Değerli okurlar;
Son yıllarda afetler, depremler, savaşlar ve tusunamiler, o kadar çoğaldı ve sıkça olmaya başladı ki bunu açık ve net bir şekilde görebiliyoruz.
Değerli dostlar, zaman zaman hepimiz hayıflanırız değilmi ? Acaba dünyanın sonu mu geliyor diye..
Neden olmasın değerli dostlar:
Bizler dünyamızın sonunu getirmek, üzerinde yaşanmaz hale getirmek için, ona olmadık kötülükler yapmıyor muyuz?
Sanayileşme ile birlikte, savaşlarla, bu doğal yapının bozulması için elimizden ne geliyorsa yapmıyor muyuz?
Sanayileşiyoruz diyerek, havayı, suyu, ve insanoğluna faydalı bir çok kaynakları yok edip kirletmiyor muyuz.?
Ormanları yok edip dünyamızın çöl omasına neden olmuyor muyuz ?
Yok edilen ormanlar yüzünden dünyamızın büyük bir bölümünde toprak kaymaları ve çölleşme olmuyor mu?
Sınai atıkları yüzünden dünyamızdaki bir çok bitki çeşidi ve canlı yok olup gitmiyor mu?
Hal böyle olunca doğanın dengesini ve düzenini bizler değiştirmiyor muyuz.?
Buzullar erimiyor mu ? Ozon tabakası deliği büyümüyor mu?
Bununla birlikte güneş daha yakıcı hale gelip, kuraklık ve kıtlık olmuyor mu?
Sevgili dostlar;
Belkide İnsanlık tarihinde tabiaattaki denge ilk defa bu kadar büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalmıştır.
Oysa yaşadığımız bu dünya üzerindeki her şey , Yüce Allah tarafından bizlere birçok ihtiyacımızı karşılayabilmemiz için verilmiştir.
Ama maalesef bizler bir taraftan ihtiyacımızı karşılarken diğer taraftan da Allah’ın bizlere verdiği bu nimetleri yok ediyoruz.
Maalesef bu nimetlerin kıymetini bilmiyoruz, onları yeterince koruyamıyor, bilinçsizce heba ediyoruz.
Evet faydalanıyoruz ama onları yok etmek için de elimizden ne geliyorsa yapıyoruz.
Kimbilir sevgili dostlar;
Belki de biz insanoğlu bu tavrımızdan çok geç olmadan vazgeçebiliriz.
Bunun için topraktan ağaca, ağaçtan kuşa, kuştan havaya, havadan suya, velhasıl yeryüzündeki bütün varlıkların yüce Allah tarafından bizler için verildiğini, bizlere faydalı olduğunu, bu nimetler olmadığı zaman, biz insanoğlunun yaşama şansının olamayacağını ve bu nimetleri yok ettikçe de insanoğlunun kendi kendinin sonunu hazırladığını bilmesi gerektiğini ve ona göre hareket etmesi gerektiği kanısındayım..
*
Bakın Yunus ne demiş dostlar;
*
Dağlar ile taşlar ile, çağırayım Mevlâm seni
Seherlerde kuşlar ile, çağırayım Mevlâm seni
Sular dibinde mahî ile, sahralarda ahû ile
Abdal olup ya hû ile, çağırayım Mevlâm seni.
*
Saygılarımla.. S.ASLAN