“KEŞİF” DENİLEN BÜYÜK YALAN (BÖLÜM 1)

0
59
Tarih kitaplarında, belgesellerde, okul sıralarında bize yıllarca aynı kelime öğretildi: Keşif.
Britanya keşfetti.
İspanya keşfetti.
Portekiz keşfetti.
Bu kelime ilk bakışta masumdur. Hatta heyecanlıdır. Macera çağrışımı yapar. Bilinmeyene açılmayı, cesareti, ilerlemeyi anlatır. Ama ben bu kelimenin arkasına baktığımda masumiyet değil, büyük bir çarpıtma görüyorum.
Çünkü keşif denilen yerlerde insanlar yaşıyordu.
Keşfedilen topraklar boş değildi.
Keşfedilen kıtalar sahipsiz değildi.
Keşfedilen coğrafyalar tarihsiz, hukuksuz, uygarlıksız değildi.
Amerika kıtasında milyonlarca insan vardı.
Afrika’da topluluklar, krallıklar, ticaret yolları vardı.
Hindistan’da, Güney Asya’da, Uzak Doğu’da yerleşik düzenler, üretim biçimleri, kültürler vardı.
O halde sormak gerekiyor:
Neyi keşfettiler?
Bir yeri keşfetmek için oranın bilinmiyor olması gerekir.
Ama bu “bilinmiyor” olma hâli, sadece Avrupa için geçerliydi.
Avrupa bilmiyordu diye, orası yok sayıldı.
İşte büyük yalan tam da burada başlıyor.
Avrupa, kendisini merkeze koyarak dünyayı yeniden tanımladı.
Kendi yaşam biçimini ölçü kabul etti.
Kendi hukuk anlayışını tek geçerli hukuk saydı.
Kendi üretim ve mülkiyet anlayışını evrensel ilan etti.
Bu ölçütlere uymayan her şey, “ilkel”, “geri”, “medeniyetsiz” olarak damgalandı.
Toprağı çitle çevirmemişlerdi; demek ki toprak sahipsizdi.
Yazılı tapuları yoktu; demek ki mülkiyet bilinci yoktu.
Taştan saraylar yapmamışlardı; demek ki kentleri yoktu.
Oysa bu, bir gerçeklik değil; üstünlük iddiasının kılıfıydı.
Avrupa, kendi bilmediğini yok sayarak işgal etti.
Sonra bu işgale “keşif” adını verdi.
Keşif kelimesi, yapılanı gizlemek için seçildi.
Çünkü işgal derseniz sorgulanır.
Yağma derseniz utanılır.
Sömürü derseniz hesap sorulur.
Ama keşif derseniz, her şey meşru görünür.
Ben bu yüzden kelimelerle başlamanın önemli olduğunu düşünüyorum.
Çünkü tarih, önce kelimelerle çarpıtılır.
Bu dizide tam da bunu yapacağım:
Yanlış kelimeleri yerinden oynatacağım.
Masum görünen anlatıların arkasındaki gerçeği göstereceğim.
Ve en başta şunu netleştireceğim:
Bu bir keşifler çağı değildi.
Bu, küresel bir işgal ve sömürü çağının başlangıcıydı.
Bir sonraki bölümde, bu yalanın nasıl kurulduğunu;
“boş toprak” masalının nasıl üretildiğini anlatacağım.
İsmail Erdal
Emekli Eğitimci
15.12.2025

Yorum Ekle