Ahmet Günaydın
13 Mart 1992’de Erzincan’da meydana gelen ve ülkemizi yasa boğan depremde resmî rakamlara göre 32 bin 968 kişi hayatını kaybetmiş, 100 binden fazla kişi ise yaralanmıştı. Mercalli şiddet ölçeğine göre depremin şiddeti XII (Afetsel) olarak tespit edilirken 116 bin 720 bina tamamen yıkılmış 50 saniye süren deprem, yerin 20 km derinliğinde gerçekleşmişti.
Taşovamız o dönemde de gerekli duyarlılığı göstermiş ve depremden 7 saat sonra üçü resmi araç toplam beş araçla deprem mahalline ulaşmıştı. Sonrasında da bir çok insanımız Erzincan’daki depremde kurtarma çalışmalarına katılmıştı. 31 yıl sonra ise daha o gün doğmamış veya beş-onbeş yaşlarında olan onlarca insanımız şu an deprem bölgesinde görev yapıyor.
20 Mart 1992 gün ve 703 sayılı nüshamızda (o zamanki şartlarda harfler elle tek tek dizilip sayfalar hazırlanıyor, diğer sayfaları hazırlayabilmek için tek tek geri dağıtılıyordu.) yerel basında bir ilk olarak ek sayfa çıkartmıştık.
Sosyal medyada dolaşan ”ev sahibim kirayı fahiş fiyatla artırdığı için konuşmuyorduk, simdi ayn ateşin başında ısınıyoruz.” paylaşımı çok anlamlı. BİNLERCE BİNA YERLE BİR OLDU. NE OLACAK ŞİMDİ O KAT MÜLKİYETLERİ. DEMEK Kİ NEYMİŞ: MÜLK ALLAH’INDIR, KAT MÜLKİYETİ, YAT MÜLKİYETİ HANİ BUNUN İLK SAHİBİ!…