. Devlet PKK ya bu güne kadar “Marksist örgüt” söylemini yüklemekten korktu ya da bu yaftayı onun özerine kondurmaktan çekindi. Çekinme sebebi Anadolu’daki diğer sol kesimi karşısına almak endişesinden başka bir şey değildi.
Konulması gereken teşhisi bu kanlı örgüte yakıştırmak istemezseniz sonuç, örgütün güçlenmesi olur işte…
Eğer örgüte Marksist söylemi ile gidilseydi, Güneydoğu’da bu denli destek bulamazdı ve milletin ve devletin başına bu denli bela olamazdı.
Çok şükür ki Cenab-ı Hakk kahredici itirafı kendilerine yaptırdı. Bundan böyle HDP nin gerçek kimliğini herkes millete hatırlatır.
Demirtaş bu söylemi seçim öncesi neden söylemiş olabilir dersiniz?
Sanırız, barajı aşma umudunu Anadolu’daki aşırı sol seçmenlerin sempatisine taşımıştır. Onların sempatilerini alırken dindar Kürtlerin desteğinden mahrumiyet de söz konusudur.
Sanırız kendilerine destek veren Kürt oyları “çantada keklik” Anadolu’daki aşırı sol oyları da tabiri caizse “keriz” yerine koymaktadır.
Özellikle dindar Kürtler, kendilerine kıblegah olarak Taksim’i gören bu kepazeliğe gereken cevabı verecektir ve vermelidir.
Onların bu söylemi din ve din değerlerine ne denli ilgili olduklarının ortaya konulması bakımından önemlidir. Torbadaki yüz dışa vurmuştur.
Bu olay göstermiştir ki; PKK ve unun siyasi temsilcisi olduğu bilinen HDP, Kürtlerin gerçek temsilcisi değildir, olamaz da… Biz biliyoruz ki Kürt vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti dinine ve dini değerlerine son derece bağlıdır. O değerlerin hafife alınmasına asla izin vermez.
Bu konu seçim süresince HDP nin başını sanırız ağrıtacaktır. Aslına bakarsanız o adama bu sözü Allah söyletti.
Göreceğiz!…